3 soruda: Cem Öztürk ve Mamut Art Project 2020’de sergilediği serisi

Her yıl kariyerlerinin başındaki çağdaş sanatçıları sanatseverler, küratörler, koleksiyonerler ve galerilerle tanıştırarak desteklemeyi amaçlayan Mamut Art Project, 8 Kasım’a kadar Yapı Kredi bomontiada’da ziyarete açık. Bu sene işleriyle sergide yer alan 49 sanatçı arasında 1981 İzmir doğumlu Cem Öztürk de var. Cem Öztürk, çalışmalarını genel olarak, linolyum baskı, ahşap ve mezzotint kullanarak hazırlıyor. İngiliz felsefeci ve yazar Sir Francis Bacon’ın Of Seditions and Troubles metnindeki “Acının sınırları vardır ama korku sınır tanımaz” alıntısına referans verdiği serisi, insanların ortak bilinçaltında büyük yer kaplayan müphem varlıklar, canavarlar ve ucubeleri; mitlerde yaşayan korkuları betimliyor. Cem Öztürk’e 3 soruda bakır levha üzerine 17. yüzyıldan kalma mezzotint tekniğini kullanarak ürettiği çalışmalarını anlattırdık. 

Sergide yer alan serini hazırlamadan önce bilmediğin bir bilgi?

Araştırma yaparken eski gravürlerde ve ahşap baskılarda sıkça karşılaştığım dans eden yaratıklar, ecinniler figürü vardı. Bunun 15. yüzyılın epidemik koşullarında veba salgını ile birlikte ortaya çıkmış “Danse Macabre” olduğunu öğrendim. İnsanlar çektikleri acıların son bulmayışından ve bekledikleri kurtuluşun bir türlü gelmeyişinden, gerçek ve sonsuz huzurun ölümle geleceğini düşünmüş, bu yüzden ölümü öte dünyadan varlıklarla sevinç içinde dans ederek karşılamışlar. 

Sergide yer alan serini hazırlarken aklında sürekli dolaşan bir düşünce?

Belirsizlik. Tüm işlerimin ana teması da aslında korkunun temelindeki net olmayan, cisimleştirilemeyen, kimliksiz, mekânsız, müphem varlıklar. İşlerimin çoğunda da bu belirsizliğe karşı aradığım yönelimsel nesneler ya da kompozisyonlar var.

Bu sergiden sonra yapmak istediğin ilk şey?

Yeni bir seriye başlayarak kişisel sergim için hazırlanmak.