Mizah ve melankoliyi el ele tutuşturan şiirsellik: Pejac

Sanat dünyasının Pejac ismiyle tanıdığı İspanyol sokak sanatçısı Silvestre Santiago, resim öğretmeninin sanata olan elitist yaklaşımına tepki olarak başlıyor duvarları boyamaya. Paris, Moskova, Milano, İstanbul ve daha pek çok şehrin sokaklarına sürreel hikâyeler bırakan sanatçı, çoğunlukla güncel olayları simgeleyen minimalist tarzıyla biliniyor. Kimi zaman minik illüstrasyonlar, kimi zaman kocaman muraller üreten Pejac, mizah ve melankoliyi el ele tutuşturunca her şeyin gizli tarafını ortaya çıkaran şiirsel bir dil yaratılabileceğine inanıyor. Duvarların sıvalarını soyarak ya da camları kırarak yarattığı manzaralar birçok farklı okuma ve çağrışımı beraberinde getiriyor.

Pejac geçen senenin mayıs ayında, İspanya’nın en eski hapishanelerinden biri olan El Dueso’nun tümünü bir tuval olarak kullandı. Mahkûmlardan yardım alarak hazırladığı Gold Mine projesinde sanatçı, kendi söylemiyle, duvarları birazcık kazıyarak saklanan şiirleri açığa çıkardı. Örneğin, mahkûmların kısıtlamalarla geçen günlerini imgeleyen çeteleler ile umudun evrensel sembolü olan ağacı birleştirerek beğeniyi anlayanların takdirine bıraktı.

Pejac’ın en son projesi de, karantina günlerine renk ve neşe katmak adına başlattığı #STAYARTHOMEPEJAC kampanyası oldu. Kampanya kapsamında Pejac, herkesi kendi penceresine çizim yapmaya çağırınca, pencereler başka başka dünyalara açılmaya başladı. Pejac’ın diğer dış mekân çalışmalarını ve oluşum süreçlerini YouTube kanalından izleyebilirsiniz. 

Yazı: Cansu Çubukçu