Pek bilmediklerinizde bugün: MOGWAI

Geçtiğimiz hafta yeni bir EP yayınlayacağını duyuran İskoç grup Mogwai hakkında ”pek bilmedikleriniz”…

Grubun temelleri bir Ned’s Atomic Dustbin konserinde atılmış

Mogwai üyeleri Stuart Braithwrite ve Dominic Aitchison bir konserde tanışmışlar. 1991 yılında Glasgow’da gerçekleşen bir Ned’s Atomic Dustbin konserinde tanışan ikili, dört yıl sonra eski arkadaşlarını bir araya getirerek grubu kurmuş.

Blur’den nefret ediyorlar

Şarkı isimlerinde her albümde esprili birkaç örnekle karşımıza çıkan Mogwai, İngiliz grup Blur’e karşı olan nefretini aşağıdaki esprili (!) tişörtle dışavurmuştu.

Sadece Zidane’a değil, Hakan Şükür’e de hayranlar

Tüm kameraların Real Madrid ve Villareal arasında oynanan bir maç boyunca yalnızca efsanevi Fransız futbolcu Zinedine Zidane’ı görüntülediği ve Zidane’ın tekniğinin enine boyuna detaylandırıldığı belgesel film Zidane : A 21st Century filminin müziklerini yapan Mogwai üyeleri çok sıkı futbol hayranları. Gruptan Stuart Braithwrite, İstanbul’da gerçekleşen ilk Mogwai konseri için buraya geldiklerinde bir Galatasaray maçına gittiklerini ve Hakan Şükür’ü gol atarken gördükleri için kendilerini çok şanslı hissettiklerini 2010 yılında Reset!’e verdiği röportajda anlatmıştı.

The Hawk Is Howling albümü aslında başka bir proje için yazılmış

Güney Amerika’da çekilen bir film için soundtrack yapması istenen Mogwai üyelerine, parçaların yazımı için sadece beş günlük süre verilmiş. Dominic Aitchison’ın Uncut dergisine anlattıklarına göre grup bu süre içerisinde yazdığı şarkılardan epey tatmin olmuşlar. Yaptıkları kayıtları dinleyen film ekibiyse, albümden tek kelimeyle nefret etmişler. Bunun üstüne bu parçaların üzerinden tekrar geçen Mogwai ekibiyse, altıncı stüdyo albümü The Hawk Is Howling‘i bir yıl sonrasında yayınlamış.

Mogwai - The Hawk is Howling

”Repelish” şarkısının ismi, Martin Bulloch’un yanlış telaffuz ettiği bir kelime

Son Mogwai albümü Rave Tapes‘te yer alan ”Repelish” şarkısı, grubun hayranlıkla dinlediği korku filmi müziklerinden esinlenerek yazılmış. İsmininse durumla epey alakasız bir hikayesi var. Ekibin davulcusu Martin Bulloch’un annesinin gittiği barlarda bir içki daha isterken, Türkçe’de tazelemek anlamına gelen ”Replenish”i ”Repelish” olarak telaffuz etmesiyle ortaya çıkan kelime, bir Mogwai şarkı ismi olmuş.