Bilim kurgu yapımlarında 2019 nasıl görünüyordu?

Drone’lar ve hasta ziyareti yapan robotlar artık hayatımızın bir parçası. Ama geçmişin bilim kurgu yapımlarında resmedilen 2019’a ne kadar yaklaştık? Hayrete düşüren tahminlerden abartılmış komplo teorilerine, 1980’lerden 2000’lerin başlarına beş bilim kurgu yapımından 2019 manzaraları…

Akira (1988)
Anime denince akla gelen ilk yapımlardan biri olan Katsuhiro Ôtomo imzalı Akira, 80’lerin başlarında başlayan aynı isimli manga serisinin sinema uyarlaması. Dehşet verici bir patlama sonucu yerle bir olan Tokyo’da, bu patlamanın 31 yıl sonrasında, yani 2019’da geçen macerada gizli bir devlet projesinde kullanılmak üzere rehin alınan arkadaşını kurtarmak üzere kolları sıvayan bir motosiklet çetesi liderini görüyoruz. Yapay zeka ve birçok farklı teknolojiye dair doğru tahminlerde bulunan Akira’daki en ilginç detay, Tokyo’da bir sonraki yıl gerçekleşecek olimpiyatlar için inşa edilmiş bir stadyum görüyor olmamız. Tokyo’nun 2020 yılında olimpiyatlara ev sahipliği yapacağını hatırlatalım.

The Island (2005)
Listemizin en yakın tarihli filmi olan The Island, aksiyon filmleriyle tanınan yönetmen Michael Bay’in distopya denemesi. Başrollerinde Ewan McGregor ve Scarlett Johansson’u izlediğimiz filmde 2019 yılında koloniler halinde yaşayan insanlar görüyoruz. İnsanların klonlandığı ve dünyanın da tamamen bir hapishaneye dönüştüğü bu “gelecekte”, yeni dünya düzeninin temelinde illegal organ ticareti bulunuyor.

2019: After The Fall of New York (1983)
İtalyan sinemacı Sergio Martino’nun Martin Dolman mahlasıyla çektiği bu düşük bütçeli bilim kurgu, insanlığın nükleer savaşın ardından radyasyon sebebiyle üreme yetisini kaybettiği bir 2019’da geçiyor. Yeryüzünde kalan “doğurgan” tek kadını kurtarmak üzere New York’a gönderilen iki kahramanın mücadelesini izlediğimiz film, Mad Max gibi distopik filmlerden ilham alsa da 2019’a dair dişe dokunur tahminlerde bulunmuyor.

Blade Runner (1982)
Denis Villeneuve imzalı devam filmiyle geçtiğimiz yıl bir kez daha gündeme gelen Blade Runner, bilim kurgu sinemasının en önemli yapımlarından biri olarak anılıyor. Yapay zekanın dünyada iyice yaygınlaştığı ve tehlikeli bir noktaya geldiği 2019 yılında Harrison Ford’un canlandırdığı Rick Deckard karakterini merkezine alan Blade Runner, hayal ettiği geleceğe birçok teknolojik yenilikle birlikte bakıyordu. Filmde karşımıza çıkan görüntülü konuşma yapılabilen telefonlar ya da akıllı televizyon ekranları hayatımıza gireli epey oluyor. Uçan arabalar ve insansı robotlar konusunda belki filmin tahmin ettiği noktaya henüz ulaşılmadı ama çalışmalar sürüyor.

Dark Angel (2000)
Fox’un iki sezon yayın hayatına devam eden bilim kurgu dizisi Dark Angel, James Cameron’ın ilk televizyon yapımı olmasının yanı sıra Jessica Alba’yı sinema dünyasına armağan eden dizi olarak da hatırlanıyor. Alba’nın canlandırdığı ve aslında genetiğiyle oynanmış ve “süper asker” olarak geliştirilmiş Max isimli karakterin, laboratuvardan kaçtıktan 10 yıl sonra intikam almak ve kendisi gibi Manticore laboratuvarında deneyler için tutulan kardeş ve arkadaşlarının izini bulmak üzere maceraya atılır. Sonraki yıllarda birçok televizyon yapımında gördüğümüz vampir avcısı Buffy ya da Alias’ın Sydney Bristow’u gibi kadın kahramanların da ilk “popüler” örneklerinden birini sunan Dark Angel, 2019 tahminlerinde pek de başarılı değil.