Nick Cave, “Idiot Prayer” ve Fazioli

Geçtiğimiz günlerde, Londra’nın büyülü konserlere ve etkinliklere ev sahipliği yapan mekânı Alexandra Palace’ta tek seferlik biletli bir performans düzenlemişti Nick Cave. Idiot Prayer adını verdiği bu ihtişamlı çevrimiçi performans, yalnızca bir kere izlenebilecek, durdurulamayacak ve geri alınamayacak şekilde tasarlanmıştı. Idiot Prayer, bu yönüyle özlenilen eski konserlere epey benzese de aslında yüksek tavanlı, devasa konser salonlarında yalnız başına şarkı söyleyen birini izlemek pek alışılageldik değil. Fikri bile tüyler ürpertici olan bu yaklaşık bir buçuk saat süren performansta Nick Cave, kendisine addedilen bütün havalı ama melankolik sıfatların hakkını veren 21 parça seslendirdi. 

“Idiot Prayer”
“Sad Waters”
“Brompton Oratory’
“Palaces of Montezuma’
“Girl in Amber’
“Man in the Moon”
“Nobody’s Baby Now’
“(Are You) The One That I’ve Been Waiting For?”
“Waiting for You”
“The Mercy Seat”
“Euthanasia”
“Jubilee Street”
“Far From Me”
“He Wants You”
“Higgs Boson Blues”
“Stranger Than Kindness”
“Into My Arms”
“The Ship Song”
“Papa Won’t Leave You, Henry”
“Black Hair”
“Galleon Ship”

Nick Cave kataloğundan yankılanan bu parçaların arasında, “Euthanasia” adını verdiği, gölge ve karanlık arasında umudu bulmaya dair yeni bir parça da vardı. Mor ışıklar altında tek başına izlediğimiz Nick Cave; ölüm, yaşam ve melankoliye dair şiirsel melodilerle salonu doldururken ona eşlik eden tek şey yumuşacık tınılarıyla Fazioli piyanoydu. 

Fazioli’nin büyüsü yalnızca Nick Cave’i etkisine almamış, aynı zamanda hayranlarından bazıları piyanonun onun için özel tasarlandığını düşünüp, platformu The Red Hand Files’da kendisine piyano hakkında sorular sormuştu. Piyanonun kendisine özel tasarlanan bir enstrüman mı yoksa konserlerde herkesin önüne koydukları müzik âletlerinden mi olduğunu merak eden Cave hayranı Andrew’a verilen cevap ise yaşanan komik olayları açığa çıkardı

Influencerlığın, şöhretin ve beğenilen bir figür olmanın ekmeğini hiç çekinmeden yiyen insanların olduğu bir çağdayız. Eğer “yeterince” ünlüyseniz ve canınız bir şey istiyorsa artık bunu söylemeniz yeterli. Dudak uçuklatan fiyatlara sahip prestijli markalar, kendi reklamlarını yapabilmek adına seve seve “bedava” birkaç ürün gönderecektir size. 

Bunu elbette bilen Nick Cave de o gece çaldığı piyanodan o kadar etkileniyor ki menajerinden Fazioli’nin merkezini arayıp kendisi için bir piyano istemesini söylüyor. Daha önce ününü böyle şeyler için kullanmadığından, artık böyle asil bir piyanoyu hak ettiğini düşünüyor. Ancak işler beklediği gibi gitmiyor. Fazioli’de telefonu açan kadın, Nick Cave’i tanımıyor ve telefonu kapatıyor. Müzisyenin mektubunda açıkladığı bu trajikomik durum, Nick Cave hayranlarını harekete geçiriyor ve Fazioli’ye binlerce mail atıyor, sanatçıya piyano hediye etmeleri gerektiği konusunda ısrar ediyorlar. Hatta bir Fazioli satın alabilmek için fon bile kuruyorlar. Israrlar o kadar yoğun bir hâle geliyor ki, sonunda sanatçı yeniden bir açıklama yapmak zorunda kalıyor. Herkese teşekkür eden Cave, bu çabanın oldukça gereksiz olduğunu söylüyor. Kendisine gelen negatif yorumlardan bir tanesinin üzerinde durarak: “Haklılar, kendi piyanomu kendim almalıyım” diyor. 

Bu küçük ama etkisi büyük olay, aslında artık internette ne kadar çabuk harekete geçebildiğimizi kanıtlıyor. Nick Cave konserinin tadını çıkaranların neden sanatçıya bir Fazioli bulmayı istediklerini anlamak da oldukça kolay. Ne diyelim, umarız kısa zamanda 30 yıllık emektar piyanosunu bir kenara bırakarak, yepyeni Fazioli’sinde yeni karanlık  melodilere erişir.

Yazı: Asena Büyük