Martin Scorsese’den dijital platformlar ve tüketim kültürü üzerine görüşler

Harper’s Magazine’in mart sayısına Federico Fellini’nden övgülerle bahsettiği bir makale kaleme alan Martin Scorsese; aynı metinde modern sinema endüstrisi, film stüdyoları, dijital platformlar ve tüketim kültürü hakkındaki görüşlerini de paylaştı. Yedinci sanatın sistematik olarak değersizleştirildiğini söyleyen ünlü yönetmen, filmlerin “içerik” olarak sunulmasının, sinema sanatına zarar verdiğini düşünmekte.

Netflix yapımı The Irishman ve Apple TV+ çatısı altında çekilecek Killers of the Flower Moon için şükranlarını dile getirse de; Scorsese’nin açıklamalarında, streaming servislerine önemli eleştiriler var:  “15 yıl önce gibi yakın bir zamanda ‘içerik’ terimi yalnızca insanlar sinemayı ciddi düzeyde tartışırken duyulur, ‘biçim’ ile karşılaştırıldı. Sonra yavaş yavaş, medya şirketlerini devralan, çoğu sanat tarihi hakkında hiçbir şey bilmeyen, hatta bilmesi gerektiğini düşünecek kadar bile umursamayan insanlar tarafından giderek daha fazla kullanıldı.”

“Her şeyin izleyiciye eşit bir oyun alanında sunulması, demokratik gibi görünse de öyle olmayan bir durum yarattı. Algoritmalar önerileri daha önce izlediklerinize dayanarak oluşturursa ve bu öneriler yalnızca konu ve tür üzerinden yapılırsa, bu sinema sanatına ne yapar?” diyen Martin Scorsese; MUBI, Criterion Channel, TCM gibi küratörlük anlayışıyla ilerleyen oluşumlardan ise övgüyle söz etti.

Kaleme alınan metin, kimi tavsiye ve temennilerle devam etmekte. Scorsese bir kez daha sinemayı ve sinema tarihini bilenlerin, sevgi ve bilgisini olabildiğince çok insanla paylaşmasının gerekliliğinin altını çiziyor. Bu filmlerin şu anki yasal sahiplerine ise “onlar kültürümüzün en büyük hazineleri arasındalar ve bu şekilde muamele görmeleri gerekiyor” uyarısında bulunuyor.

Yazı: Merdan Çaba Geçer