Red Bull Music’den tarihe hürmet eden, geleceğe hükmeden bir parti: “Gazinoda Disko”

İzmir’de Red Bull Music ev sahipliğinde düzenlenecek “Gazinoda Disko” partisine sayılı gün kaldı. 2 Mart Cumartesi gecesi, Barış K., Kaan Düzarat, Lalalar ve DJ No Frost’un geçmişi özümseyerek yüzünü geleceğe dönen müzikleri, İzmir’in belleğinde ayrıksı bir yere sahip olan Kültürpark’ın simgelerinden Tarihi Golf Gazinosu’nda yankılanacak.

Gazinoda Disko partisi, 1960’lardan 1990’lara kadar Türkiye’nin en önemli eğlence kültürü olan gazinolara ve ilk yıllarında (müziklerin plaktan çalınmasından ötürü işletmeleri ve müşteriyi pahalı orkestraların masrafı altına girmekten kurtardığı için) “ucuz eğlence” diye tabir edilen diskoteklere bir nevi saygı duruşunda bulunuyor. Ama zihinlerde tarihe dönük nostaljik bir eğlence canlanmasın, Gazinoda Disko bugünün müziği ve eğlence kültürünü de aynı şevkle sahiplenerek bu köklü kültürleri güncel olanla buluşturmakla ilgileniyor.

Geleceğe yön veren müzikler
Dansın hiç duraksamayacağı gecenin disco, funk, house, techno, edits ve füzyon geleneklerini içine alan müzik miksi, geçmişi geleceğe taşıma yetisine sahip hit isimlere emanet. Programın açılışı, DJ’liğe 2001’de plak toplamaya başlayarak adım atan Türkiye’nin ileri gelen turntable üstadlarından DJ No Frost’ta. Ardından sahne, uzun yıllaradır farklı proje ve müzikal kimlikleriyle takibimizde olan üç müzisyeni bir araya getiren “süpergrup” Lalalar’ın. Gaye Su Akyol’un grubundan da tanıdığımız Bubituzak gitaristi/solisti Ali Güçlü Şimşek, bugüne kadar Kara Orkestra, Marika, Konstrukt ve Bülent Ortaçgil gibi isimlerle karşımıza çıkan ve ilk solo albümünü geçtiğimiz sene yayınlayan Barlas Tan Özemek ile, prodüksiyonları ve setleriyle fark yaratan Kaan Düzarat’ı bir araya getiren retro-fütürist proje Lalalar’ın, bu parti kapsamında ilk İzmir konserini vereceğinin de altını çizelim. Konserin ardından soluğu deck başında alacak Düzarat’ın farklı dönemler ve coğrafyalardan sesleri buluşturacak leziz setini takiben editleriyle dünyayı baştan çıkaran, kozmik disko ve Anadolu pop füzyonunun baş kahramanlarından Barış K. sahneyi devralacak.

On yıllar arasında nefis müziklerle köprü kuracak Gazinoda Disko’ya katılanlar, gazino kültürünün altın çağını geleceğe yön veren müziklerle yad edecekleri, zamanın ötesinde bir eğlence beklentisinde olabilir. Gazino kültürünün altın çağı demişken, İzmir’in havasını solumanın neden şart olduğunu ise ayrıca ele almak isteriz. Nitekim tarihi 19. yüzyıl sonlarına kadar uzanan ve 1960’larda yaygınlaşan bu geleneğin izini, İstanbul mekânlarının yanı sıra özellikle İzmir Fuarı’nda sürmek mümkün.

İzmir ve eğlence kültürü arasındaki sıkı bağ
Kemeraltı’ndaki meyhaneleriyle Cumhuriyet döneminden itibaren gazino kültürünü sahiplenen İzmir’in eğlence kültürüyle kurduğu sıkı bağlarda, bir yandan küçük bir Anadolu kenti yapısını korurken diğer yandan da bir Avrupa kenti görünümünde gelişmesinin rolü büyük. Ticaret merkezi olarak konumu, 1955’te kapılarını açan Ege Üniversitesi ve elbette göçle kozmopolitleşen nüfus yapısı, İzmir’e o dönemki kimliğini kazandıran unsurların başında geliyor. İzmir, eğlence kültürünün karakteristiğini, kentin farklı mahallelerinde sürdürülen farklı yaşam tarzlarının yan yana geldiği sosyalleşme mekânlarına borçlu ki 1960’lar itibariyle İzmir eğlence hayatının kalbinin özellikle 1. Kordon’da ve Kültürpark’ta yer alan gazinolar, gece kulüpleri, müzikli lokantalar ve çay bahçelerinde attığını biliyoruz.

Gazinoda Disko partisi için kapılarını açacak Golf Gazinosu’nun da içinde bulunduğu Kültürpark, 1936’da kuruldu ve özellikle İzmir Fuarı’nın düzenlendiği 20 Ağustos-20 Eylül tarihlerinde yalnızca İzmirliler değil, Türkiye’nin her yerinden izleyicinin sabah saatlerine kadar sürebilen etkinliklerde bir araya geldiği, oldukça renkli bir buluşma alanıydı. Sadece fuar zamanı açılan mekânların yanı sıra tüm yıl hizmet veren mekânlar da genişletilmiş programlarının duyurusunu günler önceden gazetelere çıkardı. O yıllarda fuar alanında Göl, Mogambo, Kübana, Ada ve Palmiyeler gibi 20’ye yakın gazinonun günde 20.000’i aşkın kişiyi ağırladığı söyleniyor.

Kısa sürede genç Cumhuriyetin simgesi haline gelen gazino fenomeni, Türkiye literatüründe kadınlar ve erkeklerin müzikli program eşliğinde bir arada yemek yiyip içtiği açık ya da kapalı eğlence mekânları olarak tanımlanıyor. Müzik dinlemeye öncelik verilen gazinolar, altın çağını assolistlerin egemenliğini sürmeye başladığı 1960’lar ve 1970’lerde yaşadı. Genellikle fiks menü sisteminin uygulandığı gazinolarda haftada bir veya iki kereye mahsus düzenlenen kadınlar matinelerinde ise kapı önlerinde upuzun kuyruklar gözlemlenirdi. Kadınların kendi yiyeceklerini getirdiği bir sistemle işleyen bu matinelerde ise girişte alınan cüzi ücret içecekleri karşılar, içeride vadedilen doyasıya eğlence zaten her şeye bedel olurdu.

Gazinolar arasında en iyi programı kimin yapacağına ilişkin hayli çetin bir rekabet vardı ve programlarda aranjmandan Türk sanat müziğine doğru bir tertip gözetilir, sanatçılar önem sıralamalarına göre sahne alırdı. Görülen o ki Türk sanat müziğini en üstün konuma yerleştiren bu kaide, Süperstar Ajda Pekkan için bile esnetilmezdi. Ajda Pekkan en parlak günlerinde dahi assolistten önce sahne alan isim konumunda bulunmuştu.

kulturpark

Şöhretin yolu İzmir Fuarı’ndan geçer
“Uvertür” tabir edilen genç şarkıcıların açtığı programlarda aralara komedyen, sihirbaz ve dans gruplarının performansları da serpiştirilirdi. Gazino eğlencelerinin, çatal bıçak sesi eşliğinde müzik okumanın musikiyi değersizleştirdiğine yönelik bir tartışmayı da beraberinde getirdiğini anlıyoruz. Hatta Erdir Zat’ın Rakı Kitabı’nda yazdığı üzere Zeki Müren bu tartışmalara ilişkin farkını “Gazinolarda okuyorum. Müzikhollerde, konser salonlarında değil. Sarhoşlar yemek yerken, içki içerken okuyorum. Ama benim şarkı söylediğim salonlarda çıt bile çıkmıyor,” diyerek ortaya koymuştu. Yani sahnenin diğer performanslarla “ısıtıldıktan” sonra assoliste teslim edilmesinin arkasında yatan bir diğer sebep de o saate kadar yemek faslının tamamlanması ve böylece assolistin çatal bıçak patırtısı ortasında şarkı okumak zorunda kalmamasıydı.

izmir fuari zeki muren

Bir dönem şöhretin yolunun İzmir Fuarı’ndan geçtiği söylenir, hatta İstanbul’da iş kapmak için İzmir sahnesinin tozunu yutmak gerekir, denirdi. 5-6 bin kişilik kapasitesini sonuna kadar dolduran Lunapark gazinosunda sahne almanın ne denli büyük bir tesiri olabileceğini düşününce işlerin neden böyle yürüdüğünü anlamak zor değil. Ama dönemin sanatçılarının verdiği röportajlara göz attıkça gazinoların bir referanstan çok öte, esasen onlar için çok önemli birer okul işlevi gördüğü ortaya çıkıyor.

İşte 2 Mart gecesi de dans pistinde böylesi geniş ve zengin bir tarihe hürmet edilecek. İzmir’in ikonik mekânlarından birinde düzenlenecek Gazinoda Disko partisine biletinizi buradan alabilirsiniz.