Zihin açıcı sorularıyla “İstanbul’da Şifa Bulmak” sergisi Taksim Metrosu Yaklaşım Tüneli’nde

“Biyolojik yaşamı muhafaza etmek uğruna toplumsal yaşamdan eksiltilmek zorunda mıyız? Sağlık hakkına erişimde ‘toplumsal cinsiyet’ faktörü nasıl işler? Kent mekânı ve şifa arasında ne tür ilişkiler kurulabilir?” 

Melis Bektaş’ın küratörlüğünü üstlendiği İstanbul’da Şifa Bulmak sergisi, bu ve benzeri zihin açıcı sorularla sağlık ve şifa kavramlarına çeşitli disiplinlerden bakış açıları getirerek, bu çok güncel temayı görsel alt başlıklara ayırıyor. İçinden geçtiğimiz dönemde tanıklık ettiğimiz üzere sağlık hakkı, yaşam hakkı ve kent hakkının bir arada düşünülmesi gerektiğine vurgu yapan sergi, Karşı Sanat ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki Metro İstanbul’un ortaklığıyla düzenleniyor ve çok özel bir mekânda izleyicisini bekliyor: Taksim’de bulunan Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı’nın Yaklaşım Tüneli ki Yaklaşım Tüneli (yine Karşı Sanat’la) en son 2005’te kapılarını sanata açmıştı; bunca yıl sonra yeniden İstanbul’un kültür sanat haritasına adını yazdırıyor. Taksim Harbiye’ye açılan 200 metre uzunluğundaki tünel, 4 metre genişliğinde ve 4.5 metre yüksekliğinde. 26 Haziran Cumartesi 14.00’teki açılıştan itibaren 19 Temmuz’a kadar gezilebilecek.

20’ye yakın sanatçının özgün eserleriyle katıldığı İstanbul’da Şifa Bulmak; heykel, resim, yerleştirme, mural, video ve fotoğraf gibi farklı teknik ve stilleri bir araya getiriyor. Sanatçılar, sağlık ve şifa çatısı altındaki temaları keşfe çıkarken hak ve özgürlükler, bireysel ve toplumsal sorumluluklar, beden ve mekân gibi ilişkileri mercek altına alıyor. 

Sergide işlerini görebileceğiniz sanatçılar:

Arek Qadrra, Berka Beste Kopuz, Canavar, Deniz Çimlikaya, Ece Eldek, Eda Aslan, Eda Emirdağ & İrem Nalça, Emin Köseoğlu, İpek Yücesoy, İsmet Köroğlu, Marina Papazyan, Metehan Özcan, SABO, Seydi Murat Koç, Umut Erbaş ve Yekateryna Grygorenko.

Berka Beste Kopuz – Otobiyografi
SABO – Şifacı
İsmet Köroğlu – Gate29

İstanbul’da Şifa Bulmak’a paralel olarak ilgi çekici bir araştırma da yapıldı. Cemre Gürbüz, Gabriel Doyle ve Naomi Cohen; 19. yüzyıl kolera salgınının zirvesinde Osmanlı’da kurulan Surp Pırgiç Hastanesi, Balıklı Rum Hastanesi, Surp Agop Hastanesi, Balat Or-Ahayim Hastanesi ve Bulgar Hastanesi’nin tarihini ve ilişkilerini keşfe çıktı. Çalışmalarının bir kısmı hikâyeler ve arşivle haritalandırdıkları yerleştirmeyle sergide yer alıyor, sergiye eş zamanlı olarak makalelerinden bazı bölümler farklı platformlarda paylaşılacak.

Giriş görseli: Umut Erbaş – Vakanüvis