Nirvana smiley’sinin haklarına ilişkin hukuki süreçte yeni perde

Nirvana’nın ikonik smiley logosunu tasarımlarında kullanan Marc Jacobs’a yönelik telif hakkı davası iki yıldır sürerken, Californialı grafik tasarımcı Robert Fisher’ın logo üzerinde hak iddia etmesi olaya yeni bir boyut kazandırdı. Fisher, devam eden bu davaya resmî müdahalede bulunabilmek için 13 Eylül’de mahkemeye başvurdu. 

Olayların başlangıcı, Marc Jacobs’un “Bootleg Redux Grunge” koleksiyonunu çıkardığı 2018 yılına dayanıyor. Nirvana’nın limited şirketi Nirvana LLC, logoyu izinsiz bir şekilde parçalarında kullanan Jacobs’a telif hakkı ihlali davası açıyor. Grubun yasal belgelerindeki ifadeye göre; Cobain’in yarattığı “Happy Face” ücret karşılığında yapılan bir eser olduğu için logonun telif hakkı kaydı, bu illüstrasyonu barındıran tişört tasarımlarını da kapsıyor. Kısacası “Happy Face”, hiçbir koşulda firmanın izni olmadan kullanılamaz. Nirvana, telif hakkı ellerinde olan çizimi tasarım ve logo olarak 1992’den beri kullandıklarını belirtiyor. 

Jacobs’un avukatlarına göre ise koleksiyonun ardındaki ilham, tasarımcının 1993’te çıkardığı grunge serisinden ve o zamanlar Manhattan’ın şehir merkezinde giyilen kıyafetlerden geliyor. Koleksiyonda yer alan gülen yüzlerin Nirvana’nın konser tişörtlerinden esinlendiğini kabul eden Jacobs ekibi, gülen yüzlerin “MJ” harflerinin yer alacağı şekilde yeniden yorumlandığının, dolayısıyla bir ihlalin söz konusu olmadığının altını çiziyor. 

Robert Fisher’ın nereden çıktığını kavramak için de 90’ların başlarına gitmek gerek: Sanatçı, Geffen Records’da sanat yönetmeni olarak çalışırken, şirketin Nirvana ile sözleşme yapacağını öğreniyor. Grubun büyük hayranı olan Fisher, kreatif direktöre Nirvana ile çalışmak istediğini söylüyor. Böylelikle aylar süren bir iş birliği başlıyor ve rock tarihinin en çok adı geçen albüm kapaklarından biri olan Nevermind tasarımı ortaya çıkıyor. Fisher’ın grup ile ilişkisi, Cobain’in ölümünden ve Geffen’dan ayrılmasından sonra bile devam ediyor. 

Anlatılanlara göre her türlü tasarım ihtiyacı için Fisher’a danışan grup, 1991 yılında bir konser tişörtü için sanatçının kapısını çalıyor. Asit kullanımının zirve yaptığı yıllarda tasarladığı gülen yüz çizimleriyle oynayan Fisher, “X” şeklinde gözleri olan ve dili dışarıda bir yüz ifadesinde karar kılıyor. Aydinger kâğıdına keçeli kalemle çizim yapıyor ve çizimi Xerox makinesinde büyütmek istediğinde çizgiler dalgalı bir form alıyor. Suratın defolu hâlini daha çok beğeniyor ve üzerine sarı harflerle grubun ismini iliştiriyor. Sanatçının avukatı Ing de Bruyn’a göre Fisher, “logonun hatalı bir şekilde Cobain’e atfedildiğini” çok yakın bir zamanda öğrendi. Nirvana LLC avukatı Ber H. Deixler ise Fisher’ın iddialarının “hukuki olarak asılsız” olduğunu ve yakın zamanda çürütülebileceğini savunuyor. Biz de bugüne kadar logoyu hep Kurt Cobain’in tasarladığını bildik. 

Yazı: Cansu Çubukçu