Jon Hopkins, Nilipek. ve bu hafta başka ne dinlesek?

Yazı: Cem Kayıran, İlayda Güler, Şevval Öztemur, Utkan Çınar, Zeynep Naz Günsal

Jon Hopkins, albümü RITUAL’ı gergin titreşimlerle dolu bir şarkıyla duyurdu. Nilipek.’in dördüncü albümü Uydurduğumuz Oyunlarla ayrıksı duyguları aynı anda yaşatan bir hikâyecilik örneği. Broadcast, Trish’in daha önce hiç duymadığımız ninnileriyle döndü.

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.


TEKLİ: Jon Hopkins – RITUAL (evocation)
(Domino / GRGDN Müzik)

2013’te yayımladığı Immunity ile 21. yüzyılın elektronik başyapıtlarından birine imza atan İngiliz müzisyen Jon Hopkins bizi müziğinden mahrum bırakmayı seviyor. 2021’deki konsept-ambient Music for Psychedelic Therapy’yi saymazsak altı yıllık bir kuraklığın içindeydik. Haber iyi zamanda geldi. Yeni Jon Hopkins albümü RITUAL ağustos sonu geliyor. Albümden gelen ilk örnek de gayet heyecan verici. Ayağa kaldırıp dans ettiren bir beat’e sahip değil ama arka plandaki Suicide-vari gergin loop ve katman katman giren melodilerle etkileyici bir çalışma. Videsoundaki harika ip performansıyla Bryony Louise Fowler’a da selam edelim. 

TEKLİ: Soft Analog – Sen Yanımda Kal
(Bağımsız)

İdil Tavşanlı ve Ömer Çelik’ten oluşan Soft Analog, geçtiğimiz yıl yayımladığı konsept albüm Dans İllüzyon’un ardından Brek ve Nova Norda düetleriyle karşımıza çıkmıştı. Sırada yepyeni bir tekli var. İkili yine kasları esnetmek niyetinde; funky baslar ve ferah disco numaralarıyla şekillenen “Sen Yanımda Kal”, bu yazın günbatımı partilerine eşlik edecek belli ki. 

ALBÜM: Eliot Lipp – Viper Venom
(Old Tacoma Records) 

Brooklynli elektronik müzik prodüktörü, görsel sanatçı ve ses tasarımcısının Blockhead’le yaptığı From The Back (2023) ardından çıkardığı solo işi, bir bakıma kariyer retrospektifi gibi düşünülebilir. Beat odaklı parçaları melodik detaylarla renklendirerek inşa ettiği albüm katmanlı ama gösterişçi olmayan prodüksiyonlar bütünü. Bilgisayar başı, belki de her biri başka albümlerden arta kalmış deneylerden oluşan Viper Venom, çeşit çeşit içerik üreticisine seç-beğen-al kisvesinde faydalanabilecekleri ton ve titreşimler hediye etmiş gibi. Faal olduğu 20 yıl içinde onu tanımlamış glitch hop icrasına synthwave detaylar da ekleyen Lipp’ten “oynat”a basıp bir yandan işe bakmaya uygun bir seçki.

TEKLİ: Thurston Moore – Rewilding
(Daydream Library)

Thurston Moore’un müzik kariyeri sonsuza kadar tabiİ ki Sonic Youth ile anılacak olsa da son on yıldaki oldukça verimli solo dönemine de bir alkış tutmak lazım. Yeni albümü Samurai Walkman: Flow Critical Lucidity ile ilgili şimdilik çok bilgi sahip olmasak da Dünya Günü’nde yayımlanan “rewilding” oldukça keyifli. Vahşi doğaya selam çakan, minimal prodüksiyonlu şarkı Moore’un post-punk hassasiyetlerini barındırıyor. Özellikle Jem Doulton’un davulları şarkının yıldızı. 50 seneye yaklaşan bir kariyerde hâlâ manâlı kalabilmek önemli bir meziyet. Moore bunu başarıyor. 

TEKLİ: Fana Hues – Paper Tigers
(Sweet Virtue / Westminster Recordings)

Aşkın ilk günlerinde yazıldığı her hâlinden belli olan “Paper Tigers”; büyük duyguların, o’nu farklı kılan her şeyi kutlamanın, içindeki kaynayanları bağıra bağıra dökme isteğinin şarkılaşmış hâli. Masaj etkili bir neo soul güzelliği olarak başlayan parça, bozuk sesler ve şiddetlenen vokallerle şimşekler de çaktırıyor zira. Aşk bir dengesizlik işi ya. Hazır buraya kadar gelmişken, Fana Hues’u bir portaldan geçiren klibine de buyurun.

ALBÜM: Nilipek. – Uydurduğumuz Oyunlarla
(Bağımsız)

Nilipek.’in epeydir yolu gözlenen dördüncü albümü artık aramızda. Nihayet! Bir besteci olarak oyun alanını ne denli genişlettiğini gözler önüne seriyor 11 şarkılık bu koleksiyon ile. Tavrın, atmosferin, üslubun hemen her şarkıda çeşitlendiği Uydurduğumuz Oyunlarla’nın prodüksiyonu Nilipek., Berkay Küçükbaşlar ve Taner Yücel ortaklığı. “Yalan Söyledik”, uzun zamandır dinlediğimiz en çarpıcı ve sürprizli açılış şarkılarından biri şüphesiz. “Köşk”, “Sırf Kırabilmek İçin”, “Sandığım” ve No Land düeti “Baykuş” gibi duraklar; albümün kapsadığı ayrıksı duygu durumlarının bir özeti gibi. Ah, bir de “Menekşe”nin klibi var… Hiç anlatmayalım, buradan Uğur Savaş’ın büyülü âlemine uzanalım.

TEKLİ: L’Impératrice – Love From The Other Side
(microqlima)

Bu ay sonu Zorlu PSM’de kavuşacağımız Paris çıkışlı nu-disco harikası; enerjik, funk, pop ve 90’ların French House seslerinin harmanlanan Pulsar için 7 Haziran’a randevu vermişti. Albümün hem ilk İngilizce hem de üçüncü ve son teklisi “Love From Other Side,” koleksiyonun ruh hâline uygun bir sesleniş olarak dinleyene Flore Benguigui’nin düşsel vokaline kapıldığımız; “çevrenizdeki iyimser hayaletler” temalı, hüzün, acı ve neşe dolu hikâyesine pırıl pırıl bir geçiş kapısı âdeta. 

ALBÜM: Kamasi Washington – Fearless Movement
(Shoto Mas / Young / GRGDN Müzik)

Etiyopya Ortodoks Kilisesi’nin ayin dilinden söylenmiş bir duayla başlayan yeni Kamasi Washington albümü âdeta uçuyor. Virtüözlüğünü müzikal yolculuğunun en başından beri cazın ötesine taşıyan saksafoncu, Siyah mücadelesini coşkulu titreşimlerle ifade eden üslubu ve katmanlı, incelikli düzenleme yaklaşımıyla bir kez daha büyülüyor. Müzisyenin üç yaşındaki kızının çaldığı bir piyano melodisinden evrilmiş Thundercat ortaklığı pek sevimli. İçeride André 3000, Terrace Martin, BJ The Chicago Kid gibi aşırı yetenekli başka konukların katkıları da var.

ALBÜM: Charlotte Day Wilson – Cyan Blue 
(Stone Woman / XL Recordings / GRGDN Müzik)

İkinci albümünü “içimdeki çocuğun bıraktığım ya da bastırdığım parçalarıyla yeniden bağlantı kurmanın bir kutlaması” olarak tanımlayan Torontolu besteciı, geçen aylarda kliplerini paylaştığı Forever, Canopy ve I Don’t Love You teklileri ardından Cyan Blue’yu nihayet yayımladı. BADBADNOTGOOD, Daniel Caesar, Snoh Aalegra ve Syd albümün konukları. Wilson’ın en son COWBOY CARTER’a da eli değmiş dostu ve yaratıcı partneri Jack Rochon ise ortak prodüktör. Buğulu atmosferi hemen içine alıp, sarmallı prodüksiyonu Wilson’ın kadife vokallerine süper uyumlanan iş zarif ve yumuşak tonlarda geziniyor; kimi balladlarıyla neredeyse hipnotize ediyor. Direkt 2000’ler ortalarına ışınlayan beat’eriyle de ayakları sağlam yere basan pürüzsüz bir dinleti. Zevke gele gele dinletme garantili. Not: Wilson albümde “Somewhere Over The Rainbow”a da sıra dışı, R&B/Soul damarlı bir cover yapmış. 

TEKLİ: Chris Cohen – Damage
(Hardly Art Records)

Deerhoof’la geçirdiği kısa zamandan da tanıdığımız ama aslen 2010’larla birlikte yayımladığı sololarıyla bildiğimiz Chris Cohen’in  temmuzda çıkacak yeni çalışması Paint a Room’dan ilk tekli. Jeff Parker ve Josh Johnson’ın da katkılarını barındıran  parçasında Cohen sakin vokal tarzını korurken caza göz kırpan akorlar ve nefeslilerle biraz da ustalık dönemine girdiğini gösteriyor sanırız. Californialı müzisyenin beş yıllık arayı kapatacak albümü yazın beklenen ve bünyeye ferahlık katacak işlerinden biri olacaktır. 

ALBÜM: Jessica Pratt – Here in the Pitch
(City Slang)

Yine California’dan ve yine beş yıllık aradan sonra albümüyle gelen bir başka şarkıcı / şarkı yazarı da Jessica Pratt. Albümün etiketinde 2024 yazıyor olsa da rahatlıkla 1969’da kaydedildiğine de inanabilirdik. Pratt dönemin soundunu eforsuzca yaratabiliyor. Ayrıca Devendra Banhart veya Joanna Newsom tadı almanız da mümkün. Pratt’in Scott Walker, Marianne Faithfull, Nick Drake gibi isimlere olan sevgisi de sezilebiliyor gayet. Yılın şu âna kadarki en iyi işlerinden. 

ALBÜM: Broadcast – Spell Blanket – Collected Demos 2006 – 2009
(Warp Records)

1995’ten Trish Keenan’ın beklenmedik kaybının yaşandığı 2011’e dek 60’lar psikedelisinin müzikal hissine getirdiği elektronik yaklaşımla geride eşsiz bir külliyat bırakan Broadcast’in arşivinden, 2005’e tarihlenen Tender Buttons’ı izleyeceği hayal edilen “yeni” albüm için kaydedilmiş demolar, eskizler. Elbette retrofütüristik, bol oyunlu, melankolik ve neşeli tınlıyor. Trish’in ninnileri dinleyene, dünya döndükçe iyi geliyor.

TEKLİ: Harmony – Thot Daughter
(Harmony’s Fantasy Corp)

Girlpool’un yarısı, parıltılı kişiliğinden ve hiçbir şey sakınmadığı şarkı sözlerinden bildiğimiz Harmony Tividad’dan herkesin yaz marşı olmaya aday bir banger. “I’m not a girlboss, I’m just a girl” diyerek kalpleri çaldığı ve kimi internet deyimlerini ve moda sözcükleri birleştirip yeniden kullandığı şarkı, Harmony’nin Dystopia Girl EP’den (2023) beri çıkardığı üçüncü solo tekli. Rejisi TikTok kişiliği ve yönetmen Lauren Schiller’a ait klibiyle ofis hayatının kalıplarına sığmayan kızlara bir aşk mektubu niteliğindeki klibi de ayrı bir coşku yaşatıyor.

TEKLİ: Blossoms – What Can I Say After I’m Sorry
(Bağımsız)

Son albümü Ribbon Around the Bomb’u 2022’de yayımlayan alternatif rock grubu Blossoms, ısınan havalara yaraşır bir parçayla sessizliğini bozdu. Yeni tekli “What Can I Say After I’m Sorry”nin prodüksiyonu Jungle üyesi J Lloyd’un ellerinden çıkma. Şarkının vintage bir parıltıya sahip prodüksiyonu, bünyede hemen yola çıkıp bu şarkıyı açma isteği uyandırıyor. Nitekim parçanın klibinde de turuncu bir minibüsle yollardayız. Everton teknik direktörü Sean Dyche’ın da rol aldığı klip tek kelimeyle ha-ri-ka!

ALBÜM: Mdou Moctar – Funeral For Justice
(Matador Records / GRGDN Müzik) 

“Çöl blues’u” ekolünün Tuaregli yıldızı Mdou Moctar, 2020’de Matador Records ailesine katıldığından bu yana bir albüm ve bir EP serisine imza atmıştı. Basçı ve prodüktör Mikey Coltun eşliğinde New York’ta beş günde kaydedilen son numarası Funeral For Justice, Moctar ve ekibinin belki de bugüne kadar kaydettiği en tutkulu iş. Şarkılar geçtikçe müzisyenlerin de çalmak için âdeta yanıp alev aldığını hissetmek mümkün. “Sousoume Tamacheq” ve “Tchinta” gibi parçalar, sıkı bir 70’ler psikedelisi yaşatıyor.

ALBÜM: Jan Jelinek – Social Engineering
(Faitiche)

Bilgisayarınıza virüs bulaşmış olabilir mi? Böbreğinizi satmaya ne dersiniz? Yüklü miktarda gelen sürpriz bir bağışı kabul eder misiniz? Daha fazlasını öğrenmek için bir tık yeter. Alman prodüktör Jan Jelinek’ten şarkı formlarını alaşağı eden bir tür ses enstalasyonu, çevrimiçi güvensizliği sanatsal eğlenceye çeviren bir deney raporu, bir konsept harikası. Kişisel verileri ele geçirmek üzere gönderilen e-posta metinlerinin seslerine eklemlenmiş endüstriyel dokularla inşa edilen Social Engineering, algoritma çağının karanlık yüzünü sonik yaratıcılıkla tasvir ediyor.

TEKLİ: Angélica Garcia – Gemini
(Partisan Records / GRGDN Müzik)

“Bazen sadece oyunbaz olmak istiyorum çünkü dünyadaki pek çok şey zaten simüle edilmiş durumda. Olan biten her şey karşısında neşeyi seçmek bazen isyan gibi geliyor.” 7 Haziran’da yeni albümü Gemelo’yu yayımlayacak Los Angeles çıkışlı deneysel pop müzisyeni Angélica Garcia, yeni teklisini bu sözlerle sunmuş. 32 diş gülümseten bir şarkı olduğuna şüphe yok doğrusu. Ayna efektli Garcia ile sokakları dans ederek arşınladığımız klibi de işte burada.

ALBÜM: Home Counties – Exactly As It Seems
(Submarine Cat Records)

Ekolojik kriz, sosyal adaletsizlik, ekonomik sıkıntılar, ayrımcılık, günlük yaşamın tek tipliliği, en nihayetinde politik olana dair açık lirikler… Home Counties’in janrları yok sayan harmanından çılgın bas hatları, ATARI oyunlarından fırlamış sesleri ile kavrulan 10 parça. Sıcak melodilerin ve dans ritimlerinin üst üste eridiği albüm, umutsuzluk ve umut ikiliği arasındaki dengeye doğru nabzını giderek neşeli tarafta artırmış.

EP: Daima – Fer
(Bağımsız)

Secondhand Underpants ve Bahr gibi gruplardan tanıdığımız Ceren Bettemir ile başta KUTU olmak üzere bağımsız müzik sahnesinde iz bırakan pek çok projesi ile tanıdığımız Utku Öğüt’ün yepyeni ortaklığı Daima’dan iki uzun şarkıdan oluşan bir EP. Tepenize kara bulutları diken Fer’de farklı işitsel yaklaşımlar arasında mekik dokuyor ikili. Doom metal kodlarıyla hayat bulan ilk “Luminate”te Bettemir’in hülyalı vokalleri parçanın dramatik havasını epey yoğun bir kıvama buluyor. “Firmament” ise vurgulu davulları ve gürültü fırtınalarının arasına sızan parlak arpejleriyle alabildiğine muğlak bir yolculuğa çıkarıyor.

TEKLİ: La Luz – I’ll Go With You
(Sub Pop) 

24 Mayıs’ta salıverilecek albümü News of The World’den üçüncü tekliyi paylaşmış Seattle çıkışlı neo-psikedeli üçlüsü La Luz. Biraz dumanlı, fazlasıyla dramatik bir girişten sonra yürek yumuşatan bir ninniye dönüşen parças ruhumuzdaki fırtınaları dindirdi bu hafta. Arkadaşlık ya da partnerliğe iç ısıtan bir saygı duruşu niteliğindeki parçanın Granadalı yönetmen Rocío Mesa’dan gelen klibi, içerdiği Kombiuda yüzükten parmak kuklalarıyla hepten gülümsetiyor, bazen şuh hisler de uyandırıyor.

TEKLİ: Madlib – Reekyod
(Madlib Invazion LLC) 

The Roots ile de tanınan Philly çıkışlı rap ustası Black Thought ve Brooklyn meskenli Ukrayna asıllı Your Old Droog’un güçlü birer dizeyle katıldıkları bu parça, Madlib’in son yıllardaki heyecanı olan etiketi Madlib Invazion’dan. 2021’den beri çıkardığı ilk teklide kendisinden aşina olduğumuz ölçüde bir şehir atmosfer yaratmış prodüktör parçayı dolgun beatlere, boğukluğuna rağmen yüz ekşiten bas hatlarına doyurmuş. Black Thought’un “instant classique” (ânında klasik) diyerek tanımladığı, YOD’un ise vesilesiyle dinleyenlere Madlib’le yapacakları ortak bir albüm için gözlerini açık tutmalarını tembihlediği teklinin pusu zihni hemen ele geçiriyor. 

TEKLİ: Purple Disco Machine, Benjamin Ingrosso feat. Nile Rodgers & Shenseea – Honey Boy
(Sony Music)

Grammy ödüllü prodüktör Purple Disco Machine, bu yazın “feel good” şarkısı için zamanlar ve sınırlar ötesi bir ortaklık yaratmış. Küresel müzik ikonu, yaşayan efsane Nile Rodgers partinin katılımcılarından biri. İsveçli hit makinesi Benjamin Ingrosso ve Jamaika’nın en dikkat çekici yeni nesil seslerinden Shenseea de aramızda. Groove’una kapılmak çok kolay ve zevkli; Alice Fassi imzalı eğlenceli klibinden de birkaç dans figürü kapmak isteyeceksiniz mutlaka.

TEKLİ: Frozen Clouds & 1i – Zorlanıyorum
(W.A.N.A. Records)

2022 çıkışlı Kendime İnanıcam albümüyle geçmişteki metalcore üslubundan uzaklaşıp bugüne ait ifade biçimleri yaratmaya koyulmuştu Frozen Clouds. Seri üretim hâlinde tekliler paylaştığı 2023’ün ardından yeni takvim yılının ilk teklisinde uzun yıllardır dostları olan 1i ile stüdyoya girmiş beşli bu kez. Vazgeçişlerin, umutsuzlukların şarkılarıyla özdeşleşen grup, kendiyle uzlaşmaya niyetli birinin ağzından yazılmış bir iç dökümü sunuyor “Zorlanıyorum” ile. Kayıt seanslarından Kadıköy sokaklarına, oyun gecelerine uzanan bir hatıralar geçidi tadındaki lirik videosu da hemen burada.

ALBÜM: Blushing – Sugarcoat
(Kanine RecordS)

Ruhani vokalleri ve yarattıkları dream pop / shoegaze atmosferiyle tanıdığımız Blushing, alıştığımızdan dışında daha sert ve ağır çekim ses manzaralarıyla karşımızda. 11 parçalık Sugarcoat’ta dörtlü, ilham havuzuna grunge ve post-punk’ı da katık edip bunları biraz kurcalamış. Albümün koyu basların temelini oluşturduğu patikası ilişkiler, bilinmezlik, kararsızlık, geçmiş, gelecek arasında gidip geliyor. 

TEKLİ: Tom Misch – Insecure
(Beyond The Groove)

Bahar güneşi gibi yakmadan parlayan, ferah, sevimli tınıların mimarı Tom Misch’ten uzun zamandır ses çıkmıyordu; özlemiştik onu. Arayı üç Grammyli hit fabrikası Jimmy Napes ortaklığında yazdığı “Insecure” ile kapatan Misch, müziğinin yapı taşı denebilecek kafa sallatan, parmak şıklatan groove’unu oyuncaklı bir gitar yürüyüşü ve tüy hafifliğindeki ritimler üzerine örüyor; kendisiyle özdeşleşmiş pedal tonuyla bir solo bırakmayı da ihmâl etmiyor. Flörtöz vokali bu kez çekildiği kişi karşısında utangaçlık gösteren, işleri istemeden zorlaştıran birinin güvensizliklerini açık etmesi hakkında söyleniyor. Kızarmış yanaklar kadar tatlı bir parça.

TEKLİ: Why Bonnie – Dotted Line
(Fire Talk)

“Hissedebileceğim bir şey ver bana, onu gerçekleştirebileceğim bir şey ver.” Bir farkına varış, bir iç döküş, her şeyin verimlilik borcu üzerine kurulduğu sisteme yönelik bir yakarışı “Dotted Line”. Brooklynli müzisyen Blair Howerton’ın maddi olarak sıfıra dayandığı zamanlardan, kapitalizmin boğucu etkisine karşı bir isyan olarak ortaya çıkmış. Pop etkisinin daha duyulur olduğu tekli, arka plandaki ritmi, cesur gitarıyla kolektif politik huzursuzluğun da eşlikçisi. Grace Pendlton ortaklığıyla çekilen metaforik klip ise hemen burada.