Vlad Holiday ve öngörülemez nostaljisi Salon İKSV’de

Yazı: Elif Sevimay

Vlad Holiday, grubu Born Cages’i ardında bırakarak çıktığı solo yolculukta beşinci yılını dolduruyor. Multienstrümantalist kimliğinin üstüne bir de prodüktör şapkasını giyerek müziğin her aşamasında kollarını sıvaması onu farklı kılan şey. New York’ta yerleşik Romanya kökenli müzisyenin özgün lo-fi estetiği ve melankolik sözleri, dinleyeni dingin bir dansa davet ediyor. Vlad Holiday, retro ses evreninin İstanbul ile ilk kez buluşacağı bir cumartesi akşamında, 19 Kasım’da Salon İKSV’de olacak. +1 Sunar: Vlad Holiday konserinin biletleri passo’da. 

Solo kariyerinin ilk senesi olan 2017’ye tarihlenen “Quit Playing Cool”dan beri, dinleyenlerinin önüne dizeceği sayısız tekli ve kısaçalar ile kendine has sonik dünyasını inşa etmeye başladı Vlad Holiday. Nylon dergisine verdiği röportajda hikâyesini “Grubum Born Cages ile her adımı planlayarak yıllarımı harcadım. Bunun tam tersini yapmak adına, sadece biraz müzik paylaşabileceğim bir çıkış yolu istiyordum.” diye açıklıyor. Bu yeni adımda ilk teklisine verdiği isim (Quit Playing Cool) de manidar tabii. 

Vlad Holiday, “Like in the Movies” ve “So Damn Into You” gibi çekmecesinden dökülen birçok teklide görüldüğü üzere, melankolik geçmiş tasvirleriyle üslubunu buluyor. Müzisyen arkadaşları Lissy Trullie ve The Virgins’in eski solisti Donald Cumming’e verdiği prodüksiyon desteğinin ardından sıra, kendi kaydının başına oturmaya geliyor. Ve tüm parçaların 1950’lerden kalma bir mikrofon kullanılarak kaydedildiği, psikedeliden elektro popa uzanan altı şarkılık Fall Apart With Me koleksiyonu ortaya çıkıyor.

Fotoğraf: Chris Praetzel
Kendi yaşamı olan sesler

Müziğinde nostaljik enstrüman ve kayıt araçlarına, eski şarkıların taşıdığı duyguyu yakalamak adına yer verdiğini söyleyen müzisyen, bu tercihinin bir diğer sebebini şöyle detaylandırıyor: “Kullandığım çoğu şeyin eski ve kullanımı titizlik gerektiren araçlar olması negatif bir yan olarak görülebilir ama bunun benim gözümde pozitif olduğu kesin. Her şeyin kendi yaşamı olmasını istiyorum, enteresan sapma yolları bulmayı da. Bunlar kayıtta en sevdiğim anlar. Her şey tahmin edilebilir ve temiz olsaydı, beni heyecanlandırmazdı.”.

Canlı performanslarındaki dinamiği; şarkılarını kendi deyimiyle “çok eski parçalardan alınmış samplelar” hissi verme gayesiyle lo-fi bloklara bölerek yakaladığını söylüyor. İlk uzunçaları üzerine çalıştığı şu dönemde yolu İstanbul’a da düşecek olan Vlad Holiday, Berlin ve New York konserlerinden derlediği kayıtta da gösterdiği sahne hünerlerini sunacak.

vlad holiday salon iksv