wipeç’ten YouTube’dan izlenebilir 5 canlı performans önerisi
Deneysel rock grubu Skata’nın yanı sıra Tuğçe Şenoğul, Jakuzi ve sayısız müzisyenle birlikte çalan yetenekli müzisyen Ahmetcan Gökçeer’in solo projesi wipeç, geçtiğimiz ocak ayında Demonation Festivali’nde konuğumuz olmuş ve arkaoda’da muazzam bir performans sergilemişti. wipeç’in çok katmanlı ve sarmal elektronik kompozisyonlarını bir albüm formatında dinlemek için sabırsızlandığımızı hatırlatarak, müzisyenin paylaştığı son kayıt olan 12 dakikalık miksteypi buraya bırakalım.
wipeç’ten Bant Mag. için YouTube’da baştan sona izlenebilecek canlı performanslardan bir seçki yapmasını istedik ve o da kendi müziği gibi çok yönlü, sürprizlerle dolu bir listeyle çıkageldi.
Nicola Hein Solo Guitar at Downtown Music Gallery (2017)
“Solo gitar konserleri hep ilgimi çekiyor. Kısa kısa ben de yapmayı denedim, kesinlikle çok zor. Bir şekilde tek araç – tek kişi ve o anda bir şeyleri yaratmaya ve tutmaya çalışmanın inanılmaz bir heyecanı var; ama o anı çıkarmak için sonsuz deney yapmış olmanız gerekiyor. Kullandığı teknikleri, penayla çalmak kadar gündelik hissettirişinden aldığım kişisel zevk bir yana, kompozisyonel kontrolü, çaldığı -ve çalmadığı- anları seçişi ile, deneysel solo gitar adına izlediğim en sağlam ve müzikal performanslardan biri kesinlikle.”
Karen Gwyer live at Path Festival (2015)
“Karen Gwyer, en yeni hayranlığım. Minimal ekipmanla net şeyler söyleyen müzikler yapıyor oluşu, sanırım bana biraz zıt olduğundan epey ilgimi çekiyor. “
Nisennenmondai – Boiler Room In Stereo (2015)
“Tekrar, -yeterli- bir noktadan sonra soru, ardından bir kabulleniş ve kendini bırakış haline geliyor sanırım. ‘Repetition Legitimizes’ (Tekrar Meşrulaştırır) söylemindeki ‘neyi’ sorusunun cevabını kesinlikle en iyi şekilde veren ekiplerden biri Nisennenmondai.”
MoHa! – Live at Ahornfelder Festival (2008)
“Hana’nın gitarı ve klavyesinin tek bir uzuv halinde Olsen’in davulları ile ortak bir aklı çalışını izlemek beni her izleyişimde inanılmaz yakalıyor. Sahiden canlı izlemek isterdim diyeceğim, gelse de izlesek fantezi anketlerine yazacağım bir ikili.”
The Mars Volta – Live at the Electric Ballroom (2003)
“Kayıt ile canlı performans ayrımını, At the Drive-In’den beri iç içe ama bağımsızca yaşatan ikili; en sevdiğim The Mars Volta kadrosuyla ‘baştan sona dinlemezsen olmaz’ albümleri De-Loused in the Comatorium’u -baştan sonra- çalıyor.”
