Bant Mag. sordu, Fred Butler cevapladı

Fred Butler Londralı 3D ve aksesuar tasarımcısı. Lady Gaga’nın Telephone adlı şarkısının klibinde kullandığı telefon şeklindeki meşhur şapkanın da tasarımcısı olan Butler, Margot Bowman ile birlikte yeni Nike Free ve Nike Flyknit serisinin özelliklerini aktarmak için Atina’da bir çalıştay yaptı. Fred Butler tasarımları, Nike ile çalışma süreci ve koşu üzerine bir kaç sorumuzu yanıtladı. 

-Bu kadar çeşitli tasarımlar için ilham kaynağın nedir?

Yaratıcılığım benim ellerimde bu nedenle ne olacağını hiçbir zaman bilemiyorum. Deneyleme yoluyla mutlu kazaları keşfetmenin insafına kalıyorum. Kafamda 3D olarak tekrar yaratmaya çalıştığım bir görsel estetik hissi var. Tesadüfen sihirli ana sahip olan mutlu kazalar bulduğum için genellikle ilk hayal ettiğimden daha kozmik şeyler açığa çıkıyor.

-Nike ile olan işbirliğinden bahsedebilir misin? Sana nasıl yanaştılar? Senin gibi bir tasarımcı için böyle bir markanın en çekici yönü ne?

Bir kaç yıldır Nike’ın radarındaydım. FuelBand’in New York City’deki açılışına davet edilmem ve o yılın sonlarında Shingai Shoniwa’ın ‘NTC challenge’ı için ısmarlama bisiklet tasarlamam ile başlamıştı. RunDemCrew’dan Charlie Dark ile Nike sayesinde tanıştım ve geçen Temmuz onlarla koşmaya başladım. Bu şu an Londra’daki hayatımın önemli bir kısmı. Atina’daki bu proje geldiğine çok memnun oldum; koşmamla ilgisi olduğunu tahmin ediyorum. Şimdi aktif olarak spordan haberdarım, koşu ayakkabılarındaki gelişmeleri bildiren teknoloji araştırmalarını öğrenmeyi seviyorum. Bu nedenle Nike Free’nin yeni yönlerini yaratıcı bir şekilde açıklamak ve göstermek için bunu pratik bir atölye çalışmasına dönüştürmek etkileyiciydi.

(Altıgen tasarımlarıyla dikkat çeken Fred Butler’ın Nike Free için Atina’da gerçekleştirdiği workshoptan)

-Genellikle ne gibi çevrelerde koşmayı tercih ediyorsun? Koşarken müzik dinliyor musun? Dinliyorsan ne tarz müzikler?

Ben sosyal bir koşucuyum! Londra çevresindeki güncel olaylara göre farklı bir rota çizdiğimiz zaman RunDemCrew ile her hafta koşmayı seviyorum.Mesela kraliçenin doğum gününde Buckingham Sarayı’na koşmak gibi. Yaşadığım şehri keşfetmenin tamamen yeni bir yolu; aksi halde bilemezdim. Başka şehirleri gezmek ve diğer insanların yanında koştuğum efsane bir yolculukta bütün o manzaraları görmek için uluslararası yarışlara katılmayı çok seviyorum. Her zaman sanki bir hayvan sürüsüymüşüz ve bir çöl düzlüğünü boydan boya koşuyormuşuz gibi hissediyorum biraz. Bu yüzden tek başıma koşmayı pek sevmiyorum ancak özel bir şey için antrenman yapmam gerekiyorsa… İşte o zaman müzik şart! T.E.E.D. ve Gilles Peterson’ın Brownswood plak şirketinden çıkan yeni İngiliz grup Anushka gibi canlandırıcı öforik ritmleri tercih ediyorum.

-Genelde hangi tasarımcı ve sanatçıları takip ediyorsun?

Etkinliklere blogumda yer vermek için farklı tasarım dünyalarında ne olduğunu her zaman araştırıyorum. Gidilmesi gereken etkinliklerin yer aldığı haberleri seçen bir iç uydum var.  Geniş spektrumdaki disiplinleri kapsamaktan hoşlanıyorum bu yüzden konserler, dans, kurgu, sarmal tiyatro, vs.den herhangi bir gösteri olabilir.

-Gelecek projelerini söyleyebilir misin?

Şu anda nasıl karnaval kostümleri tasarlandığı üzerine çalışıyorum çünkü bu seneki Notting Hill Karnavalı’nda Redbull ses sisteminin sanat yönetimine katıldım. Favori günüm bu yüzden sabırsızlıkla bekliyorum!

 Röportaj: Aycan Taşyürek