3 soruda: Nilbar Güreş ve “The Sea Said Okay” sergisi

Farklı medyumları kapsayan çalışmalarıyla tanıdığımız sanatçı Nilbar Güreş, yeni sergisinde düzenler dışı yaratım sürecini yağlı boyalarıyla sürdürüyor. Queer bir imge yaratmanın, bu imgelerden örülmüş bir dünyadaki yaşananları paylaşmanın yolunu yordamını araştırıyor. 13 Kasım’da açılan “The Sea Said Okay”, Galerist’teki ikinci kişisel sergisi. Arzusunun özgürce hareket edebileceği bir dünya yaratmak için yaratıyor ve sınırların muğlaklaştığı kompozisyonlarıyla cinsler arası hiyerarşi kurmanın, türcülüğün yerini iç içe geçmiş, sınırları aşan, akış halinde, trans bir varoluşa bırakıyor. 26 Aralık’a kadar görülebilecek “The Sea Said Okay” sergisini 3 soruda Nilbar Güreş’e anlattırdık. 

Walking Lake, 2020
Oil on canvas
40 x 70 cm (unframed)
48 x 78 cm (framed)

Bu sergiden önce bilmediğin bir bilgi?

Biraz zor. Birkaç şey var. Çünkü hepimiz ilk kez biraz daha fazla zaman sahibi olup düşündük ve çok şeyi idrak ettik bu son altı ayda bana göre. Sergiden evvel çalışmaya ara verince daha verimli olabileceğimi ve bu süre içerisinde daha farklı formlara yoğunlaşıp pratiğimi yeni yönlere doğru esnetebileceğimi bu kadar net bilmiyordum. ‘The Sea Said Ok’ sergisinin işleri 2020 baharında COVID-19 karantinasında oluştu. Çok uzundur resim yapmak istiyordum ve anladım ki yepyeni bir şeye başlamak için sahiden diğer her şeyi bırakmak ve arınmak lazımmış. Bu sergiden evvel ilk kez çocuklarla çalıştım. Anladım ki çocuklarla gönüllü çalışmak hayatta en güzel şeylerden biriymiş! Sanat dünyasının hızı ve tüketimi bizi insan olmaktan alıkoyuyor. Sanatçı olmak dışında daha insani bir kimlikle var olabilmek çok hoş, insan özgürleşiyor… 

The Sea Said Okay, 2020
Oil on canvas
50 x 70 cm (unframed)
58 x 78 cm (framed)

Bu sergiye hazırlanırken aklında sürekli dolaşan bir düşünce?

Yeni işler hakkında insanların ne düşüneceğini merak ettim biraz. Çünkü sanat izleyicisi de koleksiyoner de küratör de sanatçıdan devamlılık adı altında aslında gizli gizli hep bir benzer işler beklentisi içerisindedir. Önceki üretimleri ile mühürlenip hapsolur yani çoğu kez sanatçılar ve bazen desteklenmezler yeni işleri için. 

Yeni işler yağlıboya ve İstanbul’da ne etki yaratacağı merak konusu biraz. Viyana’da çok sevildi yeni işler. Birçok uluslararası kurumdan da çok güzel e-mailler geldi. Ama İstanbul ayrı bir dünya malum.

Applause, 2020
Oil on linen
50 x 70 cm (unframed)
59 x 78.5 cm (framed)

Bu sergiden sonra yapmak istediğin ilk şey?

Genelde durmaksızın üretim halindeyim. Biri bitip diğeri başlamıyor. Her şey aynı anda geliyor; biri teslim edilip diğerine yoğunlaşılıyor. Yani elimde olsa sessiz ve sıcak bir doğada olmak ve yüzmek isterdim herhalde sergiden sonra. Nasıl bir doğa düşlediğimi Galerist’teki “The Sea Said Okay” sergimde görebilirsiniz.