SALT Beyoğlu ve SALT Galata’da yeni sergiler

SALT Beyoğlu’nun 2020’deki ilk sergisi, köklü tasarım okulu Bauhaus’un 100. yılı için hazırlanan araştırma projesi bauhaus imaginista olacak. Filistin diyasporasından Basma Alsharif’in dünya tarih yazımının dışında kalan bir ulusa ses verdiği Orada Her Kimse sergisi de 11 Şubat’ta SALT Galata’da açılıyor.

bauhaus imaginista: Uzaklarda. İstanbul

Sadece 14 yıl açık kalmasına karşın sanat tarihinde önemli bir yere sahip, Almanya’nın ünlü tasarım okulu Bauhaus’un kuruluşunun 100. yıldönümü için özel olarak hazırlanan uluslararası araştırma projesi bauhaus imaginista, 28 Ocak’tan 3 Nisan’a kadar SALT Beyoğlu’nda.

Yeni bir tasarım eğitimi ve üretiminin önünü açan fikirleri Almanya’dan bütün dünyaya yayılan okula güncel bir yorumlama getiren proje kapsamında üç yılı aşkın bir sürede Bauhaus tasarım anlayışının çok katmanlı yapısını ve dünyada kabul görmesini ayrıntılandıran dört bölümlü bir sergi de hazırlandı. Serginin SALT Beyoğlu’nda sunulan “Uzaklarda” bölümü, Bauhaus anlayışının farklı siyasi ve kültürel bağlamlarda geçirdiği değişimlere odaklanıyor. Bu bölüme, bauhaus imaginista incelemelerinin derlendiği “Toplu Araştırmalar” ile “Türkiye Tasarım Eğitiminden Örnekler” eşlik ediyor.

Sanat, zanaat, tasarım ve mimarlığı bir araya getiren Bauhaus, Birinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından 1919 yılında Weimar’da faaliyete geçti. Okulun kurucuları, eğitim sisteminin dönüştürülmesiyle mevcut toplumsal koşulların da iyileştirilebileceği fikrini savunmaktaydı. 1933’te Nazilerce zorla kapatılıp dağıtılması ve birçok üyesinin Almanya’dan kaçmak zorunda kalmasıyla Bauhaus kültürü Avrupa dışı ülkelere yayıldı.

Marcel Breuer’in 1926’da yaptığı bir kolajı çıkış noktası alan “Uzaklarda,” Bauhaus tasarım tartışmalarının 20. yüzyılın ilk yarısında ne gibi sosyopolitik ve jeopolitik koşullar altında biçimlendiğine; söz konusu fikirlerin değişik coğrafyalarda nasıl dönüştürülüp yorumlandığına bakıyor. Sovyetler Birliği, Hindistan, Çin, Tayvan, Kuzey Kore ve Nijerya’ya yerleşen Bauhausçuların üretimlerine yer veren bölüm, tasarımcıların gerek fikirleri gerekse çalışma biçimlerini sürekli uyarlamak zorunda kalmış olduğuna dikkati çekiyor. 

“Uzaklarda” ile diğer üç bölüm üzerine küratöryel incelemeleri, yazılı ve görsel arşiv belgelerini içeren “Toplu Araştırmalar” enstalasyonu, bauhaus imaginista projesinin geneline dair katmanlı bir okumaya olanak tanıyor. Sanatçı Luca Frei tarafından hem bir heykel hem de bir sergi mekânı olarak kurgulanan enstalasyonun merkezinde, bauhaus imaginista yayınına erişim sağlayan bir bilgisayar istasyonu konumlanıyor.

“Uzaklarda”nın İstanbul sunumunda ayrıca, Türkiye’deki temel tasarım ve temel sanat eğitimlerinde öncü yaklaşımlar ve eğilimler irdelenecek. Sergi boyunca, SALT Beyoğlu’nun ikinci katındaki “Türkiye Tasarım Eğitiminden Örnekler” mekânında, İTÜ, ODTÜ, Devlet Tatbikî Güzel Sanatlar Yüksekokulu (bugün Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi) ve İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde (bugün Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) işlenmiş bir grup ders, herkesin katılımına açık atölyeler eşliğinde değerlendirmeye açılacak.

Basma Alsharif’in A Philistine [Bir Filist] (2019) enstalasyonundan bir fotoğraf. Sanatçı ve Paris’teki Galerie Imane Farès’in izniyle

Orada Her Kimse

Filistin diyasporasından görsel sanatçı Basma Alsharif, üç kata yayılan sergisi “Orada Her Kimse” ile 11 Şubat’tan 26 Nisan’a kadar SALT Galata’da.

Film, video ve enstalasyonlardan oluşan sergi, yepyeni bir görsel hikâye üzerinden geçmişi tekrar inşa ediyor. “Orada Her Kimse,” genellikle hegemonyanın lehindeki tek taraflı anlatılara gölge düşürmeye, dayatılan yerinden etme politikasıyla dünya tarih yazımının dışında kalan bir ulusa ve o ulusun hikâyelerine ses vermeye girişiyor.

Değişen jeopolitik koşullarla parçalanmış ulusal kimliğine, hem kökleri hem de evi temsil eden yurt kavramına dair sorgulamalara dayanan sergide sanatçı, değişen jeopolitik koşullarla parçalanmış ulusal kimliğini zaman ve mekan sınırlarını aşarak özgün bir dille yansıtıyor. Alsharif’in bilinç altından açığa çıkan “sınırsız toprak” fikri, bambaşka coğrafya ve medeniyetlerden beslenen üretimlerinde karşılık buluyor.

1940’lar Filistin’inden başlayıp zamanda geriye giden bir hikâye, kolonyal bir geçmişin hayaletleriyle çevrili bir ev, ardı ardına yaşanan yıkıcı olaylar karşısında hayatın devam etmesi, ve Gazze şeridi üzerinde ilan edilen haklar, beş farklı eserde irdeleniyor. Bunlardan 77 dakikalık 2017 yapımı Ouroboros [Kuyruğunu Yiyen Yılan] filminin SALT Araştırma mekânında belirli aralıklarla gösterimi planlanıyor.

Yazı: Bulut Çakmak

Giriş görseli: Arieh Sharon ve Eldar Sharon, Ife Üniversitesi (bugün Obafemi Awolowo Üniversitesi), Osun, Nijerya, 1960’lar Arieh Sharon Dijital Arşivi, Yael Aloni Koleksiyonu izniyle