Benzemez Dijital Sana: Deniz Sabuncu yanıtlıyor

Analog fotoğrafa adanmış Benzemez Dijital Sana sergisinin 15 katılımcısına sorduk: Sergideki fotoğraf(lar)ını nasıl anlarda, nerede ve ne hislerle çektiler? Analog fotoğrafçılık ve hissiyatı günümüz dijital dünyasında onlar için nasıl bir ayrışma taşıyor? Fotoğraf makinesinin arkasında olmak ne ifade ettiriyor? İç dünyaları fotoğrafladığı dış dünyalara nasıl yansıyor? Son zamanlarda kendileriyle ilgili keşfettikleri bir şey oldu mu? Önümüzdeki günlere dair paylaşabilecekleri ne gibi havadisler var? 

Deniz Sabuncu yanıtlıyor
“Büyük dertleri olan İstanbul’da hiçbir derdi yokmuş gibi yaşamaya çabalayan insanları göstermek istedim.”

“Büyük dertleri olan İstanbul’da hiçbir derdi yokmuş gibi yaşamaya çabalayan insanları göstermek istedim. Her gün yeni bir can sıkıcı gündem ile uyandığımız şehir o sıralar ne ile uğraşıyor diye düşündüm ve karşıma çıkanları çektim. Sonuçlara ulaşmak için heyecan dolu 1 hafta geçirdim. Dijitalde bu heyecan 1 saniyeden az sürüyor.” 

Benzemez Dijital Sana’yı İstanbul’un köklü fotoğraf stüdyolarından Tunç Fotoğrafçılık iş birliğiyle hazırladık. Serginin sanatçı seçkisi, fotoğraf sanatçıları Aylin Güngör ve Ayşegül Karacan tarafından belirlendi. Her sanatçıya Tunç Fotoğrafçılık’ın yeni ürünü olan NEVO filmden 2 adet verildi ve fotoğraflar bu filmlerle, sadece analog kameralarla çekildi. İçerik konusunda herkes tamamen serbestti. Benzemez Dijital Sana’yı buraya tıklayarak gezebilirsiniz.