Cannes2017 - 1. Gün
Bu yıl polis konvoyları, festival sarayının çatısında sniper’lar, sokakta gezen askerler gibi yoğun güvenlik önlemi sinyalli hareketlerle açılan 70. Cannes Film Festivali, Monica Bellucci’nin sunduğu açılış töreni ve bomba oyuncularıyla dikkat çeken “Ismael’s Ghost” filmi ile resmen başlamış oldu.
Yazı: Melikşah Altuntaş
15 Mayıs akşamı in cin top oynayan Cannes sokakları 16’sı itibari ile hareketlenmeye başladı. Film Market’te özel gösterimlerin başlamasıyla sektör insanlarının sokaklarda cirit atmaya başladığı bugünü takiben 17 Mayıs itibari ile adım adım yürünen Croisette resmi olarak ana baba gününe dönmüş oldu.
Monica Bellucci’nin sunduğu ve Pedro Almodovar başkanlığındaki ana jürinin sunulmasıyla devam eden Açılış Töreni, her zamanki gibi son derece sade şekilde yarım saat içinde gerçekleşip gitti. Tören sonrası ile en son My Golden Days’ini izlediğimiz Fransız yönetmen Arnaud Desplechin’in Matheiu Amalric, Marion Cotillard, Charlotte Gainsbourg ve Louis Garrel gibi isimleri buluşturan, festivalin merakla beklenen açılış filmi Ismael’s Ghosts gösterildi.
LES FANTOMES D’ISMAEL / ISMAEL’S GHOSTS
Öldü sandığı kayıp eşi 21 yıl sonra geri dönen, gelgit akıllı bir yönetmenin karmaşık hayatı ile çekmekte olduğu film arasında gidip gelen paralel hikayesi ile Ismael’s Ghost içinde keyifli anlar barındıran ancak ortalamanın üstüne çıkamayan bir dramedi. Yer yer teatral mizansenlerden kaçamayan Desplechin’in karakterlerine de yeterli vakti ayırmaması, film boyunca telaşlı ve dağınık bir anlatıma hapsolmamıza neden oluyor. Film içinde film numarasını başarılı kurgu hamleleri ile gerçekleştirse de tam neye hizmet ettiği anlaşılmayan bu bölümler, filmin genel atmosferinden sıkça kopmamıza yol açıyor.
Charlotte Gainsbourg’ün özellikle parladığı oyuncu kadrosunda herkes elinden geleni yapmış görünse de Amalric’in kimi zaman fazla abartılı kaçan performansı belli ölçüde yoruyor. Cannes’da yarışma filmleri arasına alınmamış hemen her açılış filminin makus kaderi olan yıldız oyuncularla arada kaynayıp giden ama pek de tat vermeyen bir film Ismael’s Ghosts.
ÜÇ AMERİKAN BAĞIMSIZI VE BİR İZLANDA GERİLİMİ
Günün markette öne çıkan filmi ise hiç kuşkusuz merakla beklenen It Comes at Night‘tı. İki yıl önce Eleştirmenler Haftası bölümünün en sevilen filmlerinden Krisha‘ya imza atmış olan Trey Edward Shultz, baştan sona oya gibi işlediği karanlık ve gergin tansiyonu, finale kadar başarıyla taşıdığı It Comes at Night‘la yılın dikkat çeken tür filmleri arasında yerini alacak gibi.
Amerikan bağımsız sinemasında How to Recognize Your Saint ile güçlü bir çıkış yakalayıp arkasını o kadar güçlü getiremeyen Dito Montiel’in bu yıl Tribeca’da prömiyer yapan son filmi The Clapper eğlenceli bir izle unut filmiyken, J.K. Simmons’ın güçlü performansıyla ışıldayan bir başka indie The Bachelors (The Whole New Everything) hiç de fena olmayan bir büyüme ve geride bırakma hikayesi anlatıyor… Polisiye gerili. örgüsünden hoşlanan Kuzey Avrupa sineması meraklılarına ilaç gibi gelecek Eg Man Pig / I Remember You ise İzlanda yapımı kalburüstü bir gerilim.
Siz bu satırları okurken yazarınız yarışmanın ilk filmleri Todd Haynes imzalı Wonderstruck ve Andrey Zvyagintsev’in Loveless‘ını izliyor olacak. Onlarla ilgili yorumlar için takipte kalın.