26. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali başlıyor

Yazı: Esin Çalışkan

Türkiye’nin ilk kadın filmleri festivali olarak 1998’den bu yana düzenlenen Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, 26. edisyonu için gün sayıyor. Bu yılın teması “Daha Fazlası, Daha Azı Değil” kapsamında, dünyanın dört bir yanından en iyi bildiği şekilde direnen, ilham veren ve dayanışan kadınların hikâyelerini anlatan yapımlara yer veren festival; 31 Mayıs – 7 Haziran’da Ankara’da Büyülü Fener Kızılay Sineması’nda gerçekleşecek.

Festivalin afişleri ve görsel kimliği, tasarımcı Kibele Yarman‘ın ellerinden çıkmış. Kadınların hak mücadelesi vurgulayan seçkide, Meksika’dan Litvanya’ya İsveç’ten Şili’ye, 9 bölümde 60’dan fazla film bir kez daha Ankara’da görülebilecek. FIPRESCI Ödülü için yarışacak yapımların yer aldığı “Her Biri Ayrı Renk” bölümüyle birlikte bu yıl Uçan Süpürge’nin Bilge Olgaç Başarı Ödülü’ne layık görülen Belmin Söylemez’in tüm üretimlerini bir araya getiren “Belmin Söylemez: Şehirde Kâinatı Aramak” retrospektifi, “Pembesiz Mavisiz”, “Olay Yeri: Aile”, “İranlı Kadınlar Konuşuyor: Tarih, Sanat, Direniş”, İran’dan Kısalar: “Kuşaklararası Aktarımlar”, “Ayak Basılmamış Yollar”, “Oyunbozanlar” ve “Türkiye’den Kadın Filmleri” bölümleri de dikkat çekiyor. Programda ufak bir gezintiyle, hazine niteliğiyle yıl boyu festivalleri arşınlayan pek çok filmi görmek mümkün.

Apolonia, Apolonia

Gösterilecekler arasında Berlin Uluslararası Film Festivali’nde Altın Ayı için yarışan Lila Avilés imzalı Totem, Sundance Film Festivali’nde Marija Kavtaradze’yeYönetmen Ödülü kazandıran Slow, sanat dünyasında yerini bulmaya çalışan bir kadını odağına alan Lea Glob’dan Apolonia, Apolonia, Nataša Urban’ın CPH:DOX ödüllü ses getiren belgeseli The Eclipse ve kurmaca ile belgesel arasında ince bir çizgide başarıyla gezinen Melisa Liebenthal filmi Face of the Jellyfish de izleyiciyle buluşacak.

Luis De Filippis’in Toronto Film Festivali’nde prömiyer yapan, bir trans hikâyesi sunan son çalışması Something You Said Last Night, Sofia Otero’nun Berlin Film Festivali’nde ödül alan en genç oyuncu olarak dikkat çektiği Estibaliz Urresola Solaguren imzalı 20,000 Species of Bees, Valentina Maurel’in ilk uzun metrajlı kurmacası I Have Electric Dreams ve oyuncu – yönetmen Manuela Martelli’nin Cannes Film Festivali’de prömiyer yapan, Şili’de Pinochet diktatörlüğüne karşı direniş hareketini sürdürenlere kamera uzattığı filmi 1976; kaçırılmaması gereken yapımlardan birkaçı.

Kar ve Ayı

Festivalde bunların yanı sıra kadınlar ve non-binary sinemacılar tarafından çekilmiş, İran kadın hareketine içeriden bir bakış sunan direniş bölümü; sanatçı, yazar ve oyuncu Mania Akbari’yi konuk edecek. İran sinemasının yanı sıra festivalde pek çok Türkiyeli yönetmenin yeni filmleri de yer alıyor. Merve Dizdar’ın başrolünde yer aldığı Selcen Ergun’un yönettiği Kar ve Ayı, ekoloji ve doğayla bağımızı, erk ilişkileri ekseninde anlatırken; 42. İstanbul Film Festivali’nden Mansiyon Ödülü’yle dönen Ekin İlbağ ve İdil Akkuş’un ortak çalışması Düet, iki profesyonel kadın sporcu üzerinden cinsiyet ayrımcılığını ve türlü didinmeleri gözler önüne seriyor.

Festival programına erişmek, filmler hakkında bilgi almak ve biletlere ulaşmak için 26. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nn web sitesini ziyaret etmeniz yeterli.