33. Akbank Caz Festivali takviminden tavsiyeler

23 Eylül – 8 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek 33. Akbank Caz Festivali’nin tam programı belli oldu. 33 konserin yanı sıra çeşitli atölye ve panellerin de yer aldığı programıyla bir kez daha İstanbul’un dört bir yanına yayılacak festivalde 150’yi aşkın müzisyen sahne alacak.

Yaşayan efsaneler, yeni nesilden heyecan uyandıran yetenekler ve müziğin farklı kültürleriyle diyalog kuran performanslarla dolu festival, 24 Eylül’de fugamundi x Mert Pekduraner caz dinleme kulübü etkinliğiyle Bant Mag. Havuz / Bina’ya da uğrayacak. 33. Akbank Caz Festivali programının tamamını buradan inceleyebilir, festivalden Bant Mag. tavsiyesi konserleri de aşağıda görebilirsiniz.


Mercan Dede Live DJ Set with Secret Tribe
23 Eylül, Müze Gazhane

Mercan Dede dijital, elektronik sesler ile el yapımı, insani sesleri bir araya getirerek eski ile moderni, doğu ile batıyı birleştirebilecek evrensel bir dil yaratılabileceğine inanıyor. Epey iddialı bir söylem, evet, ama Montreal’de yaşayan müzisyen/ prodüktör/ DJ Mercan Dede, bunu destekleyecek bir kariyere ve ses paletine sahip. Grubu Secret Tribe ile sahneye çıktığında pikaplarının ve elektronik cihazlarının arkasında duruyor; o gece dahil etmeye karar verdiği diğer enstrümanlarla ritmini süslüyor ve sihirli trans melodileri döndürüyor. 33. Akbank Caz Festivali’nin açılış performansı olacak Mercan Dede Live DJ Set with Secret Tribe, 23 Eylül’de Müze Gazhane’de.


Al Di Meola
25 Eylül, AKM Tiyatro Salonu

Üretken ve yenilikçi bir besteci, enstrümanıyla özdeşleşmiş bir virtüöz, bir yaşayan efsane. Fusion müziğin geride kalan yaklaşık 50 yılını şekillendiren müzisyenlerden Al Di Meola, 33. Akbank Caz Festivali’ne konuk oluyor. Gitarıyla Latin, tango, flamenko, Orta Doğu müzikleri gibi farklı ülkelerden işitsel gelenekler ve caz arasında köprüler kurmak, henüz 19 yaşında katıldığı süpergrup Return to Forever’dan bu yana Al Di Meola’nın başlıca motivasyonu. Cezbedici lirik melodiler, sofistike armoniler ve karmaşık ritmik senkoplarla dolu benzersiz tekniğiyle Montreal Jazz Festival, BBC, Guitar Player Magazine ve The Recording Academy gibi oluşumlar tarafından defalarca onurlandırıldı. Orkestra lideri olarak yaptığı kayıtların yanı sıra Paul Simon’dan Stanley Clarke’a, Luciano Pavarotti’den Stevie Wonder’a, Herbie Hancock’tan Frank Zappa’ya farklı müzikal estetiklerden pek çok isimle stüdyo ortamı ve sahnede ortaklaşan Al Di Meola için bir kâşif yakıştırması yapmak hiç de abartılı olmayacaktır. Son olarak John McLaughlin ve Paco de Lucia ile 1980 tarihli turnelerinden bir konserin kaydını albümleştiren Al Di Meola, akustik üçlüsüyle büyülü bir buluşma için 25 Eylül akşamı AKM Tiyatro Salonu’nda.


Yumi Ito
27 Eylül, Akbank Sanat

Aile ağacı Polonya ve Japonya’ya da uzanan İsviçreli vokalist, piyanist, besteci ve doğaçlamacı Yumi Ito, sesiyle sınırların hiç olmadığı dünyaların kapılarını aralıyor. Art-pop, caz ve neo-klasik unsurlar barındıran diskografisinin son halkası Ysla, Nisan 2023’te yayımlandı. Aynı zamanda kendi ismiyle yayımladığı beşinci uzunçalar olan yedi parçalık albüm; tek başınalık, ayrılık, dünyanın sonu ve yeniden doğum gibi ağır konu başlıklarına mercek tutuyor. Tüm piyano kayıtlarını da bizzat üstlendiği albümde Polonyalı basçı Kuba Dworak ve İspanyol davulcu Iago Fernández eşlik ediyor kendisine. Gerek besteciliğinde gerek müziğinin icrasında alabildiğine açık, aksettirici ve güçlü bir enerjiyi etrafına yayması, Yumi Ito’nun en büyük sihri muhtemelen. Bugüne dek Al Jarreau, Becca Stevens, Nils Petter Molvær ve Mark Turner gibi isimlerle de sahneyi paylaşan müzisyen, 27 Eylül’de Akbank Sanat’ta olacak.


Mert Pekduraner
27 Eylül, Çevre Tiyatrosu / Semaver Kumpanya

Amsterdam-İstanbul arasında yaşamını sürdüren gitarist ve besteci Mert Pekduraner, 17.Venedik Bienali için kaydettiği “Kıyı” isimli parçasının ardından ilk stüdyo albümü Geriye Ne Kaldı?’yı 2021’de bağımsız olarak yayımladı. Müzisyenin kemik dinleyici kitlesini oluşturan bu albümü 2022 çıkışlı DIALOGUES IN THE DARK koleksiyonu takip etti. Metronom kullanmadan canlı kaydedilen ve yaylı dörtlüsü partisyonları da yazarak girift bir bestecilik örneği sunduğu albümde Pekduraner’e davulda Nihal Saruhanlı ve kontrbasta Apostolos Sideris eşlik ediyor. Otobiyografik bir anlatıyı takip eden albümün hazırlık ve kayıt sürecini konu eden Ümit Şahin imzalı bir belgesel de mevcut. 33. Akbank Caz Festivali kapsamında 27 Eylül’de Çevre Tiyatrosu / Semaver Kumpanya sahnesinde olacak Mert Pekduraner, yeni albümler ve başka sanat projeleri için kompozisyonlar yapmaya devam ediyor.


Terence Blanchard featuring the E-Collective with Turtle Island Quartet
29 Eylül, Zorlu PSM Turkcell Sahnesi

Kariyerine bundan 40 yıl önce Lionel Hampton Orchestra ve The Jazz Messengers gibi prestijli orkestraların üyesi olarak başlayan Terence Blanchard, eşine az rastlanır bir müzikal miras inşa etti. Caz sahnesinin en saygın trompetçilerinden biri olarak anılan Amerikalı müzisyen, bugüne dek beş Grammy Ödülü kazanmasının yanı sıra Spike Lee filmleri için yaptığı kompozisyonlarıyla iki kez Oscar Ödülü’ne aday gösterildi. Bunu Quincy Jones’dan bu yana başaran ilk Siyah müzisyen olarak adını tarihe yazdırdı. Aynı zamanda, prömiyerini 2021 senesinde yapan operası “Fire Shut Up in My Bones” ile Metropolitan Opera için besteleyen ilk Afro-Amerikan müzisyen oldu. Concord ve Blue Note gibi etiketlerden yayımlanmış albümlerle dolu bir kataloğa sahip olan Terence Blanchard, besteciliğini şu sözlerle tanımlıyor: “Ben de herkes gibi iyi hissettiren parti müzikleri çalmak isterdim ama bazen müziğim nerede olduğumuz gerçeğini kurcalıyor.” E-Collective ile kaydettiği son albümü Absence (2021) ile kendisi için bir yol gösterici olan Wayne Shorter’a saygı duruşunda bulunan Blanchard, 29 Eylül’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde.


Gabi Hartmann
30 Eylül, Babylon

Paris’te Fransız şansonları ve dünyanın dört bir yanından pop – rock müzikler çalan bir evde büyümüş Gabi Hartmann. Brezilya müziklerine duyduğu tutku, onu iki yıl yaşayacağı Rio’ya çekmiş; Londra’da etnomüzikoloji eğitimi almış. Amy Winehouse’dan yorumlarını dinleyerek keşfettiği Ella Fitzgerald, Frank Sinatra, Nat King Cole gibi efsaneler ve farklı coğrafyaların müziklerine yönelik merakı, eklektik besteciliği ve yorumculuğunu şekillendirmiş. Fransızca, Portekizce, İngilizce ve Arapça sözlere sahip parçalarında fado geleneklerinden modern caza uzanan geniş bir alanı kat ediyor Gabi Hartmann. Paris-New York hattında, Jesse Harris prodüktörlüğünde kaydedilen ve kendi ismini taşıyan ilk albümü, 2023’ün ilk günlerinde yayımlandı. 14 parçalık koleksiyon, Hartmann’ın müzikal kimliğinin DNA’sında bulunan tüm çeşitliliği yaşatıyor. Geçtiğimiz yıllarda Melody Gardot ve Jamie Cullum gibi isimlerden önce de sahne alan Gabi Hartmann, 33. Akbank Caz Festivali kapsamında 30 Eylül akşamı Babylon’da.


Lakecia Benjamin
2 Ekim Salı, Ses Tiyatrosu

New York’ta doğup büyüyen alto saksafoncu Lakecia Benjamin, her projesinde yüzünü başka manzaralara çevirmeyi alışkanlık edinen müzisyenlerden. Çocukluk yıllarında latin ve salsa gibi estetiklerle haşır neşir olan Benjamin, akıl hocası Gary Bartz’la çalışarak enstrüman tekniğini geliştirdi. Aralarında Alicia Keys, Stevie Wonder, Macy Gray, The Roots ve Missy Elliot’ın da yer aldığı pek çok müzisyenle turne ve stüdyolarda iş birlikleri yaptı. 2023 başlarında Whirlwind Recordings etiketiyle yayımlanan dördüncü stüdyo albümü Phoenix ise şimdiden pek çok mecra tarafından yılın en iyileri arasında gösteriliyor. Wayne Shorter ve Angela Davis gibi figürlerden ses kayıtları da barındıran albüm, ismini dünyanın COVID-19 sonrası yeniden ayaklanma çabasından alıyor. Her parçada modern cazı farklı nefeslerle buluşturan tematik bir kurguya sahip. Hem geçmişe hem bugüne bakan koleksiyonun prodüktör koltuğunda da Terry Lyne Carrington var. Cazın geleceğini şekillendiren besteci ve icracılardan biri olarak tanımlanan Lakecia Benjamin, 2 Ekim’de Ses Tiyatrosu’nda.


Sissoko / Segal / Parisien / Peirani “Les Egarés”
3 Ekim, Cemal Reşit Rey Konser Salonu

İki virtüöz duonun bir araya gelip bir quartet formunu aldığı, heyecan verici bir buluşma Sissoko Segal Parisien Peirani. 2019 yazında bir gece Lyon’da, plak şirketi Nø Førmat!’ın 15. yaşını kutlamak için gerçekleşecek bir performans ile başlıyor Ballaké Sissoko, Vincent Segal, Vincent Peirani ve  Émile Parisien’in serüveni. Kora, çello, akordeon ve saksafon dörtlüsü, 2+2’nin 4 değil; 1 ettiğini ispatlıyor sihirli bir biçimde. Bu birlikteliğin ilk çıktısı olan 10 şarkılık Les Égarés için bir albüm yerine “oyun alanı” yakıştırmasını tercih ediyorlar. Ses paletinde herhangi bir vurmalı olmasa da ritmik kurgusuyla tesiri altına alan bir diyaloglar bütünü Les Égarés. Diyalog konusuna da Vincent Peirani şöyle açıklık getiriyor: “Hiçbirimiz ‘performans’ sergilemiyorduk. Müzik, bir şey ‘söylemeye’ ihtiyaç duymadan iletişim kuruyordu. Önceleri hiçbirimiz gerçeğe sahip değildik; yaptığımız şey onu birlikte bulmaktı.” Paris menşeli Sissoko Segal Parisien Peirani, 3 Ekim akşamı Cemal Reşit Rey’de sahne alacak.


Wayne Shorter Tribute Band
3 Ekim, Akbank Sanat

“Bana göre ‘caz’, bir anlamda ‘sana meydan okuyorum’ demek.”

1950’lerin ortalarından başlayan müzik kariyerinde Miles Davis’in ikonik beşlisiyle çalarak ün kazanan, Weather Report ile caz dünyasında yenilikçi bir stilin kapılarını aralayan çığır açıcı bir müzik dehasıydı Wayne Shorter. 2 Mart 2023’te 89 yaşında aramızdan ayrılan efsanevi figürün anısına 33. Akbank Caz Festivali kapsamında özel bir performansa davetlisiniz. En sevilen albümlerinden esintiler taşıyan repertuvarıyla Wayne Shorter Tribute Band’in sahne alacağı gece, müzisyenin köklü mirasının özlü bir kutlaması olacak. Kariyeri boyunca 11 Grammy Ödülü, Yaşam Boyu Başarı Grammy Ödülü ve NEA Jazz Ustalık Ödülü gibi prestijli ödüllerle onurlandırılan Wayne Shorter’ın Speak No Evil, Juju, Night Dreamer gibi klasik kayıtlarında yer alan parçaları Engin Recepoğulları, Can Çankaya, Alper Yılmaz ve Ediz Hafızoğlu’dan oluşan grubun yorumuyla dinleyeceğimiz konser, 3 Ekim akşamı Akbank Sanat sahnesinde.


Immanuel Wilkins Trio
4 Ekim Çarşamba, Babylon

Henüz 20’lerinin ortalarında olsa da Bob Dylan, Wynton Marsalis, Solange Knowles gibi isimlerle üretimlerde bulunmuş bir yetenek Immanuel Wilkins. Philadelphia’da doğan ve Brooklyn’de yaşayan saksafoncu hakkında “Doğaçlama müziğin en çekici enstrümanistlerinden biri” yorumunu yapıyor ABD’nin köklü müzik oluşumu NPR’ın caz yazarı Nate Chinen. Dikkat çekici solo çıkışı Omega’nın ardından 2022’de yine Blue Note etiketi taşıyan The 7th Hand albümünü yayımlayan Wilkins, orkestrası eşliğinde bir tür “hiçliğe” ulaşmayı; bu sayede müziğin akmasını mümkün kılacak birer araca dönüşerek kolektif bir anlatı yaratmayı amaçlamış. Boşlukların da önemli bir parçası olduğu kompozisyonlarında tüyler ürperten nefes hareketleri ve çok katmanlı melodilerle varlık – yokluk arasındaki ilişkiyi kurcalayan zihin açıcı bir dinleyişe çağırıyor. Son olarak “Avalanche” yorumuyla Here It Is: A Tribute To Leonard Cohen derlemesinde karşımıza çıkan Immanuel Wilkins Trio, 4 Ekim’de Babylon sahnesinde.


Zoe Rahman Trio
4 Ekim, Akbank Sanat

“Tınısı özgünlükle dolu; birinci sınıf bir sanatçı, besteci ve yorumcu… Zoe, İngiltere’nin en güçlü besteci seslerinden ve önemli çağdaş sanatçılardan biri olarak parlıyor.” Zoe Rahman hakkındaki bu tanımlamayı, Avrupa’nın en köklü şarkı yazarı birliklerinden Ivors Academy yapmış. Caz estetiğini klasik müzik geçmişi, ailesinin Bangladeş’e uzanan kökleri ve alabildiğine geniş müzikal zevkiyle harmanlayan Rahman, bugüne dek MOBO ve Ivors Composers Awards gibi mecralar tarafından ödüllendirildi; 2006’ya tarihlenen Melting Pot albümüyle prestijli Mercury Prize’a aday gösterildi. Temmuz 2023’te Manushi Records etiketiyle yayımlanan son albümü Colour of Sound, her durağında farklı duygu durumlarını yaşatan bir kayıt. Alec Dankworth ve Gene Calderazzo ile oluşturduğu triosuyla hayat verdiği albüm, diskografisinin en yüksek enerjili işlerinden biri. Kendi projelerinin yanı sıra Penguin Cafe Orchestra, Courtney Pine, George Mraz, Yoko Ono ve Reem Kelani gibilerine de çeşitli kayıtlarda eşlik eden Zoe Rahman, Colour of Sound albümünün turnesi kapsamında 4 Ekim akşamı Akbank Sanat’a uğrayacak.


Hidden Orchestra
5 Ekim, Babylon

Çok yönlü müzisyen, besteci ve prodüktör Joe Acheson’ın stüdyosunda filizlenen Hidden Orchestra, ses paletini her daim zenginleştirmeyi misyon edinen ve ilham havzası epey geniş bir alana yayılan bir proje. Ayrıksı müzikal geleneklerden yetişmiş konuk müzisyenler, alan kayıtları, elektronik ve akustik enstrümanlarla şekillenen Hidden Orchestra diskografisinde Tru Thoughts, Decca Records ve Denovali gibi etiketlerle yayımlanmış farklı formatlarda albümler yer almakta. Sufi müziğinden, progresif rock’tan, ambient besteciliğinden yansımalar duyabileceğiniz kayıtlarının yanı sıra 2020’de video oyunu Creaks için hazırladığı müziklerle de ödüller kazandı. Bu uçsuz bucaksız müzikal evreni sahneye taşıyan canlı Hidden Orchestra deneyiminde Acheson’a heyecan uyandıran virtüöz müzisyenler ve göz kamaştıran görseller eşlik ediyor. Eylül 2023’te yayımlayacağını duyurduğu yeni albümü To Dream is to Forget’in turnesi kapsamında 33. Akbank Caz Festivali’nin konuğu olacak grup, 5 Ekim’de Babylon’da.


Tord Gustavsen Trio
7 Ekim, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi

“Köklerimin, birlikte büyüdüğüm ilahilerin, ninnilerin topraklanmışlığı ve duygusallığıyla enerjik bir bağlantı içinde üretildiği zaman; esnemenin ve yaratıcı olmanın organik olarak gerçekleştiğine, yabancılaşma ve katılıktan uzak durulduğuna dair net bir duyguya sahibim.” Piyanist ve besteci Tord Gustavsen, sürekli dönüşümünü sürdüren müzikal ifadesinin ardındakileri bu sözlerle tanımlıyor. 2003’ten bu yana orkestra lideri olarak farklı formasyonlarla kaydettiği albümlerini ECM çatısı altında paylaşan Norveçli müzisyenin ses evreni, akılda kalıcı melodiler ve incelikli ritimlerle eşine az rastlanır bir derinlik ve pürüzsüzlük barındırıyor. Caz tarihi ve İskandinav gelenekleri arasında bir diyalog kurmak, pratiğinin önemli bir parçası. Nisan 2022’de basçı Steinar Raknes’in katılımıyla son hâlini alan triosu ile Opening isimli bir albüm yayımlayan Tord Gustavsen, geçmiş yıllarda da festivalin ve Akbank Sanat’ın konuğu olmuştu. Sıradaki buluşmamız ise 7 Ekim’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde.