black midi, Esmerine ve bu hafta başka ne dinlesek?

İstanbul konseri için günleri saydığımız black midi, üçüncü albüm için ilk sinyali yaktı. Kanadalı kolektif Esmerine, yedi yılın ardından ilk albümünde duygu kazıları yapmaya çağırıyor. Berlin’den seslenen Hüma Utku ikinci albümünde, elektronik deneyler ışığında psikoloji geçmişine atıfta bulunuyor.

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.

TEKLİ: black midi – Welcome To Hell
(Rough Trade Records)

black midi’nin çapraz ateşlerle harladığı cehennemine hoş geldik! Mümkünse biraz daha burada kalmak iyi olurdu. Neyse ki haberler güzel. Grup üçüncü albümü Hellfire, 15 Haziran’da yayında. Bu da demek oluyor ki, 31 Mayıs’ta Zorlu PSM’de yeni albümden de güzellikler dinleyeceğiz. Yeni teklinin Gustaf Holtenäs imzalı çılgın animasyon klibi de her canınız sıkıldığında döndürmeniz için burada.

TEKLİ: Stealing Sheep – Never Gonna Live Up
(Both Sides Records) 

Suzanne Ciani, Delia Derbyshire, Laurie Anderson, Daphne Oram gibi elektronik müziğin kadın öncülerine saygılarını göstermek motivasyonuyla yeni bir albüm hazırlamış Liverpoollu üçlü Stealing Sheep. 24 Haziran’da yayımlanacak Wow Machine’den ilk tekli, uçuşkan synth katmanları üzerine Suzanne Ciani’yi andıran vokal oyunlarıyla dolu. Albümün yayımlanacağı plak şirketi de 8 Mart’ta “Her şey eşittir” başlıklı bir manifesto yayımlayan Brighter Sound Gender Equality programı kapsamında kurulan Both Sides Records.

asperger
EP: Asperger – Düşmemek İçin
(Mevzu Records)

Zafer, Yasin, Tan, Berkan dörtlüsünden 15 dakikalık melodik punk kürü. Hem jenerasyonunun sıkışmış ruh hâline ses oluyor hem de neşelendiriyor. EP’nin kapanışını yapan ve şimdiye dek kaydedilmiş en uzun Asperger şarkısı olan “Ne Zaman Bir Şeyden Zevk Alsam”, dramatik kurgusuyla ilk dinlemelerdeki favorimiz.

TEKLİ: 700 Bliss – Bless Grips
(Hyperdub)

Şair, müzisyen, aktivist Camae Ayewa, sahne adıyla Moor Mother ve prodüktör DJ Haram’ın ortak projesi 700 Bliss’ten 27 Mayıs’a randevu verdiği albüm öncesi bir tadımlık daha. Minimal hip hop ritimleri ve endüstriyel seslerle biri dipdiri bir öfkeyle kavrulan, diğeri ise son derece cansız, bıkkın tınlayan, birbirine oldukça zıt karakterli iki vokalin çarpışmasından doğan parça karanlıklara, zihnin kirli ve tekinsiz arazilerine doğru sürüklüyor dinleyeni. Aynı hisleri takip ettiren, baş döndürücü videosu ile birlikte tabii.  

TEKLİ: Kum – Küstüm
(EMI)

Yerli hip hop sahnesinin üretken figürlerinden Kum’un taze teklisi “Küstüm”de, peşinde koşmaktan yorgun düşülmüş birine serzenişte bulunan sözlere afro ve reggaeton beatleriyle inşa olmuş dinamik bir altyapı eşlik ediyor. Parçanın sözü ve müziği Kum’a ait, prodüktör kredilerinde ise kendisine; 3pillie, Holistic Tsunami, Vibrations, Denzi gibi grup ve müzisyenlerle de çalışan Luca Fritz de ortak oluyor. Kum’un ikinci kez yönetmen koltuğuna oturduğu şarkının klibi, atıl mekânlarda yaşayan bir kadının hayatından kesitlere sahne oluyor. Sona doğru sonik evrenini değiştiren bu ilginç hikâyenin devamı için 27 Mayıs’ı bekleyeceğiz.

hüma utku
ALBÜM: Hüma Utku – The Psychologist
(Editions Mego)

Berlin’de yerleşik besteci Hüma Utku soyut bir elektronik evrende, türlü ses dokuları ve ritimlerin antik duygular uyandırabileceği olasılıkları araştırıyor. Geçtiğimiz yaz hayatını kaybeden İngiliz-Avustralyalı müzisyen ve Editions Mego etiketinin kurucusu Peter Rehberg’in yayımlamayı seçtiği son kayıtlardan biri olan bu koleksiyon, Utku’nun hayatta yürüdüğü iki yolu birleştirme uğraşının bir sonucu. Müzisyenin her zaman ilham aldığı psikoloji geçmişini bu kez doğrudan ele alan, ruhun aydınlık ve karanlık mekânlarında volta atan, sarsıcı bir albüm.

TEKLİ: The Afghan Whigs – The Getaway
(Royal Cream)

Beş yıllık sessizliğini bu yılın başında yayımladığı “I’ll Make You See God” isimli tekliyle bozan kült rock grubu The Afghan Whigs, yeni bir albüm müjdesiyle çıkageldi. Bilinmezliklerle dolu bir boşlukta bulunan güvenli bir sığınak ya da oradan kaçışa anlam yükleyen bir maceraya davet gibi tınlıyor yeni parça “The Getaway”. Philip Harder ve Patrick Pierson yönetmenliğinde çekilen klip, yaylılarla yaratılan bu sinematik havayı, bilim kurgu filmlerinde görmeye alışık olduğumuz yıkım, astronot, mavi – kırmızı gökyüzü gibi detaylarla  derinleştiriyor.

TEKLİ: Pond – Hang a Cross on Me
(Spinning Top Records)

Avustralyalı psikedelik rock grubu Pond, 2021 albümü 9’ın genişletilmiş versiyonunu 20 Mayıs’ta yayımlayacak. Geçtiğimiz haftalarda ilave şarkılardan ilkini paylaşan ekip, şimdi de şair, müzisyen ve moda ikonu Cowboy John ortaklığıyla yapılmış bir kayıt saldı ortalığa. Hırçın ve ayağa kaldıran bir enerjiye sahip “Hang a Cross on Me”nin solist Nick Allbrook’un dans figürlerini disko ışıklarıyla birlikte sergilediği eğlenceli bir klibi de var.

ALBÜM: Esmerine – Everything Was Forever Until It Was No More
(Constellation Records)

Kanadalı çok sesli müzik kolektifi Esmerine, yedi yılın ardından yayımladığı ilk albümle duygu kazıları yapmaya alan yaratan, tesirli dokuz parçayı bir araya getiriyor. Büyük kısmı pandemi sürecinde farklı kasabalar ve ülkelerde kurulmuş portatif stüdyolarda kaydedilen albüm, her Esmerine albümünde olduğu gibi şefkatli ve tedirgin edici melodilerden bir sığınak yaratıyor. Özellikle Rebecca Foon’un çellosundan yayılan sihre tanıklık etmek muazzam bir his. Albümdeki iki parçada (“Entropy: Radiance” ve “Imaginary Pasts”) J. Hakan Dedeoğlu gitarlarını da duyabilirsiniz.

ALBÜM: Lalalar – Bi Cinnete Bakar
(Dunganga Records)

Köşeli ama kıvrak, isyankâr ama koyvermiş, buralı ama evrensel bir müzik dilini benimseyen Ali Güçlü Şimşek, Barlas Tan Özemek ve Kaan Düzarat üçlüsü Lalalar’ın 15 şarkılık ilk albümü. Ed Banger kataloğuna galon galon rakı dökülmüş gibi bir karışım, bir tür psikedelik Anadolu spoken word girişimi, adaletsizliklere, düzene savrulan salvolar ve dahası var içeride. Bi Cinnete Bakar lansman partisi için takvimlerde 25 Mayıs’ı işaretliyoruz; biletler burada.

EP: Islandman – Bahar
(Music For Dreams)

Baharın cıvıltısını, doğanın uyanışını tüm hücrelerinize sızdıracak dört yeni Islandman şarkısı burada! Tıpkı geçtiğimiz sene yayımlanan üçüncü albüm Godless Ceremony’de olduğu gibi yine bir tören, bir kutlamaya davet eden Bahar, etnik seslerle elektronik dokunuşları ören, canlandırıcı, ayaklandırıcı, yüzleri gülümsetici bir 20 dakika vadediyor.

ibeyi
ALBÜM: Ibeyi – Spell 31
(XL)

Fransız Afro-Kübalı ikiz kız kardeşler Lisa-Kainde ve Naomi Diaz’ın üçüncü uzunçaları. Dünyadaki kayıtsızlığa karşı bir panzehir olarak sunulan albüm, ikili tarafından şimdiye kadarki en cesur işleri olarak sunuluyor aynı zamanda. Ibeyi’nin imzası olan ruhani armonilerle elektronik neo soul titreşimlerinin enfes bir karışımı olan Spell 31’da müzisyenlere Pa Salieu, Jorja Smith ve BERWYN gibi Londra sahnesinden parlak isimler de eşlik ediyor.

TEKLİ: Lara Di Lara – Ayrı Ya Da Farklı
(Grace Records)

Lara Di Lara yeni teklisini yazarken aklında kardeşi varmış. Aralarındaki kopmayacak bağı ve reddedilmez sevgiyi hissetmek için yan yana olmalarının birbirlerine dokunuyor olmalarının gerekmediğini anlatıyor. Başlarına ne gelirse gelsin birbirlerine destek olacaklarının sözünü veren şarkıda minimal bir aranjman etrafında synth yürüyüşüne eşlik eden yumuşak vokalleri dinliyoruz.

ALBÜM: Doğan Duru – Kafesine Uçan Kuş
(PASAJ & GARAJ) 

Redd solisti Doğan Duru’nun ikinci solo uzunçalarına kavuştuk. Genelinde karanlık seyreden “Geberiyor içim, affet” sözleriyle çarpıcı bir açılış yapan 15 şarkılık koleksiyon boyunca  teslimiyet hâli tekrarlıyor; “Öyleyse Ölürüm”, “Diken – Kendime” ve “Öyle Biri” gibi parçalarda ise yine duygusal ve dramatik ses denizlerinde kendini ve ilişkilerini daha derinden sorguluyor müzisyen. Duru’nun zihnindeki çeşitli düşüncelere bütün dürüstlüğüyle yer verdiği, etkileyici bir rock projesi Kafesine Uçan Kuş.

TEKLİ: Lawn – Down
(Born Yesterday Records)

Lawn, iki senenin ardından yeni bir albümün yolda olduğunu duyurdu. New Orleans çıkışlı ikili Mac Folger ve Rui DeMagalhães’in gitar tınılarıyla yoğunlaşan yeni şarkısı, Folger için zor geçen bir dönemi kapatıp hayatını toparlamak amacıyla geride bırakması gereken bir duyguya yazılmış bir tür aşk mektubuymuş. Bir de ondan dinleyelim: “‘Down’, olduğunuz yeri ve zamanı romantize edip, onları aşmak için verdiğiniz mücadeleyle ilgili. Geçmişle ilgili fazla duygusal olmanın belli bir riski var ve bu da bazen hayatınızın diğer bölümlerinde mutluluğu bulmanızı zorlaştırabiliyor.”

ALBÜM: Saâda Bonaire – 1992
(Captured Tracks)

Bremen merkezli Saâda Bonaire kolektifi, punktan new wave, reggae, dub, disco, Arap müziği ve dahasına uzanan geniş sonik paletinden çıkan ateşli tınılarıyla 80’ler sahnesine bırakılmış en güzel hediyelerden biri. Grubun 90’ların başında kaydettiği materyaller uzun süredir kayıptı; kurucu Ralph “von” Richthoven’ın akraba evinde bulduğu hırpalanmış bir kaset üzerinden oluşturulan yeni derleme ise artık yayında. Öteki olana hoşgörü duymaya teşvik etmeyi amaç edinen eklektik keşifler, Andrea Ebert’in caz ve soul etkileşimli vokali ve Stephanie Lange’nin rahat yorumundan çıkan bu büyülü sonik dilin uzun bir süre boyunca etkisi altında kalacaksınız.

TEKLİ: Half-Handed Cloud- Handles
(Asthmatic Kitty Records)

Finlandiyalı John Ringhofer’ın solo projesi Half-Handed Cloud’un yoldaki albümünden bıraktığı ilk tekli, ilk andan itibaren kurnaz ve ilginç bir müzisyenle karşı karşıya olduğunu anlatıyor dinleyene. Manipüle edilmiş piyano ve synth sesleriyle neredeyse The Beatles klasiği Strawberry Fields Foreverı andıran, psikedelik ve kaotik bir ses evreni yaratan şarkı bitince kendinizi, başladığınızdan daha kafası karışık bir hâlde bulabilirsiniz. Müzisyenin Super 8 filmle çektiği görüntülerden oluşan, maskeli çocuklar ve kendisinin başrollerde olduğu analog klip de cabası. 

kikagaku moyo
ALBÜM: Kikagaku Moyo – Kumoyo Island
(Guruguru Brain)

Japonya’nın psikedelik rock harikasının final albümü. Her kıvrımında canlandıran, heyecanlandıran fikirlerle bezeli Kumoyo Island, hayalî Kikagaku Moyo adasına bir seyahat olarak kurgulanmış. Vedalaşmayı hiç de kolaylaştırmıyor doğrusu! Belki de grubun 10 yıllık serüveninin zirve noktası bu albüm. “Hedefimize ulaştık, bizden bu kadar” diyen ekibin önümüzdeki yıllarda yeni müzikal doğrultularla neler yapacağını merak etmemek de elde değil.

TEKLİ: Tirzah – Ribs 
(Domino Recording Co)

Geçtiğimiz seneye yılın en iyi albümlerinden biri olan Colourgrade’i bırakan Londralı müzisyen Tirzah ile sıkça birlikte ürettiği Coby Sey ve Mica Levi ortaklığından doğan taptaze bir tekli. Off-beat melodiler, sihirli vokaller ve katmanlı prodüksiyon numaralarının gölgesinde, bildiğini sandığı duyguları aslında yeni öğrenen birinin ağzından yazılmış sözler seleniyır; telaşsız, sakinleştirici, güvenli bir hâle kavuşturuyor dinleyeni. 

ALBÜM: Arcade Fire – WE
(Columbia)

Son iki albümünde deneysel dans müziklerine ve 80’ler tandanslı synth-disco tınılarına şans veren Arcade Fire hayranlarından bir türlü geçer not alamamıştı. Grubun müzik açısından özüne dönüp, önemsediği konuları samimiyetle aktardığı belli olan WE, bu zinciri kıracak gibi. “I” ve “WE” başlıkları altında ikiye ayrılan projede, hem kendilerini hem de sistemi eleştirirken aynı anda, dinleyenlerine alıştırdıkları bir dayanışma ve birliktelik hissinin altını çiziyor grup. Win Butler’ın kendini daha az ciddiye alan ve esprili bir dil tutturan sözleri, elektronik elementlerle büyüyen rock baladları ve yer yer vuran duygusal akıntıları kaçırmak istemeyenler bu albümü es geçmesin. Radiohead ve Pink Floyd mirası The Dark Side of the Moon referanslarının yanı sıra son düzlükte bulunan bir Peter Gabriel ortaklığı da kaydın sunduğu sürprizler arasında. 

Sharon Van Etten
ALBÜM: Sharon Van Etten – We’ve Been Going About This All Wrong
(Jagjaguwar)

2010’ların indie rock klasikleri arasında sayılacak albümlerin ardından, Sharon Van Etten altıncı uzunçalarıyla köklerine, karanlığa döndü. İyice pişmiş, ayakları yere her zamankinden de sağlam basan bir şarkı yazarlığıyla üstelik! Loş ışıkta, mümkünse gece yarısına nazır tüketilmesi tavsiyemiz.

TEKLİ: Cem Yenel – Devam Et
(Warner Music Türkiye)

Ajda Pekkan’a eşlik ettiği sahne performanslarıyla gözleri üstüne çeken Cem Yenel, “Devam Et” ile yeni nesil Türkçe pop havuzuna bir parça daha ekledi. Yenel’in rap müzisyeni Motive ile güçlerini birleştirdiği şarkı, karşılaşılan tüm zorluklara, engellere rağmen pes etmemeye, her ne olursa olsun yola devam etmeye çağırıyor dinleyenlerini. Parçanın, birbirinden başka yaşamlardan gelen türlü karakterleri üç dakikalık bir görsel anlatı içinde buluşturarak sosyal mesajlar veren, Mert Akay imzalı bir videosu da var.

EP: Anna Calvi – Tommy
(Domino)

Besteci olarak katıldığı 5. sezonla Peaky Blinders’ın  sonik dünyasını şekillendiren Anna Calvi, hit dizinin jeneriği için Nick Cave’in “Red Right Hand”ini yorumlamıştı. İki sezondur diziye besteler ve coverlar yapmaya devam eden Anna Calvi, Peaky Blinders için 2019’dan bu yana kaydettiği (ve bazıları kullanılmayan) şarkılardan dördünü Domino etiketiyle bir EP’de buluşturdu. 

Yazı: Cem Kayıran, Elif Öz, İlayda Güler