SXSW notları: Müzik telifleri pazarı için öngörüler

SXSW Online, 16 Mart Salı akşamı gerçekleşen ilk etkinliklerle start aldı. Kabarık programın müzik kanadında, sektörün bugününe ve geleceğine yönelik beyin fırtınası yapmaya davet eden Future of Music programının ilk oturumlarından biri “The New Marketplace of Music Royalties” (Müzik telifleri için yeni bir pazar) oldu.

Sound Royalties CEO’su Alex Heiche’nin moderatörlüğündeki bu oturumda 2019 sonlarında kurulan ve streaming servislerinin paylaştığı dinlenme verilerine göre elde edilen gelirin sanatçılara ulaşmasına yönelik bir lisanslama yapısı sunan The Mechanical Licensing Collective (MLC) başkanı Serona Elton; Fugees’in kurucusu, üç Grammy ödüllü hip hop müzisyeni ve aktivist Wyclef Jean ile eğlence sektöründe hukuk servisi veren ve sayısız Siyah müzisyenle çalışan Robert Celestin bir araya geldi.

Dönüşen müzik sektöründe, sanatçıların dijital platformlar ve streaming servislerinden gelir elde etmesine yönelik sağlıklı bir zeminin henüz oluşmakta olduğu vurgusunu yaparak sözlerine başladı Serona Elton. MLC’nin bu anlamdaki çalışmalarını özetleyen Elton, şarkı yazarlarına kendi datalarını kontrol edebilecek bir sistem yarattıklarını ve artık müzisyenlerin streaming vb. gelirlerini nereden nasıl temin edebilecekleri konusunda bir bilinç yaratma motivasyonu taşıdıklarından bahsetti. Lisansları için kimi aracı şirketlerle çalışan müzisyenlerin, bu ödemelerin bir kısmına hâlihazırda ulaşabildiğini söyleyen Elton; bağımsız müzisyenler için de bunu erişilebilir ve düzenli kılan bir lisanslama sisteminin MLC ile hayata geçirildiğine değindi.

İlk kural: C-Y-S!

Robert Celestin de çalıştığı tüm müzisyenlere, eserlerinin dijital dünyaya işlenen tüm bilgilerine hâkim olmaları tavsiyesinde bulunduğunu; hatta “Excel tablolarıyla haşır neşir olmaları” yönünde teşvik ettiğine dikkat çekiyor: “Herkese söylediğim şeyi size de söyleyeyim. Elinize kâğıt-kalem alın ve şu üç harfi yazın: C-Y-S. Yani copyright your shit!” (Her şeyinizi tescil ettirin) Günümüz müzik sektöründe, sanatçıların mülkiyet haklarına sahip çıkmasının gerekliliğinin altını çizen Celestin, MLC ve Sound Exchange gibi oluşumların; müzisyenlerin suistimal edildiği sistemin önüne geçtiğini fakat çoğu müzisyenin bu adımlardan habersiz olduğunu söyledi.

Wyclef Jean ise streaming’e geçişin birçok müzisyen için korkutucu bir süreç olduğunu ama artık işin sanatçı tarafına yönelik sağlıklı bir atmosferin oluşmaya başlandığı görüşünde. Sanatçıların datalarına erişebildiği şeffaf bir sistemin önemi üstünde duran müzisyen, geleceğe dair umut taşıdığını birkaç kez dillendirdi. Kendi imkânlarıyla evlerinde kayıt yapan bağımsız müzisyenlere seslenerek; Fugees’in en çok satan albümünün, amcasının garajında kaydedildiğini hatırlattı Jean ve o dönemlerde müziğin telif hukuku açısından habersiz olduklarını ve bu konuda kendilerini geliştirmeleri gerektiğine geç uyandıklarını anlattı. Bob Dylan ve Shakira gibi isimlerin kataloglarındaki şarkıların haklarını satışa sunmasını hayretle karşıladığını belirtirken yeni nesil müzisyenlerin ne yapmak istediklerini planlama alışkanlıkları olduğunu ve değişime daha çabuk ayak uydurduklarını belirtiyor Wyclef Jean.

Özetle, büyük bir bilinmez bulutuna evrilen dijital dünyadaki telife bağlı gelir dağılımı konusunda, gerekli ve somut gelişmelerin olduğu; müzisyenlerin de bu alanda bilinçlenmeye başladığı görülüyor. Streaming dünyasının henüz çok genç olduğu; metotların, alışkanlıkların ve oyunun kurallarının yeni yeni şekillendiği aşikâr. Robert Celestin de “Yakın gelecekte daha önce hiç aklımıza gelmeyen alışkanlıklar edinmemiz gerekebilir” diyor. Özellikle bağımsız müzisyenler için dijital ortamdan elde edilen gelirlerin takip edilebilmesi, rahat bir şekilde toplanabilmesi gibi konularda tartışmanın ve arayışların birkaç adım ötesine geçilmiş olması; küresel müzik sahnesinin geleceği adına umut verici. 

Yazı: Cem Kayıran