Yasalar, halılar, Kapalıçarşı: Les Benjamins x Market #shotoniphone

Röportaj: Eylül Ege

Kültürel hikâye anlatımı temelli tasarım yaklaşımıyla sokak stili ve yüksek modanın kesişimini yeniden tanımlayan Les Benjamins, kimliğinin nadide parçası halı monogramını bu defa, Los Angeleslı sokak giyimi markası Market ile ortak üretimlerine taşıdı. Buradan inceleyebileceğiniz yeni kapsül koleksiyonun tamamen iPhone 15 Pro ile çekilen kampanya videosunun yönetmenliğini, ALIZADE’nin “ESTAFURLA & PİÇ BÖCEK” videosuyla Bant Mag. Video Klip Ödülleri’nin En İyi Yönetmen kategorisinde ödüle uzanan; Melike Şahin, Edis gibi müzisyenlerin kliplerinde de parmağı olan Melih Kun üstlendi. Bir halı satıcısını canlandıran Yaşar Karakulak’a modeller Naz Özkan ve Fikret Tekin eşlik ediyor.

Hem koleksiyonun hem de halı motifleri arasında adrenalin dolu bir dakika vadeden videonun ardındakileri Les Benjamins’in kurucusu Bünyamin Aydın ve yönetmen Melih Kun’a sorduk. 

Bünyamin Aydın anlatıyor: “Kapalıçarşı, Les Benjamins’in halı monogramında büyük bir rol oynar.”

Batı sokak modasına doğu kültürünü aşılamakla aldığınız yolda bu koleksiyon sizin için ve yarattığınız izlenim açısından nereye tekabül ediyor? Market ile ortaklık nasıl başladı?

ABD’de eğitim almış, son 20 yılını Türkiye’de yaşayarak geçirmiş bir Almancıyım. Les Benjamins’in ruhunda ikilik her zaman vardır. Mike ile Paris’te dört yıl önce tanıştık. Beni Instagram üzerinden Sarah Collette ile birlikte düzenlediği yemeğe davet etti ve ilişkimiz her geçen gün gelişti. Kapalıçarşı, Les Benjamins’in halı monogramında büyük bir rol oynar. Babamın halı ve kilim koleksiyoncu olması ve benim sürekli Kapalıçarşı’yı ziyaret etmem bu fikri oluşturdu. Kapalıçarşı, dünyanın ilk ve en büyük pazarlarından biridir. Market’in isminin “pazar” anlamına gelmesi nedeniyle Kapalıçarşı’dan ilham alan bir koleksiyon fikrini Mike’a sunduğumda çok heyecanlandı. Paris Moda Haftası’nın ardından hemen İstanbul’a geldi.

Koleksiyonun hikâyesi nasıl oluşturuldu? Temel ilham kaynakları ve sizi heyecanlandıran nedir? Kapalıçarşı’da vakit geçirdiniz mi, halı satıcılarıyla iletişimde bulundunuz mu?

Mike ile ilk günü neredeyse tamamen Kapalıçarşı’da geçirdik. Oradaki esnaflarla sohbet etmek, halı ve kilim mağazalarını ziyaret etmek gibi ilham aldığımız birçok an oldu. Les Benjamins’in halı monogramı ve Market’in eğlenceli dünyası bir araya gelince “Rug Dealer” konseptiyle iş birliği koleksiyonumuz ortaya çıktı.

Kilimi bir tasarım elemanı olarak sıkça kullanmanızın sebebi nedir? Giysiler, taşıyan kişi hakkında önemli ipuçları verir. Les Benjamins’in kullanıcılarına kilim üzerinden ne tür bir ifade olanağı sağladığını düşünüyorsunuz?

Babam bir halı ve kilim koleksiyoncusuydu. Ayrıca halı ve kilimlerin hikâyeleri ve motifleri hep benim ilgimi çekmiştir. Babamdan devraldığım bu koleksiyonu ileriye taşımaya çalışıyorum. Les Benjamins’in marka kimliği hâline gelen halı monogramını her sezon ve neredeyse her iş birliğinde kullanıyorum. Les Benjamins ismini görmeseniz bile ürünlerin Les Benjamins’e ait olduğunu halı ve kilim desenlerinden anlayabilirsiniz. Minimalist bir yöntemle maksimalist halı ve kilim desenlerini kullanmak, bana yine ikilik hissini veriyor. İkilik, Les Benjamins ve benim kimliğimin en önemli özelliği.

Kapsül koleksiyonda farklı işlevlere sahip tasarımlar birbirini tamamlıyor ve her birine farklı kültürel referanslar ekleniyor. Motifler ve parçalar nasıl eşleşti?

Tamamen rastgele bir şekilde. Market’in eğlenceli dünyası ile Les Benjamins’in kilim desenleri bir araya geldi.

Koleksiyonu video ile tanıtmaya dair beklentileriniz neler? Bu koleksiyon için Melih Kun ile aynı vizyonu paylaşma fikri nasıl ortaya çıktı? iPhone’un katkısı ve sonucu nasıl etkilediği hakkında neler söylemek istersiniz?

Melih ile ilk karşılaşmamız benim sevdiğim bir bardaydı. İkimiz de birbirimizin işlerini beğenerek takip ediyorduk. İlk iş birliğimiz, Nike için Şubat 2021’deki projemizdeydi. Les Benjamins topluluk üyeleriyle belgesel tarzında kampanyalar hazırladık. İkimizin de ortak zevki hikâye anlatımı ve görsel dünyayı ileri taşımak. Son iki yılda Melih ile 11’den fazla projede çalıştık. Artık birbirimizi çok iyi tanıyoruz ve yaratıcı iletişimimiz çok güçlendi. 

iPhone, hayatımın önemli bir parçası; yeni iPhone Pro Max 15’in düşük ışık performansı ve 120m telefoto lensi büyük bir fark yaratıyor. Herkesin elinde bu kadar güçlü cihazların olması ve Les Benjamins ile bu gücü gösteriyor olması ayrıca çok anlamlı. Maalesef birçok kişi bu gücün farkında değil. Otomatik beyaz dengesi o kadar iyi çalışıyor ki sadece ânı yakalamanız gerekiyor. Les Benjamins x Market kampanyası, iPhone 15 Pro Max’in tam potansiyelini gösteriyor.

Melih Kun ve Bünyamin Aydın
Melih Kun anlatıyor: “Profesyonel bir işte iPhone ile çalışmak zaman yönetimi konusunda beni ve ekibimi çok rahatlattı.”

Yeraltı kültürüyle aranız epey iyi; çektiğiniz müzik videoları üzerinden bunun işlerinize de yansıdığını görmek mümkün. Sokağın, kentte yaşayan alt kültürlerin üretimlerinizle bağlantısı nasıl kuruldu, o atmosferleri yaratma heyecanınız nasıl gelişti? 

İlk bağlantıların nasıl kurulduğunu tam hatırlamıyorum ama 18-19 yaşlarımda sokaklarda fotoğraf çekerken, ghetto diye tanımladığımız mahallelerde çekim yapmayı daha çok sevdiğimi fark etmiştim. O an için neden olduğunu bilmiyorum ama hikâye olarak daha güçlü ve doğal geliyordu sanırım. Oradaki insanlarla iletişim kurduktan sonraki samimiyet ve sohbetler de beni o tarz mahallelere çekiyordu. Tanımadığım insanlarla çok da rahat konuşabilen birisi değildim ancak o tarz mahallere gidip, kendimi insanlarla iletişime geçmek zorunda bırakmak hoşuma gidiyordu. Günün sonunda bambaşka hikâyeler ve görsellerle evime dönmek en keyif aldığım deneyimlerdendi. Yıllar geçtikçe başka ülkeleri de turistik olarak ziyaret ettiğim zamanlarda o ülkelerin de en ghetto mahallelerine gitmeye çalıştım. Hepsini gözlemlemek benzerliklerini ve farklılıklarını yaşayarak, hissederek analiz etmek benim için her zaman keyif verici bir uğraş olmuştur. 

Les Benjamins x Market koleksiyonu için çektiğiniz videodaki baş karakterle koleksiyon parçalarında tanışıyoruz aslında; kendisinin iletişim numarası bile var. Halı satıcısının dünyası video düzleminde hangi kararlarla görselleşti, hikâye yaratımında neler belirleyiciydi? 

Sanırım bu senenin ilk aylarında Bünyamin’le konuşurken bu koleksiyondan bahsetmişti. Konuştuktan birkaç hafta sonra da tasarımları görmüştüm. “Rug Dealer” ismi ve “Call my rug dealer” tasarımlarını gördüğüm andan itibaren halı ticaretini yasa dışı bir işmiş gibi gösterme fikri zaten hemen aklıma düşmüştü. Suç / drama ve absürt komedi tarzında filmleri izlemeyi seven birisiyim. Bu kategorileri harmanlayacağımız kısa bir kampanya videosu yapabiliriz diye düşündüm. Aklıma da daha önceden Gibi dizisinde badanacı rolüyle tanıdığım ve sonrasında bir klip projesinde beraber çalıştığımız oyuncu Yaşar Karakulak geldi. Kendisini ticaretin merkezindeki asıl satıcı olarak konumlandırdım. Diğer iki karakterimiz de sokakta köşe başındaki satıcı ve kurye olarak konumlandı. Yaşar Abi ana fikri algıladıktan sonra doğaçlama olarak ortaya koyduğu oyunlarla filmi çok zenginleştirdi. 

Bu denli dinamik, dur durak bilmeyen bir kurgu tercihi anlatıyı ne yönden zenginleştiriyor; karakterler ve üzerlerinde taşıdıkları giysilerle, mekan ve motiflerle nasıl ilişki kuruyor sizce? 

Bir dakikalık filmde, yapılan halı ticaretini ve üstü kapalı şekilde yaşanan olayları hızlıca göstermem gerekiyordu. O nedenle dinamik kurgu yöntemini tercih ettim. Bu sayede hem farklı olayları ve duyguları hızlıca izleyebildik hem de hikâyenin doğasında olan aksiyon ve gerilim sahnelerini daha gerçekçi bir şekilde gösterebildik. Hızlı kurgu sayesinde ürünlerin üzerinde yer alan halı görselleri ile çekim mekânlarında bulunan halı motifleri arka arkaya hızlıca gösterilerek kurguda tasarımlar ve gerçek halılar arasında görsel bütünleşme sağlanmış oldu.

Kamera arkasındaki atmosfer de merak uyandırıyor. Öncelikle çekimler neredeydi ve ne kadar sürdü, nasıl geçti? iPhone ile profesyonel çekim yapmak, oyuncu yönetmek size neler keşfettirdi, nasıl hissettirdi? iPhone 15 Pro derinlik, ayrıntı, renk bakımından etkileyici görüntüler veriyor; cihaz işinizi ne yönden kolaylaştırdı? 

Çekimler Balat’ta yapıldı ve bir gün sürdü. Küçük bir ekiple çekimleri tamamladık; gayet rahat ve eğlenceli geçti. iPhone’un mobilliği sayesinde normalde büyük ekip gerektiren sahneleri ekipsiz bir şekilde hâlledebildik. En sevdiğim kolaylık, çekim öncesi planlanan shotlist harici, set ânında aklıma gelen tüm sahneleri farklı açı ve lens kombinasyonları ile zaman problemi yaşamadan hayata geçirebilmek oldu. Geliştirilen stabilizasyon ile en zorlu sahneleri gimbal dahi kullanmadan hatasız bir şekilde kaydedebildik. iPhone 15 Pro’nun hafif ve küçük olması, kamera hareketlerinde kolaylık sağlamasının yanında hareketli olduğumuz dış mekân sahnelerinde A noktasından B noktasına giderken kurulum ve hazırlık süresine neredeyse ihtiyaç olmamasını sağladı. 

iPhone15 Pro modeli ile gelen ProRes Log ve doğrudan SSD ye 4k 60kare / sn kayıt imkanı benim için en önemli özellik oldu. Bu sayede sette görüntü aktarımını kolayca yapıp, post prodüksiyon aşamasında da kayıpsız bir şekilde renk düzenlemesini yapabildik. Yeni eklenen 5x (120mm) lens sayesinde yapabildiğimiz ani zoom-in ve outlar filmde istediğimiz aksiyon hissini yaratmak konusunda çok yardımcı oldu. 

Sonuç olarak profesyonel bir işte iPhone ile çalışmak zaman yönetimi konusunda beni ve ekibimi çok rahatlattı, bu sayede filmle alakalı diğer konulara daha çok vakit ayırabildik.

Fikret Tekin, Yaşar Karakulak, Melih Kun, Naz Özkan