Köklü, öncü, yenilikçi: Wiener Concert-Verein & Timothy Chooi

Yazı: Burcu Teker

Viyana Senfoni Orkestrası bünyesindeki müzisyenler tarafından kurulan; klasik eserlere getirdiği modern yaklaşımla diğer topluluklardan ayrılan bağımsız oda orkestrası Wiener Concert-Verein, 37 yıllık birikimiyle Viyana müziğinin önde gelen temsilcilerinden. Klasiği çağdaşla birleştiren güçlü bağları öne çıkarmayı misyon edinen topluluk, konserin şefliğini de üstlenen solist Timothy Chooi eşliğinde; Antonín Dvořák ve Wolfgang Amadeus Mozart’ın eserlerinden oluşan bir repertuar ile 7 Şubat Çarşamba akşamı İş Kuleleri Salonu’nda olacak. Konserin biletleri hemen burada.

1987’de Avusturya’nın başkentinde kurulan ve o zamandan beri defalarca müzik dünyasının Nobel’i tabir edilen Ernst von Siemens Müzik Ödülü’ne mahzar olan Wiener Concert-Verein’ın maestrosu, orkestranın liderliğini de yürüten Prof. Franz Michael Fischer. Keman derslerine henüz üç yaşındayken başlayan ve ilkokul yıllarında Viyana Müzik ve Dramatik Sanatlar Üniversitesi’nde Josef Drevo’dan aldığı eğitimine lise döneminde İsviçre’deki École de Musique de Sion’dan kazandığı bursla devam eden Fischer, diplomasını aldığından bu yana Viyana Filarmoni Orkestrası’nda çalışmalarını sürdürüyor. 

Geleneksel ne kadar esner?

Ulusal ve uluslararası yarışmalardan pek çok ödülle ayrılan müzisyen; tutkusu olan çağdaş müziği merakla, dur durak bilmez bir deneysellik arzusuyla takip ediyor. Bu sonsuz yaratıcılık tutkusunun getirileri de elbette hevesiyle eş değer oluyor. Özenli tutumu, yaşayan birçok besteciye eserlerinin dünya prömiyerlerini Wiener Concert-Verein’a emanet etmeleri için ilham veriyor.

Giedre Šlekytė, Lorenzo Viotti, Renaud Capuçon, Kristiina Poska, Khatia Buniatishvili, Kian Soltani gibi nice dünya çapında tanınmış şef ve solistlerle çalışan oda topluluğu, 1993’ten bu yana Gesellschaft der Musikfreunde bünyesinde yılda bir kez düzenlenen bir konser serisi için aralarında Kurt Schwertsik, Gabriele Proy, Iván Erőd, Johanna Doderer gibi isimlerin bulunduğu çağdaş bestecilerle iş birliği yapıyor. Serinin bu yılki misafir bestecisi, aynı zamanda orkestranın 1993 yılında ağırladığı ilk sanatçı olan Richard Dünser.

Birbirinden kıymetli isimlerle birlikte dünyanın çeşitli salonlarında konserler veren orkestra, 2018’de hayata geçirilen sosyal sorumluluk projesi kapsamında da ustalık sınıfları düzenleyerek genç müzisyenlerin eğitimlerine destek oluyor. Oda müziği, seçmelere hazırlık, orkestra bünyesinde performans sergileme, solo repertuar hazırlama gibi konularda orkestra üyeleriyle bizzat çalışan öğrencilerin; köklü gelenekler, yorum çeşitliliği ve mesleğe adanmışlığı da ilk elden deneyimlemeleri hedefleniyor. 

“Mucize kemancı”

Modern yorum, özgünlük ve adanmışlığın önemini her daim vurgulayan topluluğun, İstanbul konserinin şefliğini, solist Timothy Chooi üstlenecek. 2018’de Joseph Joachim Uluslararası Keman Yarışması’nda birincilik ödülüne uzanmasının ardından klasik müzik dünyasının en saygınlarından kabul edilen Queen Elisabeth Yarışması’nda ikinci olarak dikkatleri üzerine çeken müzisyenin hikâyesi Kanada’da başlayıp ABD’de devam ediyor. Bugün, Grammy ödüllü Buffalo Filarmoni Orkestrası’nın baş kemancısı olan abisi Nikki Chooi de onun için hep bir ilham kaynağı olmuş.

İlk orkestra tecrübesini yedi yaşında edinen Timothy Chooi, 13 yaşına geldiğinde Victoria Senfoni Orkestrası ile 50 binden fazla seyircinin önünde çalmak için bir davet alıyor. Bu noktadan sonra ise kendisini öyle yetiştiriyor, yıldızı öylesine parlıyor ki La Presse’in en sert müzik eleştirmeni olarak bilinen Claude Gingras tarafından “mucize kemancı” olarak nitelendiriliyor. Deutsches Symphonie-Orchester Berlin, Belgian National Orchestra; Royal Philharmonic Orchestra ile konserler verip Carnegie Hall, Royal Albert Hall, Concertgebouw gibi seçkin mekânlarda performans sergileyen Chooi, 2021’den bu yana solist kariyerinin yanı sıra Ottawa Üniversitesi’nde eğitimci ve akademisyen olarak görev yapıyor. 

Timothy Chooi’nin müzik dışındaki ilgi alanlarında mizah ve çizim var. Bir zamanlar abisiyle kendi çizgi romanlarını yapmayı denemişler hatta. En sevdiği anime serisi ise “Fazlasıyla opera tadında” diye tanımladığı Sailor Moon. Kendisinin Astral için hazırlanan bir proje kapsamında, seriden ilhamla hayat verdiği “Sailor Moon Suite” isimli bir bestesi bile var. 


İş Kuleleri Salonu’nda gerçekleşecek; klasik ve romantik dönem eserlerinin modern, dinamik yorumla seslendirileceği konserin programı şöyle:

W.A. Mozart Symphony in D major KV 196/121 “La finta giardiniera”

W.A. Mozart Violin concerto no. 5 in A major KV 219 “Turkish”

***

A. Dvořák Romance in f-minor op. 11, arr. for violin and strings

W.A. Mozart Symphony no. 29 in A major KV 201 (186a)