Binlerce yıldır hazır olda: Terracotta Ordusu
Tarihin en önemli ve büyük arkeolojik keşiflerinden bir tanesi, bundan tam 45 yıl önce, 29 Mart 1974’te Çin’in Lintong County bölgesinde yapıldı. Bölgede bir su kuyusu kazan çiftçiler tarafından bulunan ilk heykel sonrasında Çin arkeologların çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarılan Terracotta Ordusu, son olarak 2007’de toplanan verilere göre 8.000’in üzerinde asker, 130 atlı araba, 520 attan oluşan devasa bir gömülü ordu heykellerinden oluşuyordu.
Çinli tarihçi Sima Qian’ın yazılarında yapım sürecinden bahsedilen Terracotta Ordusu, Çin’in ilk imparatoru Qin Shi Huang için, M.Ö. 246 yılında, Qin 13 yaşında tahta çıktıktan kısa süre sonra inşa edilmeye başlandı. İnşa sürecinde yaklaşık 700 bin işçinin çalıştığı tahmin edilen bu devasa nekropolis, altın ve yeşim taşı rezervleri ve büyüleyici doğası nedeniyle Çin’in ünlü lokasyonları arasında sayılan, İmparator Qin’in de gömülmek için seçtiği Li Dağı’nda inşa edilen kabrin etrafındaki 98 kilometre karelik araziye yayılıyor. İmparator öldükten sonra onu öteki yaşamda koruması için eklenen ve gerçek insan boyutundaki asker heykellerin yanı sıra, Sima Qian da yazılarında ilk imparatorun saraylar, kuleler, değerli eşyalar ve gizemli objelerle gömüldüğünü söylüyordu. İmparator’un sarayının bir mikrokosmosu olarak tasarlanan nekropolisin merkezinde, Li Dağı’nın ayaklarında piramit şeklinde inşa edilen kabrin etrafında çeşitli ofisler, koridorlar, ahırlar ve başka yapılar da bulunuyor.
Bu ihtişamlı nekropolisin en göz alıcı parçası olan Terracotta Ordusu ise gerçek insan boyutunda heykellerden oluşuyor. Her biri rütbelerine göre değişen, farklı ağırlıklara, boya, üniformalara ve saç stillerine sahip bu heykel ordusu aynı dönem orduları gibi okçular, zırhlı askerler, mızrak taşıyan atlı askerler gibi pek çok farklı kola ayrılıyor. Bugün hâlâ arkeolojik çalışmaları devam eden nekropolis ve Terracotta Ordusu, başta arkeologlar ve tarihçilerin yürüttükleri olmak üzere pek çok akademik ve bilimsel çalışmanın odağında ve 45 yıldır araştırılmasına rağmen büyülü gizemini de koruyor.
