Magnum Photos, koleksiyonunda barındırdığı çocuk istismarı fotoğraflarıyla tartışmaların odağında

Dünyanın en büyük uluslararası fotoğraf ajanslarından biri olan Magnum Photos, çocukların cinsel istismarını teşvik ettiği yönündeki iddialarla, bir milyonun üzerinde fotoğrafın yer aldığı arşivini yeniden gözden geçiriyor. Amerikalı fotoğrafçı David Alan Harvey’nin, 1989’da Bangkok’taki seks işçilerini fotoğrafladığı serisinde yer alan bir çocuğun fotoğrafının “genç kızlar – 13 ve 18 yaşlarında” ve “göğüs” kelimeleriyle etiketlenmesi, tartışmaların başlangıcı oldu. Fstoppers adlı fotoğraf ve haber sitesinin gündeme getirdiği mesele, Magnum’un tüm arşivlerini erişime kapatmasına neden oldu. 

Magnum’un yeni başkanı Olivia Arthur, 14 Ağustos Cuma günü yayımlanan basın açıklamasında politik bir yanıt verdi: “Görseli, açıklaması ya da anahtar kelimesi sorun yaratabilecek tarihi materyalleri yeniden değerlendiriyoruz ve bu durumu fazlasıyla ciddiye alıyoruz. Bir arşivdeki çalışmalara yapılabilecek tüm çıkarımları, hem biçim hem içerik olarak anlayabilmek için dış kaynaklardan da danışmanlık aldığımız geniş kapsamlı bir iç denetleme süreci başlattık. Neyin kabul edilebilir olduğunun koşulları çok değişti. Daha önce görmezden gelinen olay ve durumları şimdi konuşabiliyoruz. Bu iyi bir şey. Arşive bu düşünceyle yaklaştığımızda tarihi çalışmaları silip atmak istemiyoruz ama ahlaki değerlendirmeleri tamamen anladığımızdan da emin olmayı amaçlıyoruz. Bazı çalışmalar kolayca anlaşılır ama diğerlerinde çok fazla gri bölge mevcut.” 

Arthur’un açıklaması, tartışmaları daha da alevlendirdi. Birçok insan, Arthur’un “tarihi” kelimesini yineleyerek, geçmişte çekilen fotoğraflardan Magnum’un sorumlu olmadığını ima ettiğini düşündü ve kurumu “hem suçlu hem güçlü” olarak yorumladı. Fotoğraflarında ele alınan tartışmalı konular nedeniyle yıllardır eleştirilen Magnum Photos, kendi bünyesindeki temsil sorununa da Black Lives Matter protestolarından sonra değindi ve beyaz olmayan üyeler işe aldı. Magnum, umarız ki ileride parmak gösterilmeden de bu tür konulara hassasiyet gösterir. 

Yazı: Cansu Çubukçu