Osmanlı Dönemi müziğine dair en kapsamlı dijital kaynak: OMARŞİV

2011’de İstanbul Üniversitesi çatısı altında kurulan Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi (OMAR), arşivindeki müzikoloji malzemeleri arasından geniş bir seçkiyi yazılı ve işitsel bir dijital platformda paylaştı. Geçtiğimiz ocak ayında hayata geçirilen OMARŞİV, Osmanlı Dönemi müziği eserlerine dair kapsamlı bir kaynak olmasının yanı sıra bu eserleri karşılaştırma imkânı da sunuyor.

Türkiye’nin geniş müzik geçmişine ışık tutan OMARŞİV’i, projenin yaratıcılarından OMAR Müdürü Dr. Gönül Paçacı ve eserlerin seslendirilmesi ve arşivlenmesinde rol alan neyzen Burak Malçok’tan dinledik.

Röportaj: Cem Kayıran

OMARŞİV, Türk musikisinin gelişim çizgisinde önemli bir yeri olan Osmanlı dönemi müziğine dair İstanbul Üniversitesinin kapsamlı arşivini dijital mecraya taşıyor. Bilmeyenler için, 10 Ocak’ta kullanıma açılan bu arşivde ziyaretçileri nelerin beklediğinden biraz bahseder misiniz?
Gönül Paçacı: OMARŞİV projesi, OMAR’ın kuruluş amaçlarından bir tanesi. Çünkü Osmanlı Müziği Merkezi kurulduğunda, bu merkezi Türkiye’de dağınık vaziyette bulunan, kurumlarda farklı olarak icra edilen ve doğal olarak farklı kanallardan, farklı gelmiş olan müzik varlığını toparlamaya ve bir elden sunmaya gayret edeceğimizi düşünmüştük. OMAR kurulup bir müddet faaliyet gösterdikten sonra, bu amacımızı gerçekleştirmek için hem icrayı hem müzikolojiyi hem yayın yapmayı bir arada hedeflediğimiz bir yapının içinde, uygun elemanları istihdam edecek bir kaynak söz konusu oldu. Ankara’da o zamanki Kalkınma Bakanlığının bünyesinde böyle bir “Tarihi Türk Müziği Eserleri Multimedya Arşivi” için bütçe açıldı. Bu kaynağa dayanarak, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olan OMAR içinde bir arşiv projesi başlatılmış oldu. O proje için de hem icra yapabilecek hem notasyona hâkim hem Osmanlıcadan ve farklı nota yazım biçimlerinden transnotasyon yapabilecek on bir kişiyi bünyemize kattık. Bunlardan birisi de değerli neyzen Burak Malçok’tur.

Burak Malçok: Biz de zaten gönüllü olarak geldiğimiz bir yapıda bu projenin içinde profesyonel olarak bulunmaktan büyük zevk aldık. İcra Heyeti çalışmalarında ve yaptığımız yayınların arka planında canla başla çalışan bir ekibiz. İstanbul Üniversitesinin elindeki; üniversite kütüphanesinde, Nadir Eserlerde ve Türkiyatta bulunan önemli nota koleksiyonlarının taramalarını projeye dâhil edeceğiz. Şu anda yalnızca Gönül Hoca’nın ve Turhan Günay isimli çok değerli bir koleksiyoncunun koleksiyonundaki orijinal baskı notaları taradık ve onları girmeye başladık. İlk olarak da 10 Ocak’ta bu arşivin taahhüdümüz olan bir bölümünü açmayı gerçekleştirdik. Müntehabat serisi dediğimiz Şamlı İskender’in yayımlamış olduğu yaprak notaların muhteviyatını, bütün o esere dair veri girişlerini yaparak yayımladık. Ayrıca belli yayınlarda sesler ve sazlar olarak ilk seslendirmeleri yapıyoruz. Bunlardan birisi de Müntehabat notalarında yer alan saz eserleriydi. Bu saz eserleri seçkisini de yaptık ve lansman günü için de hem “Müntehabat Fasıllarından Seçmeler” başlığıyla bir hüzzam eserler dizisi seslendirdik hem de saz eserlerinden örnekler verdik. Bütün bunlardan hareketle de Müntehabat isimli bir arşiv çıkardık. O vakte kadar yaptığımız yayınların sonuncusu bu Müntehabat albümü ve içeriğidir. Devam ediyoruz başka çalışmalar da yapmaya. Önümüzde daha önemli bir nota yayını ile hep birlikte çalışacağımız bir süreç başlıyor. Onu da ilerde yayımlayarak müzik âlemine armağan edeceğiz.

Portalda eserlere dair birçok görsel ve yazılı materyal/bilgi bulunuyor. Arşivin her bir parçası için “notasyon” türlerinden “yayıncının adresi”ne kadar, epey detaylı bir belgelemeye gidilmiş. Fazlasıyla “kullanıcı dostu” olan bu dijital arşivin hazırlık sürecinde sizin göz önünde bulundurduğunuz unsurlar neler oldu? OMARŞİV’in birincil misyonunu nasıl tanımlarsınız?
G.P.:
OMARŞİV’in öncelikle kullanıcı dostu olduğu aşikâr. Hedeflediği şey, farklı dönemlerdeki aynı eserlerin değişik versiyonlarını yan yana görebilmek. Şimdiye kadar internet sitelerinde notaların bulunduğu yerlerde hep gördüğümüz, farklı farklı notaları ve yazım şekillerini dağınık vaziyette bulduğumuz durumdan, bütün bu esere dair bilgilerin ayrı ayrı aranabildiği ve karşılaştırma özelliği sunan bir site oluşturulmasıydı. Dolayısıyla biz adımızı “Multimedya Arşivi Arama ve Karşılaştırma Portalı” koyduk. Veri ilişkilendirerek aynı eserin farklı kaynaklardaki versiyonlarını koyuyoruz. Site üzerinde arama yapıldıkça ve daha fazla yüklendikçe biz elimizde bulunan repertuvarın ne kadar çok katmanlı olduğunu görmeye başlayacağız. Örneğin 19. yüzyılda notaya alınmış ve meşk usulüyle gelmiş bir eserin, eğer varsa Ali Ufkî ve Kantemir’deki hâli nedir; Hamparsum’la yazılmış bir kaynaktaki şekli nedir? Bütün bunları yan yana açarak aradaki versiyon farklarını, zamanın eserlerde yaptığı değişikliği, bestecinin üslubunun zamanla nasıl değişikliğe uğrayabildiği gibi ayrıntıları bulabiliyorsunuz. Bu daha ihtisas konusu ama biz de artık daha ihtisaslaşmış bir işe yönelmeyi hedefliyorduk. OMARŞİV’in birinci amacı, en basit sorudan en zor soruya kadar cevap verebilen bir arşiv oluşturmak.

OMARŞİV’de yaptığınız her arama sizi ilginç hikâyelere, anekdotlara da çıkarıyor. Kimi figürlerin o dönemki müzikal serüvenlerini bu notlarla takip etmek ilginç bağlantıların haritasını oluşturuyor. Bu arşiv üzerine yaptığınız çalışmalar sırasında sizi en çok etkileyen ya da şaşırtan hikâye hangisi oldu?
G.P.:
Bizi şaşırtan ve etkileyen bir hayli hikâye var. Hemen aklıma gelenleri anlatayım. 18. yüzyılda notaya alınmış eserlerin Kevserî adlı bir mecmuada toplanmasına vesile olmuş bir Mevlevi dervişi var. O yazmanın ilk baskısını, ilk transnotasyonunu ve ilk içerik analizini OMAR’dan yayımlamıştık. Mehmet Uğur Ekinci diye önemli bir tarih mezunu müzisyenin çalışmasıydı. OMAR buna talip oldu. Henüz daha bütçe yokken biz bunu çıkardık. Yaz okulunda hocalarımız çaldılar, biz de CD’sini yayımladık. Örneğin, diyelim Şehnaz Faslı’nın sonunda yapılacak eski bir tarz semai çalındığında olayı nasıl bütünlediğini, eski eserlerin birbiriyle dönem ilişkisi olan eserlerle birlikte çalındığında ne kadar etkileyici olacağını gördük. Dolayısıyla çok bilindik sandığımız bazı eserlerin farklı versiyonlarına ulaşıyoruz. Bir benzeri de notalı kartpostalları seslendirdik. Nota kartpostallarının içinde bir sokak satıcısı şarkısı var. Sanırım hiçbir yerde kaydı bulunmayan bir eser. Aynı zamanda bir Polka yayımlanmış. O Polka’yı Türk müziği sazlarıyla çalmak güzel bir deneyimdi çünkü zaten belli ki o dönemde Türk müziği sazları için uyarlanmış bir nota yayımlanmıştı. Buna benzer çok güzel örnekler var. Son bir örnek de Çanakkale’nin yıldönümünde, “Çanakkale Türküsü”nün yüzyılın başındaki notalardan, bir yaprak notadan Kemanî Kevser Hanım’ın bestelediği bir başka versiyonunu seslendirdik. “Edirne’den çıktım başım selamet” diye başlıyor. Çok küçük farklarla, bu bilinen türkünün farklı versiyonları da olabileceğini icra edince gördük ve bu bizi çok etkiledi.

Darülelhan isimli, I. Dünya Savaşı yıllarında kurulmuş olan ilk resmî müzik kurumunun mirasını yeni nesillere taşıyor OMAR ve OMARŞİV. İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarının kuruluşunda önemli rol oynamış Prof. Dr. Nevzat Atlığ da bütün arşivini İstanbul Üniversitesine bağışlamış. OMARŞİV genişlemeye devam edecek gibi duruyor. Sizin OMARŞİV için yakın gelecekteki plan ve projeleriniz neler?
G.P.:
OMARŞİV önemli projeleri yapmaya devam edecek. Nevzat Atlığ’ın büyük ölçüde sesli arşivini ve bütün birikimini OMAR’a bağışlayacağını söylemesi, bizim için çok büyük bir onur oldu. Türk müziğinin duayenlerinden ve İstanbul Üniversitesi mezunlarından bir hekim. Aynı zamanda hem üniversite korosunun kurucusu hem Türk Musikisi Devlet Konservatuarı ve Türk Müziği Devlet Korosunun kurucularından. Bizlere bunu layık görüp bağışlaması bizi çok onurlandırdı. Buna benzer başka arşivler de OMAR’a kazandırılıyor. Türkiyat tahlil arşivi var, Yıldız Sarayı’ndan gelen notalar var, Etem Ruhi Üngör arşivinin detaylarını yavaş yavaş OMARŞİV’e yükleyeceğiz. Önümüzdeki sezonun başlarında, basılı nota neşriyatı için önemli bir isim olan Hacı Emin Efendi’nin notalarından, yani I. Meşrutiyet döneminde yayımlanmış notalardan ve fasıllardan örnekleri basılı hâle getirip sisteme yükleyeceğiz. Bu çok önemli bir proje.