5 unutulmaz performansıyla: Adam Driver

Yazı: Beyza Yıldırım - Kolaj: Cemre Öztürk

Adam Driver, karizmasıyla olduğu kadar yeteneği ve her birini özenle seçtiği karakterleriyle de sinema anılarımıza dâhil olmaya devam ediyor. Oynadığı rollerde belli bir stereotip yok: Flanör, şair, baba, eş, alternatif evrenlerin anti kahramanı gibi çeşitlilikler görmek, onun Leos Carax’tan Jim Jarmusch’a auteurlerin tercihi olmasının ardındaki sebepleri de açığa çıkarıyor aslında. 

Driver’ın 2023 işlerinden biri, Michael Mann’in dev prodüksiyonlu son numarası Ferrari’ydi. Otomobil imalat dehası ve yarış arabası sürücüsü Ford Ferrari’nin hayatını ele alan film, 22 Aralık’ta vizyona girdi. Vesilesiyle Adam Driver filmografisindeki ikonik performanslara mercek tuttuk.

Lev Shapiro 

Film: Frances Ha (2012) 

2010’larda geçen 20’li yaşlar; çabalar, iyi veya kötü biten buluşmalar, genç erkekler ve umutlar… Bunların resmen bir bedene bürünmüş hâli Lev. İyi giyimiyle ilk anda göze çarptığı gibi iyi bir dinleyici olmasıyla da kalpleri fethediyor. Driver her ne kadar kendi gibi görünse de ideal erkek olma gibi çabaları yok. “Çıkılamaz” Frances’in özgür bir kadın olarak hesap ödemeyi üstlenmesini etkileyici buluyor. Sihirbaz şapkası altında parlak bakan gözleriyle ilk buluşmanın ardından Frances ile arkadaş oluyor ve aynı evi paylaşıyorlar. Evin içinde yarı çıplak dolaşması çoğu zaman dikkat çekme isteğiyle alakalı ama bunu açık yüreklilikle itiraf edişi sempatik gülüşünü destekliyor. Driver, Lev için biçilmiş kaftan; hem fiziksel hem de zihinsel olarak.  

Paterson 

Film: Paterson (2016) 

Jim Jarmusch’un şiirsel filmografisine epey iyi uyum sağlayan Adam Driver, bu evrene aitmiş gibi görünüyor. Bir belediye otobüsü şoförlüğü yaparak memurluğun hâkim olduğu tekdüze bir akışı bir haftalık süreçte yaşıyor Paterson. Görünürde huzurlu bir çiftin kendi hâllerinde var oluşları farklılıklar taşıyor. Paterson, duyusal olarak epey kayıtsız görünüyor dış dünyaya. İçedönük ve ketum karakteriyle zıtlıklar taşıyan eşinin ise farklı ilgi alanları var. Zaman kavramının göreceliği ve boşluk duygusuna yakın duran filmde, küçük ayrıntılar bol bol anımsanıyor. Driver bu anlatıyı evrensel bir hale getiren kontrollü oyunculuğuyla sade bir gösteri sergiliyor. 

Henry McHenry 

Film: Annette (2021) 

Leos Carax’ın ucubelere duyduğu çekimle sentetik mizahı birlikte kullandığı Annette’te abartılı ve gülünç sayılabilecek karakterler aracılığıyla klişe bir hikâye anlatılıyor. Henry, toksik erkekliğin bir modellemesi: Etrafındaki herkese zarar veriyor, onları tüketiyor. Driver, izleyicinin nasıl hissetmesi gerektiğini arsızca belirlemesinin yanı sıra dördüncü duvarı seyirciyi uyarıp, alışılagelmişin dışında bir biçimde yıkıyor. Sahnelediği; göz dolduran, büyük bir oyunculuk. Performatif marifetininin yanında filmin müziklerinde Marion Cotillard ile kendisinin payı da büyük. İhtişamlı gösteride aynı derecede görkemli hayatlar yaşanıyor ama Carax, karakterlerini en uç noktalara sürüklüyor. 

Flip Zimmerman  

Film: BlackKkKlansman (2018) 

Driver’ın iki Oscar adaylığının ilki olan bu Spike Lee yapımı, bir polis departmanında ırkçılığın hüküm sürdüğü bir dönemde geçiyor. Flip’e biçilen muzip tavır, politik açıdan iyi bir konuma sahip beyaz bir erkek olması gerçeğini dengeliyor. Ku Klux Klan “organizasyonu” içine sızıp güven veren tavırlarıyla kendini gruba kabul ettiren Flip, aslında muhbirlik yapan bir polis. İş arkadaşı Ron Stallworth’ün sureti olma görevini üstlenirken de kendini tehlikeye attığının farkında. Etnik kimliği sebebiyle kendisini de ayrıştıran faşist insanlarla iletişim kurmak tehlikeli olduğu kadar zor oluyor onun için. Fakat hitabet yeteneğini kullanarak soğukkanlı tavrından ödün vermiyor.  

Charlie Barber 

Film: Marriage Story (2019) 

Noah Baumbach, dışarıdan kusursuz görünen ama içeriden yıkık dökük olan evlere duyduğu ilgiyle merceğini bu sefer Barber ailesine doğrultuyor. Bir boşanmanın sınırlarında seyreden anlatıda, sevgiyle alınan evlilik kararı öyle bir noktaya geliyor ki tahammül sınırları zorlanıyor. Nicole’ün ağzından şunları duyuyoruz Charlie için: “Tertipli, iyi bir baba, soğuk esprilerin erbabı, kendi yarattığı dünyanın içinde var olan biri.” Her şey kendi istediği gibi olmasına rağmen evliliğini ihanetle taçlandıran bir hilekârlık yapıyor Charlie. Bu ihanet, setleri yıkıp arabulucuların, avukatların karıştığı çirkin bir davaya kadar gidiyor. Beylik bir ifade şekli olarak Driver; karakteri oynamıyor, âdeta yaşıyor. Scarlett Johansson ile karşılıklı yaşadığı yüzleşme sahnesinde ikisinin de çırpınışı ve çaresizliğini izlemek eşsiz bir seyir zevki yaşatıyor. En iyi Kadın Oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu kategorilerindeki Oscar adaylıklarını hakkıyla elde ediyorlar.