Adım adım PSM Loves Summer: Kerala Dust, Blondshell, Fontaines D.C. ve dahası 

Röportaj: Cem Kayıran

26 Mayıs’ta L’Impératrice konseri ile başlayacak PSM Loves Summer by %100 Müzik serisi, İstanbul’da 2024 yazının büyük heyecan uyandıran buluşmalarına sahne olacak. Kerala Dust, Blondshell, Black Pumas, Blonde Redhead, Fontaines D.C. ve BADBADNOTGOOD konserleriyle devam edecek programı ve ardındakileri, Zorlu PSM Genel Müdür Yardımcısı Levent Dokuzer’le konuştuk. Bazı nostaljik duraklara ve özel şarkılara da temas eden sohbetimiz, bu ay sonu gerçekleşecek Sónar İstanbul’un sekizinci edisyonuna da uzandı.


Bugüne dek Tash Sultana, Foals, alt-J, Róisín Murphy gibi isimlerin sahne aldığı PSM Loves Summer serisi, İstanbul’da yaz aylarının en büyük merak konularında birine dönüştü. 2024 takvimi de hayli kabarık. Bu seneki programın hazırlık aşamasında özellikle üzerinde durduğunuz unsurlar nelerdi? Geçtiğimiz yıllardan nasıl çıkarımlarınız oldu?

PSM Loves Summer by %100 Müzik bu sene üçüncü edisyonu ile bizler için yeni ve enerjik ama bir o kadar da hafızalara kazınan konserleriyle ünlü bir müzik serisi oldu. Daha önceki edisyonlarda olduğu gibi bu sene de büyük bir titizlikle line-up’ı belirledik ve yine bu yaz da çok özel bir seçkiyle dünyaca ünlü isimleri ağırladığımız bir seri ile müzikseverlerin karşısındayız. Şehri uzun soluklu bir festival alanına dönüştürmeyi planladığımız konser serimizin bu üçüncü edisyonunda da binlerce müzikseveri elektronik müzikten post punk’a pop müzikten alternatif rock’a kadar uzanan tüm türlerde dünya müzik sahnesinin yıldız isimleriyle buluşturmayı amaçladığımız bir hazırlık süreci geçirdik. 26 Mayıs’ta L’Impératrice ile başlayacağımız bu yılki konser serimiz hemen ardından Kerala Dust ve sırayla BADBADNOTGOOD, Blonde Redhead, Black Pumas, Blondshell ile devam edecek ve 20 Ağustos’ta Fontaines D.C. konserimiz ile son bulacak. Tüm yılları yakından takip etmiş biri olarak her yıl üzerine yoğunlaşarak daha coşkulu ve heyecanlı bir PSM Loves Summer düzenlediğimizi içtenlikle söyleyebilirim. Ben de tüm müzikseverler kadar bu yılki buluşmamız için heyecan doluyum.

Canlı performansıyla her daim övgüler toplayan Kerala Dust geçtiğimiz yıl da Zorlu PSM’de sahne almıştı. İstanbul’daki dinleyicileriyle nasıl bir bağ kurduklarını gözlemliyorsun? 

Kerala Dust’ın aslında Türkiye’de gitgide büyüyen bir hayran kitlesi olduğunun farkındaydık. Bence dinleyiciler minimal, tech house ve acid gibi farklı türlerde de esintileri sahnede dinlemeyi seviyor. Zorlu PSM’de gerçekleştirdiğimiz konserleri de henüz tanışmayan müzikseverler için bir fırsat olmuş oldu. Daha önce Sónar Istanbul’un beşinci edisyonunda da unutulmaz bir performans sergilemişlerdi. Grubu takip edenler veya ilk defa gelenler grubun enstrümanlar ve organik sesleri kullanarak dinleyicilere bir müzik deneyimi sunmasından dolayı çok memnun. Elektronik seslerin birleşiminin, Kerala Dust’ın karakteristik müzikal imzasını yansıttığını düşünüyorum. Geçtiğimiz nisan ayında da dünya turneleri kapsamında burada sergiledikleri coşkulu konserleri de sanırım müzikseverlerle arasındaki bağı iyice arttırdı. 

BADBADNOTGOOD çaldığı mekâna, güne, ortama göre ağızda bıraktığı lezzeti çeşitlendiren özel gruplardan biri. Sence onları “canlı izlemesi şart” kılan nüanslar neler?

Ben BADBADNOTGOOD’u sürprizlerle dolu bir grup olarak tanımlıyorum. Grup canlı performanslarında stüdyo kayıtlarından çok daha enerjik ve coşkulu bir atmosfer yaratıyor. Caz, hip-hop, enstrümantal ve alternatif müzik dünyalarını birleştirerek kendi yarattıkları müzikal evrenin coşkusunu sahnede de yansıtıyorlar. Konserler sırasında sohbet ediyorlar, isteklere cevap veriyorlar ve izleyicileri müziğin bir parçası hâline getiriyorlar. Doğaçlamayla birleşen bu performansta onları ve sahnelerini çok benzersiz kılıyor. Bu durumda da sadece bir müzikal deneyim değil; aynı zamanda grup üyelerinin şık ve özgün tarzları sahnedeki görselliğiyle de dikkat çekici oluyorlar. Grup üyeleri böylece müziğin sınırlarını zorlarken dinamik performanslarıyla  müzikseverlere çok özel bir konser yaşatıyorlar. Tüm bu unsunlar birleşince bence BADBADNOTGOOD’un canlı performansını kaçırmamak gerekiyor.

Türkiye’deki dinleyicilerin gönlünde özel yere sahip gruplardan biri Blonde Redhead. Senin de daha önce farklı festivallerde ya da bizzat parçası olduğun organizasyonlarda Blonde Redhead konserleri deneyimlediğini tahmin ediyorum. Blonde Redhead denince aklına ilk gelen an, şarkı ya da konser hangisi? Anlatır mısın?

Grubu ilk defa 2008 yılında Fransa’da dinlemiştim. 2015 ve sonrasında birçok kez İstanbul’da da dinleme şansı buldum. Blonde Redhead deyince aklıma “The Dress” şarkısı gelir. Benim için en özel şarkısıdır. Grubun vokalisti Kazu Makino’nun etkileyici sesinden bahsetmiyorum bile… Ayrıca “Elephant Woman” grubun en sevdiğim bir diğer şarkısı. Şarkının duygusal derinliği ve etkileyici melodisi beni her zaman derinden etkiliyor. Grubun özellikle canlı performanslarında şarkıların duygusu daha da yoğunlaşıyor ve dinleyicileri derinden etkiliyor. Blonde Redhead biz müzikseverlerin hayatında yaklaşık 30 senedir var ve her konserlerinde gördüğüm en önemli şey, Blonde Redhead ile sadece müzik dinlemiyorsunuz. Tüm o melodiler, duygusal şarkı sözleriyle bir deneyim yaşıyorsunuz. Biz PSM Loves Summer by %100 Müzik’in üçüncü edisyonunda İstanbullu müzikseverlere hem bu deneyimi hem de grubun 30. yıl kutlamasını deneyimlemelerini istedik aslında. Eminim ki konserde ilk defa dinleyenler ve grubun hayranı olan müzikseverler çok memnun ayrılacaklar.

Black Pumas’ın müziğinde ayrıksı etkileşimlerle müthiş bir bütünlük yaratıyor. Grup artık dünya çapında bir festival favorisi de oldu. Austin çıkışlı grubun İstanbul’u ağırlayacak olmakla ilgili seni en çok ne heyecanlandırıyor?

Üç yıl önce PSM Caz Festivali’nde ağırlamak istediğimiz Black Pumas maalesef pandemiden dolayı gelememişti. Sonrasında da dünya çapında grubun daha çok sevilip tanınmasından ötürü bu sezon Zorlu PSM’deki en merak ettiğim konser diyebilirim. Dünya çapında bir festival favorisi olması müzikal yeteneklerinin ve sahne performanslarının ne kadar etkileyici olduğunun bir göstergesi. Black Pumas’ın müziğinde psikedelik rock, gospel, R&B ve kozmik dokuların yarattığı bütünlük beni de çok heyecanlandırıyor. Bence müziğindeki bu bütünlük kendi tarzlarıyla birleştirmesi İstanbul ve Zorlu PSM’nin atmosferiyle çok iyi bir uyum yakalayacak. Ayrıca grubun son albümü Chronicles of a Diamond’dan da parçalar çalacak olmaları beni daha da meraklandırıyor. Bu albüm, Black Pumas’ın müzikal evriminin bir göstergesi ve grubun en olgun çalışması olarak kabul ediliyor. Konser tüm müzikseverler için unutulmaz bir deneyim olacak.

Blondshell PSM Loves Summer’ın en dikkat çekici bookinglerinden biri. Kariyerinin henüz başlarında olan çok yetenekli bir müzisyen ve şarkı yazarı. Henüz Blondshell ile tanışmamış olan dinleyicilere konsere dair nasıl ipuçları verirsin?

Senin de iyi bildiğin gibi biz Zorlu PSM olarak müzikseverlere müzikal keşifler yaratmayı önemsiyoruz. O yüzden bir gözümüz hep dünya müzik sahnelerinde oluyor. Los Angeles merkezli şarkıcı ve söz yazarı Sabrina Teitelbaum’un müzikal bir personası ve projesi aslında Blondshell. Performansı sırasında dinleyicileri şaşırtan, öfkeli, dobra veya kırılgan yönleri çok etkileyici, bu durum izleyici ile arasında bağı güçlendiriyor. Patti Smith, Joy Division ve The Velvet Underground gibi efsanevi isimlerin melodik izleri de çalışmalarında rahatlıkla okunabiliyor. Blondshell olarak, şarkılarını içini döktüğü itiraflar olarak yazdığını da belirtiyor. Şarkılarında karanlık ve içine kapanık tonlar yoğun olsa da maceracı besteleri ve içten gelen sözleri aracılığıyla umutlu hislere kapılmamak bence yine bu konserinde de mümkün olmayacak.

black midi, Shame, IDLES gibi yeni nesil rock’n’roll müziği şekillendiren grupların ardından Fontaines D.C. ile de ilk buluşmamız Zorlu PSM’de vuku buluyor. 20 Ağustos için çoktan günleri saymaya başlayan büyük bir kalabalık mevcut. Bu geceyi hayal ettiğinde nasıl bir atmosfer canlanıyor gözünde? Hangi parça eşlik ediyor bu manzaraya? 

Fontaines D.C. 2020 Brit Awards’ta En İyi Uluslararası Grup ödülü veya 2021 Grammy En İyi Rock Albümü adaylıkları ve kariyerleri boyunca elde ettikleri diğer ödüllerle çok prestijli bir grup. Ben Dublin kültürüne olan bağlılıklarıyla oluşturdukları müzik evrenini çok beğeniyorum. Zorlu PSM’de Fontaines D.C.’nin enerji dolu performansıyla, coşkulu ve unutulmaz bir atmosfer canlanıyor gözümde. Binlerce kişinin müziğin gücüyle bir araya gelerek unutulmayacak bir gece geçireceğine eminim. Bence bu coşkuya “Boys In The Better Land” çok yakışır.

Peki şu âna kadar açıklananlar dışında başka konserler de olacak mı PSM Loves Summer kapsamında? 

Bu yılki konser serimizde Kerala Dust, BADBADNOTGOOD, Blonde Redhead, Black Pumas, Blondshell açıklanan ilk isimlerimizden olmuştu. Son olarak 26 Mayıs’ta gerçekleşecek L’Impératrice konserinin de eklenmesiyle PSM Loves Summer by %100 Müzik’in açılışını yapacak ve de line-up’ı tamamlayacak ismi de duyurmuş olduk. Biz seneye gerçekleştireceğimiz PSM Loves Summer by 100 Müzik için çalışmaya başladık bile. Belki seneye Zorlu PSM’ye gelecek isimler için bu yaz sürprizlerimiz olabilir.

Sónar İstanbul, sekizinci edisyonuyla 26-28 Nisan’da gerçekleşiyor. Bu seneki program da Sevdaliza’dan Ryoji Ikeda’ya, William Basinski’den Eliza Rose’a küresel elektronik müzik haritasının hemen her köşesini arşınlıyor. Sónar’ın İstanbul serüvenini en başından bugüne nasıl yorumlarsın? Bu seneki programdan senin özellikle tavsiye edeceğin performanslar hangileri?

Sekiz senelik serüveniyle Sónar İstanbul, şehrin müzikal çeşitliliğini ve dinamizmini yansıtan önemli bir festival hâline geldi. Festival, elektronik müziğin farklı türlerini ve alt türlerini İstanbul’a getirerek, müzikseverlerin ufuklarını genişletti ve yeni sanatçılar keşfetmelerine imkân sağladı. Ayrıca festivalin uluslararası platformda tanınması, İstanbul’un müzik turizmi açısından da önemli bir destinasyon hâline gelmesine katkıda bulundu. Bu sebeple line up’ı oluştururken hem müzikseverlerin sevdiği isimlere hem de yeni isimlere yer vermeye gayret ediyoruz. Çünkü yıllar içinde festivalde sahne alan sanatçılar ve performanslar İstanbul’un elektronik müzik sahnesinin gelişimine ve uluslararası sahnelere de ulaşarak katkıda bulunuyor.

Biz Sónar’ın İstanbul ayağının sekizinci edisyonundaki tüm isimleri açıkladık. Sónar Istanbul 2024’ün line-up’ımızda bu sene de elektronik müzik sahnesinde öne çıkan 20’den fazla isim yer alıyor. 26-28 Nisan tarihlerinde gerçekleşecek görsel ve işitsel performansların sergileneceği üç günlük festivalde, müzik ve yaratıcılığın sınırlarının zorlandığı etkileyici panelleriyle Sónar+D programımız da yer alacak. Festivalimizin açıkladığımız ilk isimleri arasında; Adam Beyer, Eliza Rose, Ellen Allien b2b Nene H, Marcel Dettman, Olof Dreijer, Ryoji Ikeda-Ultratronics, Sevdaliza ve William Basinski yer alıyordu. Jan Blomqvist, Henrik Schwarz, Overmono, 2ManyDJs b2b Tiga, HVOB, Octo Octo, Sherelle, Jennifer Cardini b2b Ece Özel, Joy Orbison, Atakan Uysal, Zeynep Erbay, Samet Günal b2b NON, Onur, Marc Gonen, THC, Cärbone Black , Ögem Yılmaz, Numeric ve Pina Tesla ile Sónar İstanbul 2024’ün line-up’ı tamamlamış olduk. 

Bu sene benim en merak ettiğim ve elektronik müzikseverlere The Knife’tan Olaf’ın solo projesini kaçırmamalarını öneriyorum. Olaf Dreijer solo kariyerinde müzik prodüksiyonu ve remiks çalışmaları yapıyor. Birçok film ve diziden aşina olduğumuz müzikler esasında. Deneysel ve yenilikçi müzikleriyle kendine özgü farklı bir tarzı var. Yarattığı atmosferik müzik evreni Sónar Istanbul’a çok yakışacak. Line-up’ta ayrıca setlerindeki duygusal ve sert seslerle dinleyicilerine ilham vermeyi başaran Marcel Dettman’ı çok merak ediyorum.