3 soruda Nikita Busyak ve parıltılı mimari eskizleri

Kendi deyimiyle “parlak mimari eskiz” (glowing archisketch) tekniğinin mucidi olan Ukraynalı sanatçı Nikita Busyak, çizdiği şehir peyzajlarındaki bina ve evlerin pencerelerine dijital müdahaleler yapıyor ve odaktaki yapıdan dışarıya altın rengi ışıklar yayılmasını sağlıyor. Kâğıt üzerindeki şehir, mahalle, sokaklara müdahale ederek yaşanmışlık kazandıran Nikita Busyak, işlerinin arkasındaki fikir ve duygulara dair 3 soruluk anketimizi yanıtladı.

İşlerinde dokunmayı sevdiğin üç duygu ya da fikir?

Bence sanatın temel amacı, seni belli bir şekilde hissettirmek. “Parlayan Eskizler”in ardındaki fikirlerden biri, bir samimiyet havası ileterek rahat ve stressiz hissetmenizi sağlamak. Bu konseptin dahası da var ve işin eğlenceli yanı bu, herkes kendine göre farklı bir şey çıkarabilir. Belki geçmişlerinden mutlu bir anıyı hatırlamalarını sağlar veya o parlak pencereleri görmek onlara da sanat yapmaları için ilham olur! Ayrıca sanatımdaki iş akışının büyük bir kısmı dijital çizim. Dolayısıyla, bu iki farklı “dünyayı” (geleneksel ve dijital) birleştirebildiğim için mutluyum, çünkü Photoshop’ta çizim yapmayı seviyorum, ne olduğunu bilmiyorum ama ona âşığım. Bu teknikle eskiz yapmaya karar vermemin sebeplerinden biri de bu. Ve çizim yapmanın basitliği genel anlamda beni cezbeden bir şey, çünkü kelimenin tam anlamıyla bir otobüste oturup etrafınızdaki çizebiliyorsunuz ki bu harika bir şey. 

İnsanların senin ve/veya işlerin hakkında bilmesini istediğin bir şey?

Üç yaşından beri çiziyorum ve bu hâlâ en büyük tutkum. Sanat yapmadığım bir hayat hayal dahi edemiyorum. Üniversitede bilgisayar okurken bile derslerde tek düşündüğüm şey çizim yapmaktı. Komik olan şey şu ki gençken gravürün kâğıt üzerine mürekkeple yapıldığını sanıyordum, bu yüzden eskiz defterim üzerinde kalemlerle benzer bir şey yapmaya çalışmıştım. Nasıl yapıldığını anlamam birkaç yılımı aldı. 

“İlham” mutlak gerekli mi, yoksa bir söylenti mi?

İlham kesinlikle “zorunlu!”. Benim için yakıt gibi, onsuz devam edemem. Ve ilhamım olmadığında, durumu analiz etmeye başlamam için bir gösterge. Belki sadece tembelim, o zaman kendime yapma emri veriyorum ve süreç içinde illa ki sanat eserini bitirme arzusunu kazanıyorum. Ama bu aynı zamanda ince bir çizgi. Çünkü o anda iyi bir ruh hâlinde değilseniz, bunu yapmaya kendinizi zorlamamalısınız. Bu “sanat bloğu” ile karşılaşmak çok kolay ve o durumda her şey daha kötüye gidiyor. Bu yüzden kendine karşı dürüst olman önemli.

Çeviri: Cansu Çubukçu