Mitski, üç yılın ardından yeniden aramızda

Bir süredir albüm ve turnelere ara veren Japonya asıllı indie rock müzisyeni Mitski, kayboluşunu unutturan tanıdık tınılarla döndü. İnsanlığın sömürülmesinin bir dünya gerçeği oluşuna dokunan yeni şarkısı “Working for the Knife”, Mitski’nin cesur ve zarif hâliyle gergin bir düzlemde vücut buluyor. 

2019’da Be the Cowboy albümünün turnesindeki Central Park  konseri sonrası sosyal medya hesaplarını da silerek duygusal bir veda eden Mitski’nin müziği bıraktığı sanılmıştı. Akabinde yanlış anlaşılmayı düzeltmiş; canlı çalmaya süresiz bir ara verdiğinden, Mitski olmaya, kendine geri dönmeye ne kadar ihtiyaç duyduğundan bahsetmişti. Bu arayışı sonlanmış olmalı ki özgün tınılarıyla bizi dünyasına kabul ettiği bir parçayla Mitski yeniden aramızda. 

Mitski’nin çalışmaya âşina olduğu Patrick Hyland’ın ortak prodüktörlüğünü üstlendiği “Working for the Knife” eklektik tınılar barındırıyor. Synth katmanları üzerinde süzülen bulanık gitarlara, Mitski’nin enfes sesi ve içten sözleri eklenince; hislenimler dinleyiciye doğrudan temas ediyor. Bir yanda umut, diğer yanda kayıplarla dolu bir ömrün anahtarı sayılabilecek sözleriyle Mitski, “dünyanın her koşulda devam ettiğini bildiğini, ancak onsuz devam edeceğini ön görmediğini” fısıldıyor.  

Mitski, “Working for the Knife”ın kendisi için nasıl anlamlar ifade ettiğini şu sözlerle açıklamış: “Hayalleri olan bir çocuktan, işi olan bir yetişkine dönüşmek hakkında bir şarkı. Yolculuk boyunca geride kaldığını hissetmek, insanlığınızı tanımayan bir dünyayla karşı karşıya kalmak ve çıkış yolunu bulamamakla ilgili.” 

Aslen 2,5 dakika olan parça için 5 dakikalık bir klip hazırlanmış. Be the Cowboy albümüne selam çakan “Working for the Knife” videosunda Mitski başında bir kovboy şapkasıyla karşımızda. Betonlarla örülü bir sanat merkezi olan The Egg’de (Albany, New York) tek başına lirik bir dansla dolanan Mitski, ürkütücü ve merak uyandıran koreografisiyle onu takip etmenizi istiyor. Zia Anger tarafından yönetilen klip buradan izlenebilir. 

Yazı: Seda Karakaş
Fotoğraf: Ebru Yıldız