Çizgi hikâye: Coldplay - “Everyday Life” albümü

Yaklaşık 25 yıldır müzik yapmaya devam eden Coldplay, alternatif rock’ın 2000’lerdeki yükselişinden bahsederken adını en çok anmamız gereken grupların başında geliyor. Parachutes, A Rush of Blood to the Head ve Viva la Vida gibi klasiklerinin ardından popüler kültürün odağında kendine yer bulan İngiliz grup, son stüdyo albümü Everyday Life’la dünyanın iç bunaltan yanlışlarına karşı sesini yükseltti. Albümlerinde politik ve toplumsal parçalara yer veren Coldplay, bu kez baştan sona anlatısını bu perspektifle kurguladı.

22 Kasım 2019’da Parlophone ve Atlantic ortaklığıyla yayımlanan albümün karakteristik tanıtım çalışmaları, ilham kaynakları ve ifade ettiklerini Sadi Güran’ın illüstrasyonlarıyla özetlemek istedik.

Coldplay, 2015 çıkışlı A Head Full of Dreams albümünün ardından stüdyoya dönmek için üç yıl bekledi. 2018’de başlayan yeni albüm seanslarında ilk olarak on yıl önce yayımlanmış Viva la Vida albümünden arta kalan şarkı taslaklarına odaklandıkları biliniyor. 2019 ortalarına kadar süren kayıtların ardından Coldplay’in yeni bir albüm yayımlamak üzere olduğu, dünyanın dört bir yanındaki farklı şehirlerde beliren billboardlarla doğrulandı. 

Billboardların bir hafta sonrasında bir video teaser paylaşıldı. 21 Ekim günü ise Coldplay davulcusu Will Champion’ın kaleme aldığı bir mektup hayranların posta kutularına düştü. Artık albümün bir ismi vardı. İnsanlığın yüzlerce yıllık mücadelesini temsil eden Everyday Life (Günlük hayat) isminin uygun görüldüğü albüm iki bölümden oluşacaktı: Gündoğumu ve günbatımı. Kısa bir süre sonra ilk şarkılar da paylaşıldı. “Orphans” isimli ilk tekli, Nisan 2018’de ABD’nin Şam’ı bombalamasından ilham alan kurgusal bir hikâye anlatıyordu. Savaşta babalarını kaybeden iki kız çocuğunun ağzından dinlediğimiz vurucu şarkı, 25 Ekim’de kliplendi. Mat Whitecross imzalı “Orphans” klibinde şarkının yaratım sürecinin farklı aşamalarını izliyoruz.

“Orphans”a eşlik eden bir diğer tekli de “Arabesque” ismini taşıyordu. Bir anlamda “Coğrafya kaderdir” diyen şarkıda ekibe Femi Kuti ve Stromae de eşlik ediyor. İlk iki tekliden, Coldplay’in dünyaya ayna tutan bir albümle döndüğü ortaya çıkıyordu. BBC Radio 1’a konuk olan Chris Martin, Everyday Life’ın en büyük ilham kaynağını “insan olmak” sözleriyle özetliyordu.

Albümün yayın günü geldiğinde de alışılmışın dışında bir lansman konseri düzenlendi. Ürdün’ün başkenti Amman’da nefes kesen bir manzara eşliğinde parçalarını çalan Coldplay, bu performansını YouTube’dan canlı yayınladı. Albümün “Gündoğumu” ve “Günbatımı” olarak ayrılan iki bölümü, temalarına uygun saatlerde çalınmıştı. Bu, Coldplay’in ülkedeki ilk performansıydı. Seyircili ilk Amman konseri de ertesi gece gerçekleşti.

Dünyadaki güncel krizlere karşı sesini yükselten bir albüm hazırlayan Coldplay’in iklim acil durumuna ilişkin reaksiyonu şarkıların da ötesine geçti. Alışılmış şekliyle turnelemenin çevreye verdiği zararın farkına varan Coldplay, sıfır karbon emisyonlu konserler düzenlemek için çalışacaklarını açıklayarak Everyday Life albümünün ardından bir turne yapmayacaklarını duyurdu. Chris Martin’in henüz yolun başında olduklarını ve atılacak çok fazla adım olduğunu dile getirdiği açıklaması müzik sektöründen kısa sürede destek gördü. Massive Attack üyesi Robert Del Naja da bir grup bilim insanıyla müzik sektörü adına karbon salınımını azaltmanın yollarını arayacaklarını duyurdu.

Everyday Life, “bildiğimiz günlük hayatı” yaşamanın artık mümkün olmadığı gerçeğini suratımıza çarpan 2020 öncesinde duyulan bir alarm sesi gibi hissettiriyor şimdi. Hem küresel, hem kişisel krizlerden beslenmiş parçalar var albümün akışında. 2014’te polis tarafından öldürülen siyah genç Michael Brown, “günlük hayatla başa çıkamadığı için” intihar eden Frightened Rabbit solisti Scott Hutchison ve Budist rahip Jizo Boddhisatva, albümdeki parçalarda değinilen, anılan figürlerden birkaçı. Dönemin nabzını tutan, bir konsept anlatıdan ziyade farkındalık yaratmak isteyen bir albüm Everyday Life. Coldplay diskografisinin en ihtişamlı ya da en başarılı albümü değil belki. Popüler kültürün dünyada yaşananlardan ayrıştırmanın kabul edilemez olduğunu hatırlatması, Everyday Life’ı özel bir albüm kılmaya yeter de artar.