Arşivden: Çizgi hikâyesiyle Beverly Glenn-Copeland
COVID-19 salgınından maddi anlamda olumsuz etkilenen müzisyenler için yapılan destek kampanyaları, sektördeki dayanışmaya olan inancı artıran birliktelikleri beraberinde getiriyor. Kanada’da yaşayan, 20 yıllık aranın ardından 2017’de sahnelere dönen müzisyen Beverly Glenn-Copeland, bu sene farklı kıtalara yayılması planlanan turnesinin iptal edilmesiyle ekonomik sıkıntıya düşen isimlerden biri. Kendisi Susam Sokağı’nın bestecilerinden biri olarak tanınıyor. Salgından kısa bir süre önce evlerinden çıkmak durumunda kalan Beverly ve Elizabeth Glenn-Copeland’ın an itibariyle evsiz olduklarını ve yaşayacak bir yer için desteğe ihtiyaçları olduğunu söyleyen çocukları Faith’in GoFundMe üzerinden başlattığı kitlesel fonlama hareketi kısa sürede yoğun ilgi gördü ve hedeflenen miktarın da ötesine geçildi. Copeland çifti için başlatılan bu kampanyanın devam ettiğini belirtelim.
Bant Mag. No:65’te yayımladığımız ve Utrecht merkezli Le Guess Who? festivalinin kitapçığı için hazırladığımız çizgi hikâyeyle Beverly Glenn-Copeland’ın ilham verici kariyerinin satır başlarını hatırlayalım.
Yatıştırıcı, büyüleyici ve dizginsiz: Beverly Glenn-Copeland
Yazı: Cem Kayıran – İllüstrasyon: Rajab Eryiğit
Susam Sokağı’nın da bestecilerinden biri olan Copeland, 20 yıllık aranın ardından, yeni orkestrası Indigo Rising’le birlikte sahnelere döndü. 74 yaşına giren sanatçı, üretimlerini büyük bir tutkuyla sürdürüyor.
Philadelphia, Pennsylvania’da doğup büyüyen müzisyen Beverly Glenn-Copeland, benzersiz bir müzikal geçmişe sahip. Ontario’daki McGill University’de müzik eğitimi aldıktan sonra bir folk şarkıcısı olarak performanslarına başlayan Copeland, caz ve blues elementlerini de şarkılarına işliyordu. 1970 yılında yayınlanan ve kendi ismini taşıyan ilk albümü, büyüleyici vokallerini yıldız isimlerle dolu bir orkestrayla ve prodüktör Doug Riley’nin dokunuşlarıyla bir araya getirdi.
Bruce Cockburn ve Ken Friesen gibi müzisyenlerle birlikte kayıtlar ve performanslar yaptı, bir yandan da çocuklar için kurgulanmış TV programları için müzikler bestelemeye ve tiyatro oyunları yazmaya odaklandı. Susam Sokağı’nın bestecilerinden biri olan Copeland, 25 yıl boyunca da bir başka çocuk programı Mr. Dressup’ta besteci, aktör ve performans katılımcısı olarak görev aldı.
Copeland’in diskografisinin muhtemelen en bilindik albümü, 1986 yılında yayınlanan ve günümüzde hâlâ yeni nesilden müzisyenlere ilham kaynağı olmaya devam eden Keyboard Fantasies. Huntsville, Ontario’nun ferah atmosferinden ilham alan ve Copeland’ın sesini bir Yamaha DX7 ve bir Roland TR-707 ile bir araya getiren albüm, kısa sürede bir New Age başyapıtı olarak tanımlandı. Müzisyenin kendi başına kaset formatında yayınladığı meditatif albüm, geçtiğimiz aylarda Séance Centre tarafından yeniden basıldı.
“Keyboard Fantasies’le birlikte, duyduğum şeyi olduğu gibi yazabilmeye başlamıştım. Tüm melodileri, her bölümü yazabiliyordum… Armoni ve vokal melodilerimden çok daha fazlasını kontrol edebiliyordum. İçinde bulunduğum ortam sebebiyle yükselmiş bir ruha sahip olduğumu biliyordum.” – Beverly Glenn-Copeland
20 yıllık aranın ardından, yeni orkestrası Indigo Rising’le birlikte sahnelere dönen Copeland, eski parçalarına yeni bir perspektifle yaklaşıyor. 74 yaşına giren sanatçı, hâlâ büyük bir tutkuyla üretmeye devam ediyor. Eşi Elizabeth’le bir müzikal yazan ve bestelerini yapan Copeland, bir süredir bir multimedya şarkı döngüsü olarak kurgulanan The Dream Tapestry projesiyle de meşgul.
