Ayak İşleri, Speak No Evil ve bu hafta başka ne izlesek?
Yazı: Burcu Teker
Vizyon takviminden ve farklı platformların kataloglarından film, dizi, belgesel ve şov tavsiyelerimizi içeren ne izlesek seçkimizde 4. sezonuyla Caner Özyurtlu imzalı komedi dizisi Ayak İşleri, James Watkins’ten psikolojik gerilim uyarlaması Speak No Evil, Emre Şahin’in gizemli dönem draması Pera Palas’ta Gece Yarısı’nın yeni sezonu ve çok daha fazlası yer alıyor.
Ayak İşleri – 4. Sezon (GAİN, 13 Eylül)
Nedir: Zengin bir iş insanının son derece önemli “ayak işlerini” hâlletmek üzere görevlendirilen, birbirleriyle tamamen zıt karakterlere sahip Evren ile Vedat’ın, uyumsuzluklarından sebep çeşitli anlaşmazlıklar yaşadığı maceralarına tanık olduğumuz aksiyon komedi. İşbu “çok pis olaylar” ve kopmaya çalıştıkça birbirine daha da bağlanan ikilinin birlikte edindikleri tecrübeler yeni sezonun da çıkış noktası.
Neye benzer: Volkan Öge ve KALT’ın ardındaki yaratıcı zihinler Erman Çağlar – Ozan Akyol mizahına ilgili olanlar aradıklarını; yine GAİN platformunda yer alan, 32 kısa öykülük Dünya Bu isimli absürt çılgınlıkta bulabilir.
Kimler var: Senaryoyu Volkan Öge & Deniz Alnıtemiz ile birlikte kaleme alan ve yönetmenlik koltuğunda oturan isim Caner Özyurtlu. Kurdukları diyaloglar, izleyicisini ekipten biriymiş gibi hissettiren oyunculukları ile tüm bu fenomenin yaratılışında pay sahibi başroller ise Çağlar Çorumlu ve Güven Murat Akpınar.
Speak No Evil (Vizyon, 13 Eylül)
Nedir: Senaryosu James Watkins tarafından; Danimarkalı yönetmen Christian Tafdrup’un, Kuzey Avrupa toplumlarının sahip olduğu yapay nezaketi hedef tahtasına oturttuğu, korku ve gerilim hattında gezinirken sosyal becerilerimizdeki koşullanmaları ifşa etmesiyle oldukça rahatsız edici bir seyirlik olan, ödüllü Gæsterne filminden uyarlama korku-gerilim. Bir yaz tatilinde tanışmalarıyla hikâyeleri başlayan İngiltereli ve ABD’li iki ailenin, hafta sonunu geçirmek üzere bir araya gelmeleriyle vuku bulan korkunç olaylar dizisini konu ediniyor.
Neye benzer: Sorgulama gerektiren (“gerektirmesi gereken” diyelim) cinsten bol gönüllü bir davet, fazlaca samimi bir karşılama, ilk bakışta büyüleyip adım adım derde karan bir ortam dendiğinde ilk akla gelen Midsommar’dan başkası değil.
Kimler var: Lügatında “sınır” diye bir terim bulunmayan misafirperver ev sahibimiz bu kez BAFTA ödüllü James McAvoy, en az onun kadar çıldırmış partneri ise Aisling Franciosi. Her davete icabet edilmeyeceğini zor yoldan öğrenen çifte de Scoot McNairy ve Mackenzie Davis hayat vermiş.
BUNLAR DA VAR!
Gözden kaçmasın
Gangmaegang / Seoul Busters – (Disney+, 11 Eylül)
Brooklyn Nine-Nine severlere dev hizmet! Hit sit-com’un eriştiği mertebeye ulaşması pek olası değilse de kurgu bakımından ortak hisler uyandıran suç – komedi draması Seoul Busters, Güney Kore semalarından geliyor. Parlak ve garanti bir geleceği elinin tersiyle iterek Songwon Polis Karakolu’nun Şiddet Suçları ekibine yeni lider olarak atanmayı tercih eden Dongbang Yu-bin’in (Kim Doong-wook) birbirinden eksantrik muhtelif dedektifler ile yaşadığı maceralar, yapımın etrafında dallanıp budaklandığı tema.
Pera Palas’ta Gece Yarısı – 2. Sezon (Netflix, 12 Eylül)
Yazarı Charles King’in betimlemesiyle “İstanbul’un caz ve sürgün dönemini” keşfe çıkan aynı isimli kitaptan uyarlanan; köklü tarihi boyunca Agatha Christie, Ernest Hemingway, Lev Troçki gibilerini konuk etmiş meşhur oteli merkezine yerleştiren dizi, ikinci sezonuyla iddialı bir dönüşe imza atıyor. İlk sezonunda otel hakkında yazı yazmak üzere görevlendirilen genç gazeteci Esra’yı takip etmiş; 411 numaralı odanın 1919 yılına açılan bir kapı olduğunu yanlışlıkla keşfetmesinin ardından yaşadıklarını izlemiştik. Yeni sezon da izleyiciyi, karşılaştığı sürpriz bir gelişmeyi takiben perdeleri aralamak için geçmişe dönme konusunu inada bindirerek zamanda kırılmaya neden olan Esra (Hazal Kaya) ve onu durdurma konusunda pek başarılı sayılamayan Ahmet’in (Tansu Biçer) peşinden sürüklüyor. Kadroya dâhil olan isimler arasında Nezaket Erden, Tülin Özen ve Güven Murat Akpınar göze çarpıyor.
Tuesday (Vizyon, 13 Eylül)
Bir yaşamın sona erişinin inkâr ve kabul fazlarına fantastik bir mercekten şahitlik etmeye hazır mısınız? Zira Tuesday bunu derinlikli ve benzersiz bir bakış açısı ile sunmaya epey hazır. Vuruculuğu Julia Louis-Dreyfus, Lola Petticrew ve Leah Harvey’nin güçlü performanslarına dayanan film, yazar – yönetmen Daina O. Pusić’in sıra dışı öyküsünün yoğun sembolizm rüzgârını da arkasına alarak çarpıcı bir sinema deneyimi vadediyor.
Nöthin’ but a Good Time: The Uncensored Story of ’80s Hair Metal (Paramount+, 17 Eylül)
2000’lerin aşırılıklarıyla nam salmış hit reality şovu Jackass’in yönetmeni Jeff Tremaine, The Dirt’ün ardından heavy metal müzik anlatılarına bir yenisini ekliyor fakat bu kez yanına yüksek tutuşlu saç spreyi ve makyaj malzemeleri de alarak! Tom Beaujour – Richard Bienstock ikilisinin aynı adlı kitabına dayanan belgesel seri; müzik tarihinin ikonik dönemlerinden birine, hair metalin hırs ve tutku ile bezeli perde arkasına çok boyutlu bir bakış sunuyor. Yapımda Skid Row’dan Dave “Snake” Sabo, W.A.S.P’ten Steve Riley, Poison’dan Bret Michaels, Ratt’ten Stephen Pearcy gibi isimlerle yapılmış röportajlar da yer alıyor. Müzikler ise ödüllü besteci Benjamin Sturley’den.
Hâlâ izlemediyseniz
*I Am Not a Witch (MUBI, 1 Eylül)
*Apollo 13: Survival (Netflix, 5 Eylül)
*Power Book II: Ghost – 4. Sezon (Starz, 6 Eylül)
*Wise Guy: David Chase and the Sopranos (HBO Max, 7 Eylül)
*Jack Whitehall: Travels With My Father (Netflix, 10 Eylül)
*En fin (Prime Video, 12 Eylül)
*YOLO (Apple TV+, 13 Eylül)