Cécile McLorin Salvant için müzik, bir zaman oyuncağı

Yazı: Eylül Ege

Vokal maharetiyle büyüleyen ipek sesli şarkıcı Cécile McLorin Salvant; klasik caza olan sevgisini blues, gospel ve Avrupalı tınıların tatlarıyla besliyor. Salvant, az bilinen standartlara getirdiği özgün yorumlara kendi orijinallerini ekleyerek genişlettiği etkili müziğini sunmak üzere 7 Kasım’da İş Kuleleri Salonu’nda olacak; kendisine piyanoda Sullivan Fortner, basta Yasushi Nakamura, davulda ise Savannah Harris eşlik edecek. Biletler burada; konser öncesi ısınma turu için aşağıya. 

Caz nereye kadar gidebilir?

Fransız bir anne ve Haitili bir babanın çocuğu olarak Florida’da dünyaya gelen Cécile McLorin Salvant’ın müzikle kurduğu bağlantı, kendi kişisel tarihinin epey erken dönemlerine dayanıyor. Beş yaşında piyano derslerine, sekiz yaşında Miami Koro Topluluğu’nda şarkı söylemeye başlayan, klasik ses dersleri alarak büyüyen bir çocuk düşünün; yolu bir gün müzik okuluna, Fransa’nın Aix-en-Provence kentindeki Darius Milhaud Koservatuvarı’na düşüyor elbet. Kamış sanatçısı Jean-François Bonnel ile çalışması esnasında caz performansıyla iyice yakınlaşıyor; 2009’da kendi adını taşıyan ilk albümü Cécile, Avrupa çapında dinleyiciye ulaşıyor. Bir yıl sonra ise Washington D.C.’deki Thelonious Monk Caz Vokal Yarışması’nda birinci oluyor Salvant.

2013’te Mack Avenue etiketiyle ABD’de yayımlanan ilk albümü WomanChild’ın, Cécile McLorin Salvant’ın öyküsünde bir dönüm noktası olduğu söylenebilir. Jazz at Lincoln Center’ın müdavimleri; piyanist Aaron Diehl, basçı Rodney Whitaker, gitarist James Chirillo ve davulcu Herlin Riley’nin de katkılarıyla vücut bulan bu koleksiyon, Salvant’a ilk Grammy adaylığının yolunu açıyor. İki sene sonra aynı plak şirketinin çatısından çıkan For One to Love ise En İyi Caz Vokal Albümü dalında ödüle ulaştırıyor müzisyeni. Rüzgârı arkasına alan Cécile McLorin Salvant, takip eden uzunçaları Dreams and Daggers ile aynı dalda bir kez daha Grammy heykelciğine uzanıyor.

Takvimler 2018’i gösterirken Salvant; Stevie Wonder, Dori Caymmi ve Norma Winstone gibi heyecan verici müzisyenlerin şarkıları ve çeşitli standartları yorumladığı bir harika daha fırlatıyor: The Window, En İyi Caz Vokal Albümü dalında üçüncü Grammy’yi getiriyor. 2022’ye tarihlenen Ghost Song’da ise çengel bu kez başka ustaların şarkılarına takılıyor; Kate Bush’un “Wuthering Heights”ı, Sting’in “Until”i, Bertolt Brecht’in Üç Kuruşluk Opera’sı için bestelenen “The World is Mean” ve dahası burada. Cécile McLorin Salvant, kimliğini oluşturan köklerinden izler; Ella Fitzgerald, Billie Holiday gibi divaların geleneği ve çağdaş yaklaşımları yoğurarak nefis müzikler kaydetmeye devam ediyor. Alametifarikası, orijinal bestelerle yorumladığı şarkıları buluşturduğu dünyaları ahenk içinde konuşan, aynı ruhu paylaşan biçimde kurması.

Mitler, gelenekler, yenilikler

Salvant’ın son numarası olarak geçtiğimiz martta dinlemeye açılan Mélusine’e ayrı bir parantez açmak gerek; zira deneyleri bir adım öteye taşıyan bu koleksiyon, müzisyenin pratiğinde birden fazla yenilik barındırıyor. Dil yelpazesi genişliyor; Haiti Kreyòl’u, Oksitanca, Fransızca ve İngilizce gibi türlü lisanlardan derlenen şarkıların yorumları da Cécile McLorin Salvant’ın eklektik kataloğunda yerini alıyor. Geçmişi 12. yüzyıla uzanan tınılarla yakın zamanda doğmuş besteler bir arada yankılanıyor. Parçalar, Jean d’Arras’ın 1393’te yazdığı Mélusine hakkında; bir domuz avı esnasında kazara amcasını öldürüp pişmanlıkla kıvranan Raymondin adında birinin hikâyesi bu. Şöyle:

Ormanda dolaşırken banyo yapan üç kadınla karşılaşan Raymondin’e, içlerinden en güzeli olan Mélusine’in bir teklifi oluyor. Evlenirlerse, onu büyük bir lord yapacak; cumartesileri görüşmemeleri şartıyla. Raymondin bunu kabul ediyor, eşler birlikte mutlu bir hayata başlıyor; ta ki Raymondin’in abisi bir cumartesi onları ziyaret edene ve Mélusine’in sadakatsiz olduğunu söyleyene kadar. Duydukları karşısında öfkeye kapılan Raymondin, kılıcını kullanarak Mélusine’in demir kapısında bir delik açınca, mermer küvetinde yıkanan Mélusine’in belden aşağısının bir yılan gövdesine sahip olduğunu fark ediyor. Görüldüğünü anlayan Mélusine, bir ejderhaya dönüşerek pencereden uçup gidiyor ve bir daha yalnızca neslinden olan kişileri ölüm döşeğindeyken ziyaret etmeye geliyor.

Hem kayıtlarında hem de sahnesinde müzikal tiyatro ve vodvil esintileri taşıyan performanslar gösteren Cécile McLorin Salvant’ın hikâyecilikle arası oldukça iyi anlayacağınız; böylece konserleri sürprizli olmayı garanti ediyor, hatta başka disiplinlerle de ilişkisini güçlendiriyor. Yakın zamanda, Belçikalı animasyon sanatçısı Lia Bertels ile uzun metrajlı bir filmin ortak yönetmenliğini üstleneceğini duyurdu örnekse. Gündelik hayatına dair Instagram paylaşımlarında ise kendisini kâh kanaviçe işleyerek şarkı söylerken, kâh markette çalan müzikle dans ederken izleyebilir; eğlenceli yanıyla da tanışabilirsiniz.