Stray ve hayvan suretinde oynanan diğer 5 video oyunu

Üçüncü şahıs kedi macerası oyunu olarak duyurulduğundan bu yana merakla beklenen Stray, 19 Temmuz’da yayımlandı. Bir cyberpunk anlatısına davet eden video oyunda, kaybolmuş, yaralı bir kedi, evine giden yolu bulmak amacıyla bir gizemi çözmeye çalışıyor. Stray, üyeleri birçok kedi ve bir avuç insandan oluşan Güney Fransalı BlueTwelve Studio ekibi tarafından geliştirilmiş. Hatta oyunda kontrol edilen başıboş isimsiz kedinin görsel tasarımına, stüdyonun kurucu ortakları Koola ve Viv’in kedisi Murtaugh referans olmuş. 

Oyunun mesken tuttuğu, sakinleri robotlardan oluşan tuhaf şehir, yaratıcı ekibi her zaman büyüleyen bölgelerden biri olan; dar, karakteristik yapılaşması ve tarihiyle merak uyandıran Hong Kong’un kuzeyindeki Kowloon Walled City ilhamıyla kurgulanmış. Düşey katmanlarının zenginliğiyle bir kediye bolca keşif alanı sunan, neon tabelalarıyla distopyasını renkli ve aydınlık kılan bir kent burası; bir o kadar da tekinsiz. 

Bitkiler, güneş ışığı olmadan büyümeye nasıl devam ediyor? Robot alfabesi nereden geldi? Şehrin bir önceki sakinlerine ne oldu? Stray’de oyuncunun kontrolündeki korkusuz, sevimli kedi, B-12 adlı drone ile birlikte bu ve daha fazla bulmacayı çözmeye çalışıyor. Karşılaştığı robotların bir kısmı şaşırtıcı şekilde arkadaş canlısı çıksa da çoğunluğu oldukça tehlikeli. 

Spesifik birtakım kedi davranışları oyuna dâhil etmiş hâliyle. Kedi bakımı üstlenenlere çokça tanıdık gelecek huylardan biri olan kenarda duran eşyaları itmek, gizli alanları bulmak için yollar açmak üzere kullanılabiliyor mesela. Çevreyle etkileşime girmek için miyavlamak, istenen yere kıvrılıp uyumak ya da yüzeyleri tırmalamak da mümkün. Stray, 5-10 saatliğine kedi olmayı deneyimleme fikrini hoş bulanlar için cazip bir seçenek şüphesiz ki! 

Stray’den ilhamla Japonya’dan İsveç’e, 1992’den 2022’ye uzandık; bir hayvanı kontrol edebileceğiniz 5 video oyununu sıraladık.

Ōkami (2006)

Mitolojik ögelerle kurulmuş en iyi video oyunlardan biri olarak anılan Ōkami’de oyuncular, Japonya’yı harabeye çeviren sekiz başlı iblis Orochi’yi alt etmeye çalışan güneş tanrıçası Amaterus’u kontrol ediyor. Efsanevi beyaz kurt bedenindeki tanrıçaya maceralarında, mucizevi güçleri olan bir fırça eşlik etmekte. Oyunun görsel dünyası da buradan hareketle, mürekkebi malzeme ederek en az fırça darbesiyle akıldakini kanvasa aktarmaya dayanan geleneksel Japon resim tekniği Sumi-e kullanılarak inşa edilmiş. Yapım kredisi ise Japon video oyun geliştiricisi Clover Studio’ya yazılıyor.

Shelter (2013)

Vahşi doğada, tüm canlılar hayatta kalmak için büyük sınavlar verir. “Yarına kimler sağ çıkabilecek?”, yaban yaşamının temel sorularından biridir. Stockholm merkezli Might and Delight’ın geliştirdiği Shelter’da, kendini ve yavrularını yırtıcı kuşlardan, gecenin tehlikelerinden, orman yangınlarından ve açlık tehdidinden korumaya çalışan bir porsuk oluyorsunuz. Oyundaki yüksek tansiyonun aksine, pastel renk paletiyle tasarlanmış görsel atmosferin sakinleştirici bir etkisi var. Shelter’ın duygu sağanağı altında bırakan soundtrack albümü ise oyunlar, filmler, dans ve tiyatro performansları için müzik üreten İsveçli topluluk Retro Family tarafından kaydedilmiş. Bir seri olan oyunun ikincisinde bir vaşak, üçüncüsünde ise bir fil sürüsü başrolde.

Ecco The Dolphin (1992)

2022’de tam 30. yaşını kutlayan Ecco The Dolphin, video oyun endüstrisi için bir klasik. Adından da anlaşılacağı gibi oyuncular, Ecco adında bir yunus suretine bürünüyor burada. Öyküye göre büyük bir girdabın ardından okyanusta yapayalnız kalan bu şişe burunlu yunus, sürüsünü bulmak için uzun bir yolculuğa çıkar; hayatta kalmalı ve onu hedefine ulaştıracak ipuçlarını yakalamalıdır. Sonarı sayesinde iletişim kurar, küçük balık kümelerinin arasına dalarak beslenir ancak kendini köpek balıkları, katil balinalar gibi tehlikeli deniz canlılarından da koruması gerekir. Zorluğuyla nam salan oyunun geliştiricisi ve yayıncısı, Japonya merkezli SEGA. Soundtrack albümü ise Batman Returns ve Jurassic Park video oyunlarının müziklerinde de parmağı olan Spencer Nilsen imzası taşıyor.

Untitled Goose Game (2019)

Bu oyunda baş belası bir kazsınız! Kendi hâlinde yaşayıp giden bir kasabanın meydanından evlerin bahçelerine kadar girebildiğiniz her yere dadanıp, insanların gününü mahvetmekle meşgul oluyorsunuz. Eşyaları ısırabilir, sinir bozucu şakalar kurgulayabilir ya da bol bol vaklayarak kafa şişirebilirsiniz. Upuzun birer bedeni paylaşan iki çiftin güreş müsabakasını konu eden Push Me Pull You’da da parmağı olan Melbourne merkezli bağımsız video oyunu şirketi House House’un geliştirdiği Untitled Goose Game’in konsepti, ekip sohbeti esnasında tasarımcı Stuart Gillespie-Cook’un bir stok kaz fotoğrafı paylaşması üzerine oluşmuş. Yaratıcılar, çoğunlukla şiddet içeren gizlilik oyunlarına (stealth game) eğlenceli bir alternatif sunmak istemiş. 

Endling – Extinction is Forever (2022)

Yaşayan son anne tilki, yavrularından birini kaçak avcıların elinden kurtarmaya çalışıyor; yok oluşun eşiğindeki bir dünyada ailesini hayatta tutabilmek için mücadele veriyor. İşte o sizsiniz Endling’de. Eko bilinçli bir macera vadeden oyun, gezegeni gün geçtikçe bozan, kirleten ve kaynaklarını sömüren insanların doğaya verdiği hasarı ve diğer canlılar için sebep olduğu tehlikeleri sarsıcı bir biçimde önünüze koyuyor. Yavrular büyüdükçe ve bölümler ilerledikçe zorlu kararlar vermek gerekiyor; insan dışına karşı empati zemini hazırlayan oyunun duygusu giderek ağırlaşıyor. Geliştiricisi ise Barcelona merkezli bağımsız video oyun stüdyosu Herobeat.