Anthem: ABD milli marşını güncellemek için bir öneri
Yazı: Tuvana Adalı
ABD toplumunda bölünmenin giderek yoğunlaştığı gergin bir dönemde Hulu ev sahipliğinde cesur bir belgesel geliyor. Prömiyerini Tribeca Film Festival’da yapan Anthem, Amerikan milli marşının güncellenmesini teklif ederek, bugün yazılacak yeni bir bestenin nasıl duyulabileceğini sorguluyor.
Peter Nicks yönetmenliğinde ve Ryan Coogler yapımcılığında hayata geçirilen projede Grammy ödüllü prodüktör Dahi ve ünlü besteci Kris Bowers, ülkeyi turlayarak farklı müzisyenlerle bir araya geliyor. Marşın açtığı kapıdan kültür, ırk ve tarih gibi konulara uzanarak barışçıl bir hesaplaşmaya da eşlik ediyorlar. Belgesel 4 Temmuz Bağımsızlık Günü’ne yetişecek şekilde haziran sonu Hulu’da gösterime girecek. Tanıtım videosu hemen aşağıda.
Dahi ve Bowers’ın yolculuğu, ülkenin müzik adına merkezi etki ve önem taşıyan şehirlerinden geçiyor. “R&B ve soul müziğin tanımlayıcı sesi olan Motown için Detroit, blues türünün doğduğu yer olan Nashville, ülkenin müzik başkenti niteliği taşıyan ve cazın filizlendiği nokta olan New Orleans, Amerikan Yerlileri için bir müzik, kültür ve dans merkezi özelliğindeki Tulsa ve Latin Amerika kültürü ve aktivizminin serpildiği San Francisco.” Bu açıklama ve yolculuk duraklarını görmek, belgeselin nasıl bir vurguya sahip olacağını ve ikilinin tasarlamaya giriştiği yeni marşın hangi sularda yüzerek dokunacağına epey ipucu veriyor.
Black Panther ve Creed gibi gişe rekorları kıran yüksek bütçeli projelerden tanıdığımız Ryan Coogler, milli marş gibi insanların hassas olabileceği bir konuda iddialı bir girişimde bulunmalarına dair herhangi bir tepkiyle karşılaşıp karşılaşmadıkları sorulduğunda şu yanıtı veriyorr: “Birçok farklı bakış açısından yazılmış ve toplumu yansıtan bir iş. Dışarıdan bakınca bölünmeyi destekler gibi görünebilir ama izlediğiniz zaman hiç öyle bir film değil. Birlik hakkında ve çok özel bir şey yaratmakla ilgili. Bu projeyle topluma harika bir hediye verdiğimizi düşünüyorum,”
Kris Bowers ise sürecin başında Amerikan müziği hakkında daha fazla bilgi edinmek ve gündelik hayatında konuşma fırsatı elde edemeyeceği insanlarla sohbet etmek fikrinin kendisine çok cezbedici geldiğini söylüyor. Belgesel aracılığıyla hem müzik hem de yolculuklarında tanıştığı tüm topluluklar hakkında bilgi edinmesini sağlayan sohbetlerin projeye daha da âşık olmasını sağladığından bahsediyor. Bu noktada projenin hedeflediği birlik, çeşitlilik ve kapsayıcılığı henüz yapım aşamasında yakalamayı başardığını söylemek mümkün.
