Z Raporu: Esra Ece Kuleci

2020’den bu yana yayınını sürdüren podcast serisi Üretim Kaydı ve Argonotlar için kaleme aldığı dosyalar ile tanıdığımız Esra Ece Kuleci, kendi uğraşlarını şu şekilde özetliyor: “Çeşitli disiplinlerde üretenlerin üretim süreçlerinin peşine düşüyor, bunun üzerine konuşuyorum.” Geçmişte fotoğrafçılıktan organizasyonlara, kültür sanat alanının farklı katmanlarında faal olan Esra Ece Kuleci, bir yandan Aposto’da bültenlerini paylaşmaya da devam ediyor.

Esra Ece Kuleci yanıtlıyor: Son dönemde sıkı takibe aldığın hesaplar? Finalini değiştirmek istediğin bir film? Senin hakkında muhtemelen bilmediğimiz bir şey? Buyrunuz Esra Ece Kuleci Z Raporu’na.

Gündemi en çok nerelerden takip etmeyi tercih ediyorsun?

Pek çok bültene üyeyim, hesapları da takipteyim ve Twitter’dayım da ancak şubat ayından beri nasıl oluyorsa yine en son ben duyuyorum. Eski usule döndüm “kısa özetle nedir bu olay?” diyerek arkadaşlarıma soruyorum.

Son dönemde haberdar olduğun ve sıkı takibe aldığın hesaplar var mı?

Müzik üzerine belgesel video serileri yapmaya başlayan muspedia ve Boğaziçi Üniversitesi’nin Görüntü isimli sinema dergisini keşfettim.

Günde kaç saat, en çok hangi platformlarda (uygulama) vakit geçiriyorsun?

En çok Instagram’da vakit geçiriyorum, dört saati buluyor bazen. Spotify zaten müzik ve podcast dinlemek için günde yaklaşık yedi saat açık. YouTube’u da kahvaltı ve ütü yaparken izliyorum 🙂

Yeniden yaşamak isteyeceğin bir gün/an?

28 Mayıs mor ve ötesi İnönü konseri kendimi kalabalık hissettiğim anlardan biriydi ama asıl olay bunu yeniden yaşamak için konser filmini sinemaya izlemeye gittiğimde perdede kendimi görünce yaşadığım şaşkınlık ve sevinç…

Finalini değiştirmek istediğin bir film? 

Harry Potter finali tema olarak iyi ama tren garında değil Dursleylerin evinde büyük bir masada toplu yenen yemekle bitmeliydi.

En son izlediğin belgesel?

42. İstanbul Film Festivali’nde Kavur’u izledim. Şahaneydi. İkisini yakın tarihlerde izlediğim için bir film daha söylemek isterim; çok dinlediğim bir müzik türü olmamasına rağmen belgesel olarak çok ilham verdiği noktalar oldu bana: Disney+’ta yer alan SUGA: Road to D-DAY.

Belgesel çekecek olsan neyle ilgili olurdu?

Disiplin fark etmeksizin bir sanatçının üretim süreci üzerine olurdu. 

Son zamanlarda seni en çok etkileyen oyunculuk performansı?

Nezaket Erden, Sevgili Arsız Ölüm – Dirmit. İki sene önce izlemiştim. Geçen ay tekrar Ses Tiyatrosu’nda izledim ve iki gün kendime gelemedim. 

En son okuduğun kitap?

Gündemden dolayı odaklanmak çok zor, o yüzden grafik romanlar bu ara favorim oldu.

Fabien Toulmé – Büyük Aşk (Desen Yayınları)

Ekranda görmeye bayıldığın biri?

Barış Gönenen.

Bu aralar sana en iyi gelen şey?

Gece herkes uyuduktan sonra şöyle 02.00 sularında bu şarkı ile koltuğa uzanmak.

En son yaptığın (şehir dışına) yolculuk nereyeydi? Birkaç cümlede özetleyebilir misin?

Tren yolculuğunu çok seviyorum; zaman kavramımı başka bir boyuta taşıyor, o yüzden fırsat buldukça Ankara’ya ya da Eskişehir’e gidiyorum. En son Eskişehir’e günübirlik gittim kışın soğuğunda ayrı bir güzeldi. İstanbul’da zamanın yetememe hissine iyi geliyor oralar Odunpazarı’nda işlerim bitince bir saat kitap okudum bu sene en dinlenmiş hissettiğim andı.

Son zamanlarda en çok dinlediğin müzikler?

mor ve ötesi – Sirenler albümünden çıkamıyorum uzunca bir süredir. 

Elias Rahbani’nin Dance of Maria’sını açıp dinlemeye başlamışsam bahar gelmiş demektir.

Anouar Brahem’i keşfetmemi sağlayan Conte de l’Incroyable Amour.

Islandman – Anadolu.

Aslında bu filmi izleyeli epeyi oldu ama soundtrack’ine tekrar düştüm Taksim Holdem – Texas

Melike Şahin – “Bedelini Ödedim” ama özellikle Harbiye 2021 kaydı! Öff!

Hâlâ televizyon izliyor musun? İzliyorsan ne izliyorsun?

Televizyonda yayımlamış eski dizileri izliyorum sürekli. Gülbeyaz, Elveda Rumeli ve Hatırla Sevgili mesela. Günümüzde televizyonu saati saatine yayın akışı olarak takip etmiyorum ama ben tüm dizilere bir bakıyorum; konusu nedir, kimler oynuyor, yazıyor. Bu ara herkes gibi Kızılcık Şerbeti’ne düştüm.

Senin hakkında muhtemelen bilmediğimiz bir şey?

Burnumun hemen altında bir minik yara izi var ve bu yaranın sebebi çok küçük bir yaş sayılmayacak lise çağında televizyonda bir dizide gördüğüm bir sahneyi kendimce tekrar oynamaya çalışırken oldu, asla tehlikeli bir sahne değildi yürüyüş sahnesiydi ama olan oldu.:)