Ti West’in merakla beklenen yeni filmi MaXXXine, beklenenden biraz daha uzun bir aradan sonra vizyona girdi. A24 yapımı MaXXXine ile beraber X üçlemesi böylece tamamlanmış oldu. Başrolde; üçlemenin önceki filmleri X ve Pearl’de olduğu gibi yine Mia Goth’u izliyoruz. 

*Bu yazı, henüz MaXXXine filmini izlememiş olanlar için bazı sürprizleri bozabilir.

---

İzlemeden önce bilmeniz gerekenler

Ti West’in X evrenine uzak seyirciler veya yakın temasta olup yolculuğu hatırlamak isteyenler için kısaca bir özet: 

Yönetmen Ti West slasher türündeki X filminin ardından, Pearl ile bizi aynı evrendeki başka bir karakterin gençliğine götürmüş; iki karakteri de canlandırması için kamerasını Mia Goth’a çevirmişti.

Pearl filminin ardından Martin Scorsese hislerini şöyle ifade etmişti: “İzlerken büyülendim, sonra rahatsız oldum. Sonra o kadar huzursuz oldum ki uykuya dalmakta zorlandım. Ama izlemeyi bırakamadım.” 

Pearl’ü takiben serinin yeni filmi MaXXXine ile yakın zamanda buluşabileceğimiz duyurulmuştu. MaXXXine filminde; X’te tanıştığımız Maxine karakterinin altı yıl sonraki hâlini izleyeceğimiz de kulaklara ilk gelen haberlerden biri olmuştu. 

Son olarak MaXXXine çekimleri esnasında Mia Goth’un bir figüranın kafasına bilerek tekme attığı yönünde haberler duyulmuş; figüran James Hunter, Mia Goth ve film ekibine konuyla ilgili dava açmıştı. 

Konu nedir?

1980’lerin Hollywood’unda tek hayali bir film yıldızı olmak olan Maxine Minx, daha önceden sadece yetişkin filmlerinde yer almasının getirdiği dezavantajlar ile boğuşmaktadır. Maxine, yeteneği sayesinde bir korku filminde başrolü kaparak ilk kez hayallerine ulaşmaya yaklaşır. Şehir bu esnada “Gece Avcısı” diye anılan bir seri katilin karanlığına hapsolmuştır. Maxine bu karanlığın ortasında; geçmişinin ve Teksas’taki üzeri kapatılmış travmasının etkisinde hayallerine ulaşmanın yolunu arayacaktır.

İlk intiba

Film, Maxine’in çocukluğunun yer aldığı bir video kaset ile başlıyor. Bu görüntüler eşliğinde aslında karakter ilk ipuçlarını da vermiş oluyor. Film boyunca altı çizilecek olan o cümle duyuluyor ilk olarak: “Hak etmediğim bir hayatı yaşamak istemem.” Maxine’in hak ettiğini düşündüğü yıldız olma savaşında neleri göze alabileceğini anlamamız için ise aynı kasetteki bir başka cümle yardımımıza koşuyor: “Bu meslekte canavar olarak tanınana dek yıldız sayılmazsın.” Üçlemenin ikinci filmindeki Pearl karakteri de zihinlerde beliriyor böylece. Yıldız olmak için bir canavara dönüşen Pearl’ün yürüdüğü yollarda geziniyor Maxine. En başından anlıyoruz ki Maxine’in başını ezerek öldürdüğü Pearl’ün kanlı hayaleti fazla uzaklaşmış olamaz!

En çok nesini sevdim?

Hollywood’un epeyce kalabalık kapısının önünde içeri girmeyi bekleyen Maxine, gençliğinin ve o çok inandığı yeteneğinin özgüveniyle beliriyor ilk olarak. Kadınların yaş aldıkça ekmek gibi kuruduğunun, şarap gibi yıllanamadığının belirtildiği bu sektörde bir audition sahnesiyle Maxine yeteneğini kanıtlıyor. Bütün bu özgüvenin sarsılmaması ve dikkatinin dağılmaması için ise geçmişinden kurtulması gerek. Bu aşamada Ti West; X ve Pearl filmlerindeki mesajlarını öylesine ustalıkla dâhil ediyor ki zaman zaman üç filmi aynı anda izliyormuş hissiyatı veriyor. X, Pearl ve MaXXXine bir üçlemeye yakışır hâlde ahenkle dans ediyor. Bu dansın her bir adımı kana bulanırken üç filmin ortak repliğine doğru yol alıyoruz:

“Bütün dünya adımı duyacak. Ben bir yıldızım.” 

En az nesini sevdim?

X filminde kendi başının çaresine bakarak bütün engelleri aşan Maxine’in, MaXXXine’de en çıkmaza düştüğü anda polislerin desteği ile kurtuluşunu. Maxine’in “Beni öldürmek isteyen son kişiye ne oldu biliyor musun? Başını ezdim.” cümlesinin hakkını yeterince veremediği şeytan çıkarma ayinini. Kısacası, Maxine’in helikopter ışığı ile yükselişinin amaca hizmet eden taraflarını bir kenara bırakırsak, filmin polisiye türüyle yakınlaştığı anlar beni Maxine’in gücünden biraz uzaklaştırdı.

Nasıl hissettirdi?

Rahatsız. Filmin sonunda çalan Kim Carnes – Bette Davis Eyes’da dediği gibi:

“She’ll unease you.” 

Ti West ve Mia Goth ikilisi türün hakkını vererek dolu dolu bir rahatsızlık vermeye devam ediyor ve ikisi de yıldız olmayı sonuna kadar hak ediyor. Pearl’ün bağırışla son kez kulaklarımızda çınlasın: “Please. I am a star!”