M.I.A.’in yeni parçası, Julian Assange’la dayanışıyor

Aktivist kimliğiyle de tanınan M.I.A., son albümü AIM’i 2016’da paylaştı ve o günden bu yana şarkı formunda yayınlar yaptı. M.I.A.’in yeni teklisi “CTRL” ismini taşıyor. Bu şarkı kendisinin beklenen albümünde yer alacak parçalardan biri değil, başlı başına bir haykırış. Nitekim “CTRL”, 2006’da Wikileaks’i kuran Julian Assange’ın casusluk suçlamasıyla ABD’ye iade davasına bir tepki.

Bu ânın ve bu davanın öneminin modern yargı alanında gördüğümüz hiçbir şeye benzemediğini dile getiren M.I.A., durumun politik görüşlerle değil; doğru şeyi savunmakla ilgili olduğunu hatırlatıyor. M.I.A., yeni şarkısını yalnızca, kendi internet sitesi olan ohmni.com‘da, şarkının sözlerine yer veren bir videoyla yayımladı.

“Stand up when they try to control.” (“Kontrol etmeye çalıştıklarında ayağa kalkın.”)

M.I.A.’in  aktivist kimliği

M.I.A., çocukluk yıllarında annesi ve erkek kardeşiyle birlikte, babasını geride bırakarak, savaş nedeniyle Sri Lanka’dan kaçmak zorunda kaldı. İngiltere’de mülteci olarak büyüdü. (Müzisyenin hayatını konu eden ve Sundance’den ödülle ayrılmış 2018 yapımı Matangi/Maya/M.I.A belgeselini ıskalamayın!) Bir müzisyen olarak görüşlerini ifade etmekten hiçbir zaman çekinmedi. Sabıka kaydı bulunmayan M.I.A.’in politik sözleri, onu Birleşik Devletler İç Güvenlik Departmanı’nın radarına soktu. Kala albümünü, o sırada ortağı olan ABD’li yapımcı Diplo ile tamamlaması gerekiyordu ama bu durum, 2006’da Amerikan yetkilileriyle çalışma vizesi için uzun süreli mücadele etmesine neden oldu. Paper Planes şarkısında göçmenlerin, mültecilerin ve yabancıların karşı karşıya olduğu klişeleri, genellemeleri ve önyargıları anlatıyordu.

Müzisyenin daha önceki yıllarda da Julian Assange’la dayanışma içinde birçok açıklaması ve eylemi olmuştu. Kasım 2019’da Assange’ın iadesini protesto etmek için Londra’da düzenlenen eylemde sahne almış; geçtiğimiz ocak ayında da Westminster Magistrates’ Court’ta Assange’ın davasından önce kendisini destekleyen kalabalığın içinde yer almıştı. Bu eylem, M.I.A.’in Britanya İmparatorluk Nişanı’yla onurlandırılmasından bir gün önce olması itibariyle de uluslararası basında büyük yankı uyandırmıştı.

Yazı: Ezgi Karaarslan