Müzisyenlerden mektuplar: Taner Öngür

Bant Mag. No:74’te müzisyenlerin farklılaşan hisleri, gerçeklikleri ve deneyimlerine kulak verelim istedik. Pandemi ve yaşanan türlü gelişmeler müziğe olan yaklaşımlarını nasıl değiştirip dönüştürüyor? Yeni üretimlerinde nasıl izler sürülebiliyor? Neler onları motive ediyor? Neler öğreniliyor? Neler çok can sıkıcı? Neler “devam” dedirtiyor? Sorularımızı Türkiye ve dışarıdan pek çok müzisyene, DJ’e yolladık. Yanıt alabildiklerimizden size mektuplar topladık. 

Bir enstrümantal gitar kaydı olan son albümü Water Cycle’ın plak baskıları önümüzdeki günlerde Tantana Records etiketiyle satışa çıkacak Taner Öngür yanıtlıyor.

“Çok şükür hâlâ müzik ve şarkı konstrüksüyonları yapmaktan çok zevk alıyorum.” 

“Malum profesyonel olarak Moğollar’la çalışıyorum, aşağı yukarı bir senedir konser yok, konser gelirleriyle geçinen birisi olarak bu konuda sıkıntı çektiğimi söylemem lazım.

İş sadece ekonomik değil tabii ki. Konserlerin en güzel tarafı, müzikseverlerle buluşabilmek, belli duyguları ve coşkuyu paylaşmak. Bir de dolaylı olarak yolculuk ve konser gezilerinin  getirdiği gezginlik keyfinden mahrum kaldık; bu konu hayatımıza bir neşe getiriyordu.”

“Bereket daha önce de evde kurduğum donanım sayesinde, evde kayıtlar ve mix yapıp albüm tamamladığım olmuştu. Bu durum benim kurtarıcım oldu. Pandemi başlamadan az evvel Moğollar’la Hollandada kaydettiğimiz Anatolian Sun albümünü saymazsak, geçen yaz ve sonbaharda iki albüm tamamladım. Biri 43.75 ile Water Cycle diğeri, Serap Yağız ile yaptığım, 19 Mart’ta yayımlanan Üç Derdim Var. Bu sıralarda da daha ismi belli olmayan diğer bir albüm için çalışmaktayım. Yani evde yapılabilecek şeyleri fazlası ile yapmaya çalışıyorum. Bu albüm çalışmasında uzun bir şarkının giriş ve final bölümlerinde, pencereden bakarken pandemi ve yarattığı kriz üzerine düşünceler yer alıyor. Diğer şarkılar da, biraz toplumsal ve evrensel insanlığın yaşadığı krizler, bunlara cevap veremeyen beceriksiz yöneticiler ve insanların çaresizliği üzerine. Daha önceki albümlerimde neşeli konular ve mizah tercih ettiğim yaklaşımdı. Fakat bu albüm biraz daha sert ve karanlık…”

“Müziğe yaklaşımımda bir değişiklik olmadı. Eski malzemeleri alıp yeniden değerlendirmek, eski parçalarımı yeniden mix etmek veya tamir etmek gibi bir sürü yan iş de çıkardım kendime…”

“Kısaca boş zaman geçirmemeye gayret ediyorum. Çünkü hiçbir şey yapmadan oturmayı denediğimde sıkılmaktan kafayı yemeye başlayacağımı anladım. O yüzden durmadan bir şeyler üretmek ve bunlar üzerine çalışmak hem zaman geçirmeye yarıyor hem de bir şeyler üretmiş oluyorsunuz. Bu salgın sanırım 2022’ye kadar sürecek. O yüzden zamanı doğru geçirmek önemli.”

“Temel motivasyonum şu ki, çok şükür hâlâ müzik ve şarkı konstrüksüyonları yapmaktan çok zevk alıyorum. Geride kalan yılda ne öğrendiğime gelirsek, yemek yapmayı öğrendim. Pek ilgilenmezdim.”

“Yöneticilerimiz pandemi yetmezmiş gibi, durmadan siyasi ve ekonomik kriz yaratıyorlar, bu durum beni sinirlendiriyor. Herkesin aklını başına toplamasını talep ediyorum.”

“Nasıl günler bu günler: Müzisyenlerden mektuplar” dosyasının tamamını okumak için buradan Bant Mag. No: 74’e ulaşabilirsiniz.