San Francisco’da belediyeyle anlaşmaya varan Çakmaktaşlar temalı ev ve diğer haberler #dünyadönüyor

Dünyanın farklı noktalarından, büyük gündem yaratmayan haberler.

Tek kullanımlık plastik kâbusuna dikkat çeken enstalasyon

Plastik atıkların doğada hiçbir zaman tam olarak yok olmaması, büyük ihtimalle daha önce spiritüel karma kavramının bir parçası olarak düşünülmemişti. Sanatçı Robin Frohardt, enstalasyon ve film medyumlarını kullanarak hazırladığı The Plastic Bag Store‘da, insanlığın 20 ve 21. yüzyıllardaki eylemlerinin karmaya nasıl etki edeceği üzerine düşünüyor. Doğaya bıraktığımız tek kullanımlık plastiklerin yiyeceklerimizde ve suyumuzda mikro plastikler olarak tekrar karşımıza çıkması, havanın giderek kirlenmesi, bazı ekosistemlerin kökünden kuruması aslında karmik geleceğimize de işaret ediyor. İlk kez New York’ta izleyici karşısına çıkan enstalasyon, geçtiğimiz günlerde Los Angeles’ta kapılarını açtı.

İçinde bulunduğumuz bu durumu ironik bulan Frohardt, The Plastic Bag Store’u doğayı ve dünyayı bilincimiz açık bir şekilde gözlemleyebileceğimiz ve tükettiğimiz şeyler üzerine daha uzun düşünebileceğimiz bir alan olarak kurmuş. Enstalasyon, gerçek bir süpermarkete benzeyecek şekilde hazırlanmış. Tıpkı bir süper marketteki gibi raflarda sergilenen ürünler doğadan toplanmış 10 binden fazla plastik çöpün, kitle tüketim ürünlerine benzeyen sanatsal parçalar haline getirilmesi yoluyla oluşturulmuş.

The Plastic Bag Store’daki her bir obje dünyada en çok satın alınan tüketim objelerinin marka etiketlerinden ve görünümlerinden yola çıkılarak tasarlanmış ve bu markaların sloganları kullanılarak komik cümleler yaratılmış. Frohardt’ın bu detaycılığı, ziyaretçileri için öngördüğü deneyimin sürükleyici ve gerçekçi olmasını sağlıyor. Markette gezinirken görevlilerin, “Ürünlerinizin bozulmasından endişe etmenize gerek yok çünkü plastik sonsuza kadar var olacak.” gibi anonslar yaptıkları söyleniyor. The Plastic Bag Store’da bir de zaman makinesi bulunuyor. Dükkandaki plastik ürünlerin seçeceğiniz bir tarihi dönemde nasıl görüneceğini izlemeye yarıyor.

The Plastic Store, plastiğin doğada ve yaşam şeklimizde yarattığı değişiklerle şimdilik ilgilenmeyenlere bir hareket çağrısı yaptığı gibi bu konuyu ciddi anlamda kafaya takanlara da umut veriyor. Zira plastik doğada atık olarak kalmak zorunda değil; birçok yaratıcı eylemin parçası olabilir. Ayrıca yaşam tarzımızı değiştirmemiz her zaman mümkün.

San Francisco’da belediyeyle anlaşmaya varan Çakmaktaşlar temalı ev

San Francisco’nun elit banliyölerinden birinde oturan yayınevi sahibi Florence Fang, Çakmaktaşlar temalı evinin dış cephesine ilişkin tercihleri nedeniyle Hillsborough yönetimiyle 2019 yılında davalık olmuştu. Özel mülk üzerindeki haklar ile kamusal düzeydeki kuralları karşı karşıya getiren bu uyuşmazlıkta Hillsborough Belediyesi, Çakmaktaşlar temalı evin banliyö sakinlerinin göz zevkini bozduğunu iddia etmekteydi. Fang, buna karşın evinin Çakmaktaşlara oldukça incelikli bir övgü olduğunu söyleyerek kendini savundu.

Evin girişinde Fred Çakmaktaş’ın bir heykeli bulunuyor. Çizgi filmdeki dinozorlar da evin bahçesine yerleştirilmiş. Belediyenin savunmasında dinozor heykellerinin boyutlarından dolayı peyzaj yasalarına ilişkin kuralları ihlâl ettiğini belirtmişti. Hillsborough’yu temsil eden avukat ayrıca Çakmaktaşlar temasından bağımsız olarak bir yere herhangi bir heykel dikilebilmesi için Belediyeden izin alınması gerektiğini eklemişti.

Olay mahkemeye taşındığında Fang, inşaatı durdurma ve heykelleri kaldırma uyarılarını gözardı etti. Milyon dolarlık mülkü üzerinde belediye tarafından dayatılan değişikliklere uymak istemedi ve bu uyarıların devam etmesi üzerine karşı dava açtı.

Palo Alto’nun yerel gazetesi The Daily Post’un haberine göre 2019’dan beri devam eden bu davada Fang ile Hillsborough Belediyesi arasında geçtiğimiz günlerde bir anlaşmaya varıldı. Anlaşmaya göre, belediye peyzajla ilgili düzenlemelerini tekrar gözden geçirecek. Heykellere de evin dış cephesindeki değişikliklere de dokunulmayacak. Ancak Fang’den en azından gerekli bazı izinlere başvurması rica ediliyor. Ayrıca belediye Fange’e diğer taleplerini geri çekmesi ve davadan vazgeçmesi için 125 bin dolar ödeyecek.

Tayvan’da satılan oyuncak kaktüsün Lehçe dilinde söylediği şarkının kokainle ilgili olduğu ortaya çıktı

Tayvan’da dans ederek söylediği şarkılar sayesinde çocukların hayalgücünü ve yaratıcılığını geliştireceği iddiasıyla satışa sunulan kaktüs şeklindeki tüylü oyuncağın sırrını, Taipei’de yaşayan Polonyalı bir kadın ortaya çıkardı. Oyuncağın satış noktalarından biri olan Carrefour’da bebeğiyle gezerken kaktüsün Lehçe dilinde söylediği şarkıyı duyan kadın büyük bir şaşkınlık yaşadı. Çünkü kaktüsün söylediği şarkının teması kokain ve intihardı. Bunun üzerine, Taipei’de yaşayan Polonyalı arkadaşı Ela Sobczak’a duyduklarını yetiştirdi. Sobczak da durumu Taipei News’a bildirdi. İkilinin çabaları sonucunda kaktüsün söylediği şarkının Polonyalı rap müzisyeni Cypis’e ait olduğu tespit edildi.

Philadelphia’da düzenlenecek bisiklet turunda maske dışında giysiye ihtiyaç yok

Philadelphia’nın geçen yıl pandemi nedeniyle iptal edilen Çıplak Bisiklet Turu bu yıl ağustosta geri dönüyor. Yalnızca bu yıla özel olarak tura katılacaklardan tek bir şey giymeleri bekleniyor: maske. Pandemiden önce de çıplak bisiklet turuna maskeyle gelinmesi, katılımcıların kimliklerini gizleyebilmek için sıkça başvurdukları bir yöntemmiş. Ancak 28 Ağustos’ta gerçekleştirilecek turun organizatörleri işi şansa bırakmak istememiş ve tüm katılımcılardan maske takmalarını talep etmeye karar vermişler.

Her yıl düzenlenen bisiklet turu, binlerce kişinin parkta toplanıp kıyafetlerini çıkarmaları ve sonra birbirlerinin vücutlarına resimler yapmalarıyla başlıyor. Amaç, beden olumlama hareketine destek olmak ve şehirlerde yaşayanları fosil yakıt kullanılmaksızın çalışabilen ulaşım araçlarına yöneltmek.

Yazı: Aslı Cangöz