İstanbul - Berlin hattında güvenli alanlar ve müzik: Sirän ekibi anlatıyor
Berlin’de yerleşik müzisyen, DJ ve prodüktör Nene H ile İstanbullu sanatçı ve DJ Y.UNAN, iki şehrin yeraltı sahnelerinde dirsek temasını kuvvetlendirecek bir oluşumun temellerini attı. Sirän olarak isimlendirilen kolektifin hedefi, marjinal bireyler için güvenli alanlar ve janrlar ötesi bir rave deneyimi yaratmak.
Ekibin hazırlıklarını sürdürdüğü ilk etkinlik, 5-6 Mayıs’ta Suma Han / Studio Stage’de gerçekleşecek. Sirän Rendezvous #1 programında ilk gün Nene H ve Y.UNAN rehberliğinde bir DJ workshopu var. 10 katılımcıyla gerçekleşecek atölyede, hem ekipmanlara hem de farklı janrlarda DJ’liğin püf noktalarına değinilecek.
İkinci akşam, Nene H’in techno kültürünün dönüşümü, kulüplerde güvenli alanlar yaratmak, underground ve anaakımın farklılıkları gibi başlıklar üzerinde duracak sanatçı konuşması ile başlıyor. Kapanış partisinde ise Nene H ve Y.UNAN’ın yanı sıra Willie Ray ile XSM Recordings ailesinden Kübra Uzun ve Mx. Sür de kabinde olacak.
Bu heyecan verici oluşum ve hedeflerine dair merak ettiklerimizi Nene H ve Y.UNAN’a sorduk.
Nene H ve Y.UNAN’ın yolları nasıl kesişti? Yeraltı sahnesinde zemini sağlamlaştırmaya yönelik Sirän açılımının temelleri ne zaman ve nasıl atıldı? Kısaca hikâyenizi anlatabilir misiniz?
Birbirimizi henüz tanımadan ve yapmak istediğimiz ortak şeyler varken, biraz tesadüfen birleştik gibi oldu ve bu projeye dört ay önce, ocak sonu gibi başladık. Kafalarımızın uyuştuğunu ve aynı şeyleri yapmak istediğimizi anladığımız anda aramızda çok bir güven oluştu ve çok yoğun çalışmaya girdik.
Sirän her açısıyla oldukça kapsayıcı bir platform. Kısa ve uzun vadeli planlarınızı yaparken, yeraltı sahnesinde ne gibi ihtiyaçları gidermeye yönelik harekete geçmenin hayalini kurdunuz? En temel motivasyonlarınız neler?
Başta kadın ve kuir bireyler olmak üzere; yeni gelen sanatçılara yer açmak ve destek olmak, toplumda marjinal olarak kabul edilip ayrıştırılan bireyler için buluşma, kutlama ve paylaşım platformları oluşturup bu platformları belli bir ekonomik güce sahip olan kesim dışındakiler için de ulaşılabilir tutmak, rave kültürünün önem ve derinliğini irdelemek, İstanbul’un zengin kültür ve kitlesinin uluslararası görünürlüğünü desteklemek, diğer ülkelerdeki benzer oluşum ve organizasyonlarla iş birlikleri yaparak uluslararası anlamda alt-kültür ve komüniteler arası buluşmalar organize etmek, herkesin sevdiği / iyi hissettiği / kendi gibi olabildiği, gelmek, bulunmak istediği bir yer olmak, atölye ve söyleşilerle ve ileride umuyoruz ki bir seri olarak devam edecek olan projemizin kapsamını geniş ve doyurucu tutmak.
Berlin ve İstanbul arasındaki kültürel bağların upuzun bir geçmişi var. Siz bugün iki şehrin kültürel dinamikleri ve yeraltı sahneleri arasında nasıl ortaklıklar ya da ilişkiler gözlemliyorsunuz?
Sistemler çok farklı tabii ki. İstanbul’da erken saatlerde mekânların ya da müziğin kapanması, Berlin’de tüm hafta sonu bitmeyen bir durum olması gibi bir ayrıntı bile tüm modu değiştiren bir şey. Bir yandan ekonomik durumlar arasında uçurum var. Fakat Berlin’deki bu alanlar, özellikle iyi olan organizasyon ve partiler çok politikleşti; çünkü politik olmadan bir anlamı olmuyor artık. Burada da olan ama daha çok beslenmesi gereken bir şey bu.
Covid sonrası Berlin’deki sahne de bir boşluğa ve anlam aramaya düştü. Şu anda bir gariplik ve gerçekten bir arayış var. Bu dünyanın her yerinde olan bir şey tabii ki ama Berlin’in kültürel anlamda kulüplere ağırlık veren bir şehir olmasından ve imkânların bu konuda sınırsız olmasından dolayı orada yaşanan bu arayış, biraz tuhaf geliyor insana. Berlin’de şu an ağır bir kentsel kapitalist dönüşüm yaşanıyor, dinamikler değişiyor. İnsanlar zaten artık Kiev’de partilemeye gitmeye başlamışlardı. Berlin de son yıllarda biraz merkesizleştirilmiş bir hâl almaya başladı yani. Bu uluslararası anlamda güzel bir şey aslında. İstanbul’da kültür ve potansiyel anlamında çok büyük ve umuyoruz ki İstanbul da bir gün uluslararası underground sahnenin önemli bir parçası hâline gelir…
5-6 Mayıs’ta gerçekleşecek etkinlik, Sirän’ın inşa etmeyi amaçladığı güvenli alan ve networking platformuyla ilk tanışma olacak. Fiziksel buluşmaların yanı sıra Sirän bünyesinde devamlı bir iletişim ve paylaşım ağı yaratmak gibi bir hedefiniz var mı? Etkinlikler dışında nasıl bir işleyişe sahip olacak Sirän? Neler hayal ediyorsunuz?
Şu an henüz ilk adımlarımızı attık ve bu yılın planlarını yapmaya çalışıyoruz. Yoğunluk ve amacımız alt-kültür ve komünite geliştirmeye yönelik. Yukarıda bahsettiğimiz bir sürü hedefimizi gerçekleştirebilmek için daha çok fiziksel olarak orada olmamız ve aktif olarak çalışmamız gerekiyor, internetten çok fazla bir olayımız olmayacak. Kültürel etkinliklere yöneleceğiz bu konuda çalışmalara devam edeceğiz.