“Aslında bizi mutlu edenler basit ve bilindik”: Aylin Zaptçıoğlu

Aylin Zaptçıoğlu, İstanbul’da açılan dördüncü kişisel sergisi “Festival ve Ziyafet” ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

Röp: İzlem Arsiya 

Resimlerinde insanın özünde yatan duyguları renkli figürlerle yansıtan Aylin Zaptçıoğlu, basit ve bilindik detaylarda mutluluk bulunabileceği duygusunu bize hatırlatabiliyor. Arkaik temeller doğrultusunda bireyin doğa ile olan ilişkisini yansıtan resimlerine yer veren “Festival ve Ziyafet”, Evin Sanat Galerisi’nde 21 Ocak tarihine kadar ziyarete açık olacak.

İstanbul’daki ilk kişisel serginden Aralık ayında açılan “Festival ve Ziyafet” adlı dördüncü sergine kadar olan süreçten biraz bahsedebilir misin? Bu sürecin ardından kendinde ve işlerinde sen nasıl değişiklikler fark ediyorsun?

İlk sergi okul dışındaki bir mezuniyet gibiydi. Sonrakilerde de yaklaşık iki senede biriken çalışmalarımı toparlayarak değerlendirmelerini yapıyordum. Ama bu kadar uzun bir sürede her şey değişebiliyor ve benim için resimleri ortak bir dilde, ortak bir konu etrafında toplamak zor oluyordu. İzleyici için de böyle olduğunu tahmin edebiliyorum. Bu yüzden son sergide istediğim bütünlüğü oluşturmak için çok daha kısa bir sürede yaptığım işleri sergilemeye karar verdim. Bu eleme, yoğunluk ve atölyeye kapanma hali baya ilginç bir deneyimdi.

Çocukluğundan beri resim çiziyorsun. İnsanın doğa ile olan ilişkisi hakkında ne zaman düşünmeye başladın? Sergide birçok yönden ve bakış açısından işlediğin bu ilişkiyi ne şekillerde yorumluyorsun?

Hayvanları ve doğayı resimden de önce sevdiğim için ne zaman düşünmeye başladığımı bilemiyorum. Akademideki figüratif anlayışın ağırlığından ve gündemin kabul edilmesi zor halinden sonra insana değil, sadece doğaya bakmak istediğim romantik zamanlarım oldu. Sanırım artık daha gerçekçiyim. İnsan hep böyle dengesiz görünen, ‘ideal’ olmayan süreçler ile evrilmiş. Bunları biraz öğrenince daha nötr ve merakla bakmaya başladım her şeye.

Daha önce Meksika ve İtalya’da işlerin sergilendi. Resimlerinde evrenselliği nasıl sağlıyorsun? İzleyicide ne gibi duygular uyandırmayı düşünüyorsun?

Baskı resme yoğunlaştığım bir dönemde ekslibris yarışmalarını takip ediyordum. Başka ülkeleri, ele aldıkları farklı konuları takip etmek iyi bir motivasyon oluyor. Yaptığım resimlerde evrensel bir dil öne çıkıyorsa bu, gündemi politik ya da kişisel açıdan ele almadığım için olabilir. Hayatımız gündemdeki o çok etkilendiğimiz kötü, yalan, boğucu olaylar ile devam etmiyor. Aslında bizi mutlu eden şeyler basit ve bilindik.

Serginin ismi, “Festival ve Ziyafet” nereden geliyor? İnsanın şehvet duygusuna hitap etmesini bekleyebilir miyiz?

Festivalleri insanın toplumlaşmasındaki birçok acı yönü hafifleten anlamlı ritüeller olarak görüyorum. Toplanmak ve eğlenmek arkaik bir ihtiyaç ama günümüzde her şey pazarlanıyor ve en cazip gelen taraflarıyla insanın en zayıf taraflarına hitap ediyor; açgözlülük, şehvet duyguları besleniyor denilebilir.