Yeni Bond kötümüz Saoirse Ronan olsun istemez miydiniz?

Her filmde en az iki “Bond kızı” gördüğümüz, kadınları cinsellikleriyle ön plana çıkarmayı pek seven 007 serisi maşist, hatta mizojinist olabilir mi? Değişen dünyada James Bond’a beyaz ve heteroseksüel bir erkek oyuncu hayat vermek zorunda mı? Tüm temsil ettikleriyle bir erkek fantezisi olan Bond, kadın karakter olarak yeniden yaratılabilir mi? 

Ian Fleming tarafından 1952’de yaratılan hayalî İngiliz ajan hakkında çeşitlilik tartışmaları süredursun; kendi kuşağının en yetenekli isimleri arasında yer alan İrlandalı oyuncu Saoirse Ronan, seri hakkında pek konuşulmayan bir meseleye işaret etmiş: Bond filmlerinde neden daha fazla –ve daha iyi yazılmış– kötü kadın karakter yok?

Ronan şu aralar, 19. yüzyılda yaşamış fosil avcısı Mary Anning ile genç partneri Charlotte’ın tutkulu aşkını anlatan, Kate Winslet ile başrolde yer aldığı Ammonite‘ın tanıtım çalışmalarına katılmakta. Genç yaşına rağmen 4 Oscar adaylığı elde ettiği kariyeri hakkında MTV News’e konuşan oyuncu, parçası olduğu onca başarılı yapıma rağmen, büyük bütçeli filmlerde ne kadar az yer aldığından söz etmiş: “Açıkçası Bond’da yer almayı çok isterim. Bir Bond filminde bir kötü karakteri ya da onun gibi bir şeyi oynamak, gerçekten arzuladığım bir şey. Bu inanılmaz olur.” Kusursuz bir suikastçıyı canlandırdığı 2011 yapımı Hanna’yı bilenler, kendisinin aksiyon türüne çok da yabancı olmadığını anımsayacaktır.

Mayday (Grace Jones)

Mayday, Elektra King ve Miranda Frost’u hatırlayalım

From Russia with Love’da Lotte Lenya’nın canlandırdığı Rosa Klebb başta, geçmişteki Bond filmlerinde çeşitli kadın kötüler gördüğümüz olmuştu. Ancak bu karakterler genellikle asıl düşmanların yandaşları olarak karşımıza çıkmaktaydılar. Grace Jones’un inanılmaz bir ekran karizmasıyla hayat verdiği Mayday (A View to a Kill), Sophie Marceau tarafından canlandırılan Elektra King (The World Is Not Enough) ve Rosamund Pike suretinde izlediğimiz Miranda Frost (Die Another Day) bunlardan bazıları… 

Bu arada Daniel Craig’in Bond rolüyle kamera karşısına geçtiği son film olan, 25. Bond macerası No Time To Die’ın da vizyon tarihi de yılan hikâyesine dönmüş durumda. Daha önce pandemi nedeniyle 3 Nisan’dan 13 Kasım’a ertelenen proje, bir şeyler ters gitmezse, 2 Nisan 2021’de seyirciyle buluşacak. Filmin esas kötüsü Safin’e, Bohemian Rhapsody‘deki performansıyla Oscar’a uzanan Rami Malek hayat vermekte.

Yazı: Merdan Çaba Geçer