Teftiş: Primavera Sound 2015 – 2. Gün

Primavera Sound’da ikinci gün, epey tansiyonlu ilk güne nazaran daha sakin geçti. Günün açılışı Disappears ve Fumaça Preta gibi gürültü ve arızanın kesiştiği isimlerle olsa da devamında birkaç saat etkileyici bir şeyler duyamadık.

Yazı: Cem Kayıran

Ray Ban sahnesinde akşamüstü saat 5 gibi çalmaya başlayan Disappears, güneşin alnında kendilerini izlemeye gelen kalabalığa ağırlıklı olarak eski albümlerinden oluşan kısa bir performans sergiledi. Özellikle çeşitli şarkılara sahnede yaptıkları yeni müdahalelerle albümden farklı tınılar yakalayan Şikagolu grup, festivalin ikinci gününe epey coşkulu başlamamızı sağladı. Bant Mag. ekibinden Busen’in de hızını alamayıp sahneden bir setlist kaptığını belirtelim!

IMG_1806


Festivalin deniz kenarındaki sahnelerinden biri olan Adidas sahnesinde dinleyicilerin karşısına çıkan Fumaça Preta, yüksek tempolu ve bol oyunlu şarkılarıyla festivalcileri erken saatte dans ettirmeyi başardı. Sahne kostümleri ve yerlerinde durmalarına izin vermeyen enerjileriyle festivalin ikinci günü için iyice heyecanı arttıran ekibin ardından festival alanının diğer ucunda, Primavera sahnesinde çalacak olan Julian Casablancas + The Voidz için yollara düştük. Casablancas’ı One Love’da izleyecek olanların heyecanını kaçırmak istemem ama sahnede olan biteni anlamlandırmanın ya da kendini müziğe kaptırmanın neredeyse imkansız olduğu bir konser verdi Casablancas ve ekibi. Albüm kayıtlarında da lo-fi estetiğini fazlasıyla öne taşıyan ekip, sahnede bunu uygulamakta ne yazık ki başarısız oldu. Ne duyduğumuzun anlaşılmadığı, Casablancas’ın vokal yapıp yapmamak konusunda kararsız olduğu ve dinleyicilerle iletişimin bir türlü kurulamadığı bir performans sergiledi Julian Casablancas + The Voidz.

IMG_1802


Heineken sahnesinde epey geniş bir kalabalığın karşısında konser veren Patti Smith’in sesi tüm festival alanında yankılanıyordu. Sahne enerjisi ve performansıyla tüm dinleyicileri mest eden efsanenin ardından festivalin diğer sahneleri arasında mekik dokumak üzere öncelikle soluğu ATP sahnesinde Belle & Sebastian’da aldık. Grubun mutlu melodileri ve sahnede sürekli zıplayıp hoplayan kalabalık ekibi, seyirciyi de hızla performansa dahil etti. Hatta konserin son şarkısında Stuart Murdoch sahnenin önünden 15-20 kadar dinleyiciyi sahneye çıkarıp grup eşliğinde dans ettirdi. Fazlasıyla itici görselleri anlamakta güçlük çekerken, Murdoch iki yaşına giren çocuğu için tüm seyircilere ‘’Happy Birthday’’i söyletti.
Belle & Sebastian’ın mutlu mesut şarkılarının ardından, tekinsiz beat’leriyle Shabazz Palaces’ı Pitchfork sahnesinde yakaladığımızda biraz beynimizdeki devrelerle oynanmış gibi oldu. Yine de bu geçiş, yine ATP sahnesine döndüğümüzde izleyeceğimiz Run The Jewels için çok doğru oldu. Zira Run The Jewels sahneye çıktığında, günümüzün en önemli müzik olaylarından birinin sahnede olduğunu anında anladık. Queen’in ‘’We Are The Champions’’ı eşliğinde sahneye çıkan Killer Mike ve El-P ikilisi, şarkının isminin hakkını fazlasıyla verdi ve sahnenin karşısında en uzaktaki kalabalığı bile ayağa kaldırıp dans ettirmeyi başardı.  Eğer bir şekilde gittiğiniz bir şehirde, tatilde Run The Jewels’a denk gelirseniz bir dakika bile düşünmeden bilet alınız!

Run The Jewels’la aynı anda festivalin öbür ucunda çalmaya başlayan Ride’a birkaç şarkı için yetişebildik. Sahnede epey görkemli görünen Ride ekibini, Run The Jewels’ın üstüne izlediğimizden olsa gerek, bir türlü Ride’ın performansına kendimizi bırakamadık. Ride’ın performansının sonunda iyice yorgun bünyelerimizi festivalin bir kez daha öbür ucuna atıp Adidas sahnesinde Earth’ü izlemeye koyulduk. Yorgunluğumuzu iyice arttıran ve artık ayakta durmanın zor bir hale geldiği Earth konseriyle birlikte, Alt-J, Ratatat, The Soft Moon gibi grupları izleyemeyecek hale gelip festivalin ikinci gününü sonlandırdık.

Festivalin üçüncü ve son gününde epey yoğun bir program bizi bekliyor. Interpol, Einstürzende Neubauten, Mac DeMarco, Health, Mujeres, Sleaford Mods, The Strokes ve Unknown Mortal Orchestra bugün festivalde sahne alacak gruplardan sadece birkaçı.