Bienal röportajları: En Man Chang

Tayvan, Taipei’de yaşayan En Man Chang’ın sanat üretimine ilk adımı kendi kimliğini araştırmak ve yaşadığı adanın yerlilerinin hayatlarını gözlemlemek için adanın bir ucundan diğerine yaptığı yolculuk olmuş. Bu yolculuk sonrasında yerli topluluklar arasındaki yemek-zinciri benzeri bağlantıları göz önüne çıkarmak için araştırmalara başlayan Chang; globalleşme, kentleşme ve kentsel dönüşüm gibi süreçlere ve egemen kültürün ideolojik araçlarına karşı gerilla taktikleri güden bir üretim pratiği geliştirdi.

En Man Chang,  16. İstanbul Bienali için ürettiği “Temelsiz Toprak – Ljavek Üçlemesi “ (2018) isimli videosunda 1950’lerde kereste, ithalat ve inşaat sektörlerindeki işçi talebi artınca Tayvan’ın kent merkezlerine taşınan yerli prekarya topluluklarına, iş birliği yaptığı Balasasau ailesinin gözünden bakıyor. Kentin inşasında önemli rol oynayan prekarya topluluğunun bir parçası olan Balasasau ailesi, tahta plaka, tabela ve diğer buluntu nesnelerden inşa edilen eğreti konutlarda yaşamak durumunda bırakıldı. Daha sonraları ise yerel yönetim oturdukları bu bölgenin başka amaçla kullanılmasına karar vererek oradaki varlıklarını yasadışı ilan etti. Chang’ın videosu, kapitalizmin kentsel kalkınma ve dönüşüm için kullanıp elden çıkardığı, karanlıkta kalan “iş gücüne” ışık tutuyor.

Bienal röportajlarımız En Man Chang ile devam ediyor.


En Man Chang, “Temelsiz Toprak – Ljavek Üçlemesi”, üç kanallı video yerleştirmesi , 13’9”, 2018

Kendini üç kelimede tarif etmeni istesek?
Tembel fakat çalışkan, tutkulu fakat soğuk, ben çelişkiyim.

Senin için mükemmel bir gün?
Birkaç stresli ve yorucu günden sonra nihayet işimi bitirdim. Bu zorlu sürecin sonuna gelmiş olmak bugünü benim için mükemmel yapıyor.

İdollerin kimler?
Şu anda ülkemin başkanı Tsai Ing-Wen’i beğeniyorum. Beraber çalıştığı ekibinin de desteğiyle başarılı siyasi hamleler yaptı. Ayrıca dış ilişkilerdeki tavrını da beğeniyorum, özellikle Çin’in baskısına karşı. Ancak ona körü körüne inandığımı da söyleyemem. Ülkenin yerli azınlıklarına karşı tutunduğu siyasi tavır ondan önceki başkanlarla aynı ve bu açıkçası hiç tatmin edici değil. Onu eleştirme özgürlüğümden keyif alıyorum ancak aynı zamanda güçlü Çin yanlısı nüfustan dolayı demokrasimizi kaybetmekten de korkuyorum.

Favori materyalin nedir ve onunla çalışmaya nasıl karar verdin?
Projeksiyonun performansı hoşuma gidiyor. Bazı sergilerde bağımsız filmler gösterme şansım oldu. Çok düşük bütçeyle ve profesyonel bir ekibin yardımı olmadan üretmem gerekti ancak sonuçtan memnunum. İmaj dili pratiği yapabilirim.

Yaratıcı enerjinin ne zaman farkına vardın?
2007’de, üniversitede sanat eğitimi alırken, ikinci senemde.

Şu anda nelerle uğraşıyorsun? Bize bienal projenden bahseder misin?
Şu anda Afrika salyangozu üzerine bir araştırma yapıyorum. Bu bizim yerel yemeklerimiz arasında ve ben de Tayvan’a nasıl geldiğinin izini sürmeye çalışıyorum. Aşağıya eklediğim harita salyangozun göç rotasını gösteriyor.

Bienal işim, Kaoshung şehrinde yaşayan yerli Balasasau ailesi ile iş birliği içinde gerçekleştirdiğim bir proje.


En Man Chang, “Temelsiz Toprak – Ljavek Üçlemesi”, üç kanallı video yerleştirmesi , 13’9”, 2018

Eğer bir sanatçı olmasaydın ne olurdun?
Bir mutfak şefi olurdum.

İstanbul’da favori yerin neresi?
Kediler.

Yedinci Kıta dediğimizde aklına ilk gelen düşünceyi çiziktirmeni istesek?
Şu an çizim yapamıyorum ama hiç şüphem yok ki okyanuslarımızı kaplayan plastik yığınını çizerdim. Plastik pipetler yüzünden ölümle yüz yüze kalan karettalarla karşılaşmak insanlar için kalp kırıcı. Şu anda paslanmaz çelikten pipetler üretmeye başladılar ancak bu da karbon emisyonunu çoğaltıyor ne yazık ki. 

Giriş fotoğrafı: Sahir Uğur Eren