Senem Bay ile hangi film?

Yönetmen, yazar ve yapımcı Senem Bay, 2018’de çektiği ilk kısa belgeseli Amca ile Le Petit Cannes 2018 finalisti oldu ve jüri özel ödülü aldı; film dünyanın dört bir yanından festivallerde gösterildi. Bir yandan ilk uzun metraj filmi Harabe için hazırlıklarını sürdüren Bay; farklı türler üzerine senaryo yazıp, reklam ve video klipler çekmeye devam ediyor. 2023’te düzenlenen Bant Mag. Video Klip Ödülleri’nde Winona WR – Kulitta ile Yarışma Bölümü: Jüri Özel Ödülü kazandığını da hatırlatalım.

Hangi Film köşemizin bu haftaki konuğu Senem Bay yanıtlıyor: “İzlemekte geç kaldım” dediğin bir film? Dizisi olmalı dediğin bir film? Şu sıralar en çok merak ettiğin film?


İzlerken diyaloglarına eşlik edebildiğin film?

Back to the Future (1985, Robert Zemeckis)

VHS’nin hayatımıza girişiyle tanıştığım, çocukluğumun en en en bayıldığım filmi. 1000 kez izlemişimdir. Ailem bıkmıştı. Bir de Yeşilçam filmlerinin efsane oyuncularından Münir Özkul ve Şener Şen’in çoğu filminin diyaloğuna eşlik edebiliyorum, hem de tonlayarak falan, hobi gibi.  


Bugüne dek aklında en çok yer işgal eden film?

Hah! Elbette Nefes: Vatan Sağolsun (2009, Levent Semerci). 

Filmin her aşamasında çeşitli görevlerde yer almak benim için gurur verici. Ustam abim Levent Semerci’ye kocaman kalp! Bu yıl Tahtalı Dağı’na çıktım 15 yıl sonra, eve dönmek gibiydi hissi. Zirvede Zeus’a selam çaktım, video çektim, zeytin dalı bıraktım, indim.


“İzlemekte geç kaldım” dediğin bir film?

Star Wars (1977, George Lucas) 

İnanılmaz ama gerçek. Evet çok geç kaldım! Tüm seriyi pandemide izledim! Ne gereksiz bir reddedişmiş!


Hiç sevmedim, seveni de sorguladım dediğin film?

Nokta atışı bir film ismi söylemem yanlış olur ama Türk korkuları genel olarak dikkatimi çekmiyor. 


Müziğine tutulduğun bir film?

Başka bir sürü örnek film verebilirim ya da Max Richter gibi çok sıkı takip ettiğim besteciler var ama eşleşme dersek, Fight Club (1999, David Fincher) sanırım! Pixies, Chuck Palahniuk, David Fincher… Şampiyonlar Ligi gibi.  Çok küçüktüm izlediğimde, çok etkilenmiştim.


Dizisi olmalı dediğin bir film?

Portrait de la jeune fille en feu / Portrait of a Lady on Fire (2019, Céline Sciamma) 

Mükemmel bir sinematografisi var. Hikâyeyi her hafta olsa izlerdim, hiç sıkılmadan, masal gibi.


Önden kendini hazırlamayı gerektiren bir film?

Bu soruyu bilemedim. Film izlemeden önce niye kendimizi hazırlayalım? Hazırlamayalım, deneyimleyelim işte ne güzel. Her filmde başka bir duygu, başka soru…


İçmiyorsan bile sigara yaktırma potansiyeli taşıyan bir film?

Canım Kardeşim (1973, Ertem Eğilmez) 

Çocukken, ergenken, yetişkinken defalarca izledim. Boğazımda hep aynı yumru.


Hakkı verilmemiş / yeterince anlaşılmamış olduğunu düşündüğün bir film?

Ya kendi adıma tüm filmlerin hakkını veririm. İnsanlar sıkıldıkları filmleri kapatırlar izlemezler; salondan çıkan insan bile gördü bu gözler festivallerde. Kamera arkasında 22. yılına girmiş bir insan evladı olarak ve film çeken bir yönetmen olarak, kamera arkasında ne çok emek var bilirim. Kıymet bilirim yani. Film bittikten sonra uzun uzun susup kendi içimde konuşmayı severim, eğer herkes izlesin istiyorsam da çocuksu bir heyecanla çevremdeki herkese beleş PR yapar paylaşırım.


“Bu bir film değil, bu bir deneyim” dediğin film?

A Clockwork Orange (1971, Stanley Kubrick) ile Climax (2018, Gaspar Noé) kapışıyor kafamda. 


Şu sıralar en çok merak ettiğin film?

Tolga Karaçelik’in The Shallow Tale of a Writer Who Decided to Write about a Serial Killer’ı için çok sabırsızlanıyorum, hocaya buradan duyurulur.