Bahr anlatıyor: “I Resist” şarkılarının hikâyeleri

Yusuf Bahar, Secondhand Underpants’den tanıdığımız Ceren Bettemir ve Ars Longa davulcusu Nihal Saruhanlı üçlüsünden oluşan Bahr, ilk stüdyo çalışması olan I Resist’le folk geleneklerini içselleştirmiş bir şarkı yazımını gözler önüne seriyor. Türkiye’de İngilizce sözlü müzik namına yazılmış en nitelikli liriklerden bazılarının bu albümde olduğunu söylemek hiç abartılı olmaz.

Kimlik direnişinden, sokaktan ayrı düşmeye; I Resist’teki parçalar, rahatlıkla ilişki kurulabilecek his, mücadele ve durumlara değiniyor. Dokuz Sekiz Müzik etiketiyle yayımlanan altı şarkılık EP’nin yalın bir estetikle anlattığı hikâyelerin detaylarını merak ettik ve grubun kapısını çaldık. Söz Bahr’da….

Fotoğraf: Balázs Máté 

SERENITY

“3 parçadan oluşan ‘Serenity’, kadının, erkeğin ve onların hikâyelerini anlatıyor. Namus davası ile dışlanan, taşlanan, terk edilen kadından, mahalle baskısı ve dedikodular sonucu sevdiği erkekten koparılan adama ve eşitlik, adalet ve hürriyet mücadeleleri kamuoyuna halk düşmanları olarak yansıtılan özgürlük savaşçılarına, hayatın var olduğu yerde umudun, sükunetin ve geleceğin olduğunu anlatan bir şarkı ‘Serenity’.”

I RESIST

“Ötekileştirilme, dışlanma ve kutuplaşma sonucu toplumda sadece var olmanın dahi bir direniş olduğu coğrafyalara, zamanlara yazılmış bir şarkı ‘I Resist’. En büyük direnişin insanın kendisi olması, olabilmesi olduğuna ve kendi kendisinin kahramanı olabilen herkesin en onurlu mücadeleyi verdiğine inanan bir kimlik, benlik direnişi şarkısı.” 

BLAME

“‘Blame’ (Suç) kaybolan ve istismar edilen çocukların izlerini süren ve buna göz yumanların huzurunu kaçıran bir adalet şarkısı. Suç aslında suça gözümüzü kapadığımızda hepimizin suçu. Çocukların hayat dolu dolu yaşayabilmeleri ve geceleri rahat uyuyabilmemiz için karanlığın içindeki yardım sesini duyalım ve annelerine geri getirelim.”

FIRE

“‘Fire’ gerçek dışı bir kavuşma hikâyesini anlatılıyor. Mahvedilmiş bir ilişki içindeyken, sonsuza kadar sürebilecek bir aşk hikâyesinin nasıl da ömür boyu insanın boğazında sıkışacak bir düğüme, içinde büyüyecek bir uhdeye dönüştüğünü kabul ettiğiniz ânın hikâyesi. Aradan geçen ömrün öfkeye, özleme cevap olup olamayacağını sorguluyor.”

FEEL THE RUN

“Bir kaçış, bir isyan hikâyesi. İçinde fiziksel kaçışı da barındırıyor, ama ben daha çok dayatılanlardan, otoriteden, öğretilmiş saçmalıklardan kaçış olarak algılıyorum. Sen koşuyorsun, onlar geride kalıyor.”

THOSE STREETS

“Toplumsal birlikteliğimizin, varlığımızın en büyük simgelerinden biri olan sokağa çıkamamanın, beraber koşturup, bağrışamamanın hikâyesi ‘Those Streets’. 2013 sonrası Türkiye’sinde kitleleşemeden, evlere kapanmak zorunda kaldığımız, isyan etmenin canımızı tehlikeye atmak anlamına geldiği günlerden, salgınlar sonucu kentlerdeki küçük apartman dairelerimize kapanmamıza kadar, sokaktan, birbirimizden, hayattan ayrı düştüğümüz günlere, yıllara hitap ediyor.”