17. Randevu İstanbul Film Festivali'nden kaçırılmayacak beş film

Yılın son film festivali olarak yola çıkan Randevu İstanbul Film Festivali bu sene de her türden filmlerle sinemaseverlere geniş bir yelpaze sunuyor. Festival kapsamında gösterilecek filmlerden bize göre kaçırmamanız gereken beş filmi sıraladık!

5-11 Aralık tarihleri arasında olacak festival, on bölüme ayrılmış. 40. yılı şerefine yenilenmiş kopyasıyla Teksas Katliamı (The Texas Chainsaw Massacre) için ayrılmış Pelikül Korkular, birbirinden ilginç üç filmle, hepsini izlemek isteyebileceğiniz Macaristan Sineması ve belgesel filmlerin de yer aldığı Haklarınız İçin Savaşın bölümleri dikkat çekiyor.

Açılış filmi Andrea di Stefano’nun yönettiği Benico Del Toro başrolde olduğu, müziklerini de Max Richter’in yaptığı Kayıp Cennet (Escobar: Paradise Lost) olan festivalin bilet fiyatları gündüz seansları için 5 TL olarak belirlenmiş. Festival ayrıca bu sene -daha da yaygınlaşmasını umduğumuz- öğrenci pasosunu gösteren ilk beş seyircisi için ”askıda bilet” uygulaması getiriyor.

Festivalle iyi bir sebeple de olsa alışveriş merkezlerine girecek olmamız bizi üzse de yılın bu son film festivalinde yukarıda bahsi geçen bölüm ve filmler dışında kesinlikle görmek istediğimiz beş film şöyle:

İkinici Bir Şans (A Second Chance/ En Chance Til)

Bir önceki filmi Sadece Aşk ile hayal kırıklığına uğradığımız yine de merakla projelerini takip ettiğimiz Danimarkalı yönetmen Susanne Bier ve Senarist Anders Thomas Jensen ikilisinin bu son filmleri kısaca ikinci bir şansı hakkediyor gibi görünüyor.

JIMI: All Is By My Side

Oscarlı yazar John Ridley’in kaleminden ve kamerasından efsane müzisyen Jimi Hendrix’in çıkış hikayesini izleme şansı elde edebileceğimiz filmde, filmin gerçekçiliğini sorgulayacağımız arşiv görüntülerinin kullanımı özellikle dikkat çekici.

Sils Maria (Clouds of Sils Maria)

Cannes Film Festivali’nde yarışan Fransız yönetmen Oliver Assayas’ın bu filmi, Juliette Binoche ve Kristen Stewart ‘ı bir araya getirmesiyle Cannes’da dikkatleri üzerine çekmişti. Sevdiğimiz yönetmen Assayas’ın üç kadın karakteriyle kadın ruh hallerini konu alması merakımızı ayrıca cezbediyor.

Öyle Zarif Ve Güzeldin Ki (Thou Wast Mild And Lovely)

Berlin Film Festivali’nde gösterimini yapan Josephine Decker’in bu filmi festivalin bağımsız filmlere ayırdığı bölümde yer alıyor. Genel olarak bu bölümün filmlerinin hepsi merak uyandırırken Decker’in John Steinbeck’in Cennetin Doğusu’ndan ilham aldığı deneysel filmi bilinmezliklere ve sürprizlere açık seyircilerin hemen ilgisini çekecektir.

Serbest Düşüş (Free Fall)

Taxidermia’nın yönetmeni György Palfi’nin ismini duyar duymaz listemize eklediğimiz bu film festivalin hepsini izlemek istediğimiz Macaristan Sineması bölümünden.

Bu beş film dışından LFO, Sahilde (Hinterland), Nefes (Breathe) de yine listemizde yer alabilecek kararsız kaldığımız olası filmler arasında. Son olarak festivalde Changing Perspectives bölümünde yerli ve yabancı kısa filmlerden oluşan bir seçkiyi izlemeniz de mümkün.

Yazı: Müge Yıldız