Dijital tiyatroda taze bir deneyim: PAINTelling’den Sessiz üzerine

“Bir kadın kaçıyor… Kulağında sesler… Kendi sesi? Yok. Tepesinde uçaklar… Oyun mu oynuyorlar? Nedir bu kulağınızdaki? Kabus mu, gerçek mi? Peki, hiç bitmeyecek mi?” Resim ve tiyatronun iş birliğinde, yeni bir dijital deneyim olarak tasarlanan PAINTelling’in ilk oyunu Sessiz; Elif Karaman ile Mehmet Can Engül’ün metni ve yine Mehmet Can Engül’ün rejisiyle hayata geçti.

Metin: Elif Karaman, Mehmet Can Engül
Reji: Mehmet Can Engül
Oynayanlar: Elif Karaman, Günkut Güven
Müzik: Rubar Dindar
Ses Tasarımı: Rubar Dindar, Mert Alperten
Proje yürütücüleri: İlker Ergün, Mehmet Can Engül, Damla Pinçe

Konu nedir?

Kadın ve uçakların sesinden dinlenen iki kısa oyundan meydana gelen Sessiz, tek bir hikâyeyi merkeze alıyor: Hayatının kâbusundan uyanmaya çalışan, Maria Callas’a uzak ama bir yönüyle de oldukça yakın bir kadın şarkıcının hikâyesi…

İzlemeden önce bilmemiz gerekenler

Sessiz, esasında bir dijital tiyatro projesi olan PAINTelling’in ilk oyunu. Ekip projeyi, resim ve tiyatro sanatını bir araya getiren disiplinlerarası bir form denemesi olarak nitelendiriyor. Adından da anlaşılacağı üzere (paint ve storytelling sözcüklerinin birleşmesinden oluşuyor) projede sanatçılar seçilen resimlerde yer alan karakterleri canlandırıp, tabir-i caizse dile getiriyorlar. Tabloda yer alan sahnenin bir olayın son ânı olduğu hayal edilerek üzerine özgün bir metin inşa ediliyor. Sessiz de İrlandalı sanatçı Siobhán Hapaska’nın opera sanatçısı Maria Callas’ı betimleyen aynı isimli tablosundan yola çıkarak yaratılmış, özgün bir çalışma.

İlk intiba?

Ses tiyatrosu örneği olsa da anlatının bir görselden yola çıkarak hazırlanmış olması, bu deneyimi bütünüyle farklılaştırıyor. Dinlemeye başlamadan önce hayat verilen karakterlerin yer aldığı bir imajla karşılaşmak ve dinleyicinin hayal gücünü “Bu tabloda ne olmuş olabilir?” sorusuyla harekete geçirmek, dijital tiyatro için alan yaratan bir fikir.

En çok neyi sevdin?

Oyuna dair en sevdiğim kısım şüphesiz ki ses tasarımı oldu. İncelikle yerleştirilmiş detaylar, hem mekânı hem de metinde hakim olan duyguları destekleyen materyaller, iki ayrı metnin birbirine bu denli doğal bir biçimde entegre olabilmesi, hikâyedeki kaotik atmosferi de tablonun gücünü de başarıyla taşımış. Bu sebeple, yaratıcılarının da tavsiye ettiği üzere oyunu kulaklıkla dinlemenin deneyim açısından önemli olduğunu bir daha hatırlatmakta fayda var.

Oyun, modunu nasıl etkiledi?

Özellikle tablodaki uçaklara ait olan odağı baskın, laçka ve ukala erkek sesleriyle beraber, mekanik bir dış ses ile bilinçli şekilde rahatsız edici bir deneyim sunuyor Sessiz. İşin içine uçak, bomba veyahut patlama sesleri girince de oyunun erkek sistemin içerisinde var olmaya çalışan çoğu kadın için tanıdık ve zorlu duygular uyandıracağını düşünüyorum.

Kimler sever?

Hızla dijitalleşen, tiyatroda mekânın sınırlarını zorladığımız bu dönemde yeni bir şeylerin peşine düşenler; tabloların karşısına geçip seyre dalanlar, hayaller kuranlar, hikayeler yazanlar…

Formu dolduran: Zeynep Kıymacı